Mızıkma oluuummm, misketlerimi geri ver oynamıyorum işte!
düzgün diz onları….
Her yörede değişik adla anılır bu cam toplar… Kimi yerde misket, kimi yerde Cicoz, kimi yörede meşe, bilye, cilloz, cilli derler… Kendine özgü oyun dili ve kuralları vardır biliriz… Geçmişi antik çağlara dayanır. Bugüne kadar hayvan kemikleri, zeytin ya da meşe palamutu gibi yuvarlak bitki ya da kemiklerle oynana gelmiş, cam işçiliğinin gelişimiyle de birbirinden güzel misketler çocukların hazine sandığında yerini almışlardır. Hazine sandığı… Erkek çocukların hazinesi… her ne kadar kız çocukları da rengarenk misketlere el atıp onları biriktirme yoluna gitse de asıl sahipleri erkek çocuklarıdır… Hatırlayın elinize doldurduğunuz şıkır şıkır ses çıkaran cam topları avucunuzda sıkıştırınca gıcır gıcır ses çıkardı… Doğu’da gördüm, koyunun aşık kemiğinden misket yapar oynardı çocuklar bağrış çağrış…
Türlü çeşit oyunkurulabilir bu cam toplarla…
Sanal denizde bize ait fazla bir bilgi bulamadığımı söylemek isterim… Ama yaban eller demeyip önce kendim sonra sizin için gezdim MARBLES MUSEUM’u… Gördüklerim gerçekten takdir edilecek boyutta güzel çalışmalar… Öyle bir işçilik var ki özene bezene yaptıkları ortada… Keyif aldıkları besbelli… Beğendiklerimi sizinle paylaşmadan duramadım… daha neler var neler… benden bu kadar, gerisi size kalmış…