bildirgec.org

aklımdan geçenler hakkında tüm yazılar

Yaşamın Geleceği

Oldman55 | 03 February 2012 10:59

Dünya bilim çevrelerinde global ısınmanın giderek etkisini artırarak. Hassas dengeler üzerinde duran yaşam sistemimizin döngüsünün kırılmaya başladığı kabul gören bir gerçektir. Artık Yaşam zinciri kendini onaramıyor. Kendinizi , yaşamın tüm güzelliklerini tüketen son birkaç mutlu kuşak olarak tarihin kaydına geçeceksiniz. İlkel yaşam formundan başlayarak, çağdaş yaşam formuna kadar varan tarihsel dönemlerde yaşayan mutlu insanlar kuşağı olarak anılacağız.Bu Dünyanın İstanbul’da yaşayan, biz İstanbul şehirdaşları olarak diğer şehirlerden daha önce bunalımlı yaşam formuna geçeceğiz. Deprem olmayıp da İstanbul’un kuzeyi de dolduğu takdirde. Ülkemiz yüz milyon nufüsta başabaş noktasına eriştiğinde , sanırım İstanbul’da 25 milyonluk bir şehir olacak. Sorunlara gebe koca karınlı İstanbul. Elektiriğin, suyun, trafiğin sorun olduğu mega kent. Belkide önce seyrek olarak duyacağız tifonun , tifüsun adını. Anadolu’dan gelen toprak insanını toprağına döndürecek politikalar üretemezsek eğer; Salgın hastalık haberlerini duyacağız ajanslardan.

Yönetenler ve yönetilenler aklını başına alıp rasyonel davranmazlarsa, bilimin tavsiyelerini göz ardı ederlerse, “son yöneten ve yönetilenler” olarak geçeceklerdir tarihe.

Aklımdan Geçen Cümle

Chat Noir 1 | 10 February 2011 11:41

Sizlerle enteresan bir anımı paylaşmak istiyorum. Üniversitedeyken yaşadığım bu olay karşısında ben de şaşkınlık yaşamıştım. Üniversitedeyken en yakın arkadaşıma ekonometri sınıfından bir çocuk çıkma teklif etmişti. O da nazikçe reddetmişti. Biz kendisiyle arkadaş olduk sonrasında. Ders aralarında, kantinde, yemekhanede karşılaştığımızda selamlaşır, iki çift laf eder hale gelmiştik. Bir gün en yakın arkadaşımla kantinde oturuyoruz o yanımıza geldi. Selamlaştık. O yanımıza oturmadı ama konuşmaya devam ediyoruz. Kendisi alttan bıraktığı derslerini artık çalışarak vermek istediğinden bahsediyordu ama daha çok arkadaşıma bakarak konuşuyordu. Bende konuşan o olduğu için onun yüzüne bakarak onu dinliyordum. Birden aklımdan “acaba çok az zamanının kaldığını bilseydi yine de derslerini vermeye çalışır mıydı ?”, şeklinde bir düşünce geçti. Ancak aklımdan geçen bu düşüncemi tabi ki sesli olarak paylaşmadım. Böyle düşündürtecek herhangi bir durum hakkında bir bilgiye sahip değildim. Onu dinlerken, ona bakarken aklımdan bir anda geçen bir düşünceydi bu. Sonra bizde kendisine başarılar diledik. O günkü sohbetimizden hatırladıklarım, kaldığı derslerinden geçmek istemesi ve o anda aklımdan geçen bu garip cümle. O günkü kısa sohbetimizi sonlandırdık. Aradan birkaç hafta geçti. Geçen süreyi tam hatırlayamıyorum ama yaptığımız konuşmayı hatırlayacak kadar kısa, çok uzun olmayan bir süreydi. En yakın arkadaşımla beraber sınıfımızın yer aldığı katta ilerliyorduk. Ekonometri sınıfının kapısının önünden geçerken kapıda asılı olan bir resim dikkatimizi çekti. Başımız sağ olsun, Allah rahmet eylesin, arkadaşımızı kaybettik, benzeri bir yazı yazıyordu. Meraklandık. Kim olduğunu anlamak için resme daha yakından baktık. Resimdeki O’ydu. Birkaç hafta evvel bizimle sohbet eden, kalan derslerini vermek istediğini söyleyen arkadaşımızdı. Sınıfın kapısındaki resimden edindiğimiz bilgiye göre trafik kazası geçirmişti. Arkadaşım ve ben bir birimize baktık. Hem şaşırdık, hem de üzüldük. Ölümün insanı ne zaman nerede yakalayacağı belli olmuyor. Bunu önceden hissetmiş olmam da beni şaşırtmıştı.