Güzel bir bahar sabahı, iki köpeğim ve ben dışarı çıktık. Deniz manzarasına kendimi kaptırmış, köpeklerimin malum ihtiyaçlarını gidermelerini bekliyordum. Onlar da şen şakrak, kah sağa kah sola koşarak, her yere izlerini bırakıyorlardı. Kitty (kızım) zor beğenir, burnunu sokmadığı yer kalmaz, hanfendinin poposu çok değerlidir, her yere dışkı bırakmaz. Topiş (oğlum) tam bir serseridir, utanmasa beni de sınırlarına dahil etmek için bacağıma işeyebilir. Nitekim aklınca yastığıma işeyerek, kötü emellere sahip tüm köpekleri benim çevremden uzaklaştırmıştır. O bir kahramandır. Ona bu konu ile ilgili sakın sitemde bulunmayınız, inanın iyi niyetlidir. Kendisi bana defalarca bunu açıkladığı için, ben onun bu iyi niyetini memnuniyetle kabullenirim. Ancak en kısa zamanda yastığı değiştirir, sonra da hafif kaş çatarak, “ya gören olursa, anlamazlar ki” derim, o da anlar, bi süre dikenli tellerini yatağımdan uzak tutar.