düşlerimde düşlediğim düştür
yinede varolmak sebebim her vazgeçişimde hayattan
tutunduğum, kopamadığım o son bağ
tek vazgeçmeyiş nedenim yaşamaktan
zerre kadar umut kırıntısı içimdeki
yüreğimi sıkıştıran arka sokaklarda
sessizce kelimelerle, usulca acımasız
sen misin?
yoksa
benim sevdiğim umarsızca

kenarda kayıp bir adam
aynaya baktığımda her sabah gördüğüm
benliğime yabancı o suretin,
düşlerinde düşlediği düşü
gerçekliğinde bir türlü bulamayan
ve o gerçekliğinde bulamadığı
düşe hep olacakmışcasına inanan
kenardaki kayıp adamın
o yitirilmiş yaşantının
yitiş nedeni
yoksa
sen misin?