Cok sevdigim arkadasim Q. Noel oncesi Turkiye’den ziyarete geldi. Onunla tarihi yerlere, muzelere, sergilere gittik. Ona cografi olarak kulturel degerlerin birbirine aktigini, insanlarin kulturel aliskanliklari disinda aslinda ayni yapitasina sahip olduklari icin ayni istekleri, korkulari duygulari oldugunu anlatmaya calistim. Bunun da insanlari birbirine yaklastirdigini. Aslinda Dogu-Bati ayiriminin Avrupa’nin kolonilesmesi icin bir bahane, bazi kaynaklari ele gecirmesi icin bir motivasyon oldugunu; ayni sekilde de guclu bireylerin Dogu’da iktidarda kalmak icin bu hayali ayakta tutmaya calistigini. Soylediklerim arkadasimi ofkelendirdi. Bana hayatimin yarisindan fazlasini Turkiye disinda gecirdigim icin, Dogu kulturune yabanci oldugumu, ozellikle 90lar sonrasi Turkiyesini anlamadigim icin bu konuda konusmamam gerektigini soyledi. Ona gore ancak bir konuda yeterli arastirma yaparsam, ve bu konuda uzmanlasirsam fikrimi soylemeliymisim. Ben de “Herkesin bir gorus hakki vardir” fikrini, ve bir konuyu uzman olmadan tartisabilecegini, bu sayede dusuncelerin gelisebilecegini, insnalarin birbirinden ogrenebilecigini anlatmaya calistim. Aldigim cevap “senin sacma fikirlerini dinleyemem, kapa ceneni ” oldu.