bildirgec.org

ahmet büke hakkında tüm yazılar

okuma notları-bilmem kaç

kahramancayirli | 22 August 2008 11:01

en son okuma notlarımın üzerinden üç kitap okuyabildim: elif şafak-bit palas, perihan mağden-dünya işleri ve ahmet büke-alnı mavide…
perihan mağden’in şiir kitabını fellik fellik kaç zamandır aramadığım kitapçı kalmamıştı. almak izmire kısmetmiş. yetmişdokuz sayfalık dünya işleri’ndeki şiirler bana çok iyi geldi. çok dokunaklı, çok hüzünlü. radikal gazetesindeki köşesindeki o sopalı kadının altında meğerse küçücük bir kız çocuğu varmış. keşke romanla beraber şiire yeniden eğilse (yoğunlaşsa). hoş, belki de yazıyordur yeni şiirler, en kısa zamanda gün ışığına çıkarır inşallah..
elif şafak’ın bit palas’ı için söyleyecek pek bir lafım yok, müthiş çünkü. karakterler çok zengin, anlatımı çok iyi ve akıcı (genelde bu ikisinden birine sahip olur yazarlar, edebi açıdan yetkin olan yazar akıcı olamaz, akıcı olabilenler de edebi tarafı yetkin kılamaz). hiçbir edebiyatseverin kaçırmaması gereken bir romanmış. velhasıl, elif şafak’a devam. bit palas biter bitmez araf’a başlayacağım.
ahmet büke’nin alnı mavide’sine (hikaye kitabı) dün başladım. o da çok keyifli gidiyor, bakalım…
son olarak güzel bir haber: orhan pamuk’un masumiyet müzesi 30 ağustosta tüm kitapçılarda..

cumartesi gecesi ateşi-90lar

kahramancayirli | 22 March 2008 23:40

hatırlıyor musunuz 90ların ortasında star tvde cumartesileri “cumartesi gecesi ateşi” adlı bir şov programı yayınlanırdı. şebnem dönmez sunardı, hatta şarkı söyleyip dansçı ekibiyle her hafta başka bir koreografi hazırlarlardı. işin arkasında süleyman yüksel vardı. zaten o şarkılarla da sonra ayşe’ye bir rock albümü yaptılar (gör bak neler olacak başına ne işler açılacak.. diye devam eden çıkış şarkısı vardı hatta)..her cumartesi ibrahim tatlıses’li fırat dizisinin peşinden yayınlanıyordu, cumartesi gecesi ateşi..programın sponsoru bir kola firmasıydı..hatta aklımda kalan bir görüntü var..stüdyoda yarışmacılar kola içme yarışması yapıyorlardı, kalan kolalardan şebnem dönmez de içiyordu vs..umarım tüm bunları sadece ben hatırlamıyorumdur…
leyla erbil’in cüce romanını kanat kitap yeniden yayımlıyor, kanat kitap’ın hazırlananlar listesinde ahmet büke’nin de ismini görünce çok sevindim..yeni öykü kitabıyla karşımızda olacak yakında o da..

Sert ses tonu nerede kaldı?

kahramancayirli | 14 March 2007 19:21

Genç öykücü Ahmet Büke, peşpeşe, kısa cümleler kuruyor. Hatta yer yer tek sözcüklük. İçten, sıcakkanlı öyküler bunlar, İzmir kokan, Ege ruhlu öyküler… Yeni öykü kitabı, “Zaman Kırığı” ve “Leo Ferre Sokağı” hariç yirmi üç kısa öyküden oluşuyor.Kısa öykülerinden birinde, kendisini otuzbeş yıldır rahat bırakmayan, biraz endişe ve korkuya yakın bir ürpertiden, utancından bahsediyor (Tanaba Tanaba Entububa). Bu minik anlatı, böyle bir öykü seçkisinin içinde yer alacağına, keşke yazarın günlüğünde kalsaymış.“Gene Gelirim…”, biçem olarak Büke’nin Radikal İki’de yayımlanan metinlerini andırıyor. Okurun bir sonraki cümleyi merak edeceği öykülerden biri.“Leo Ferre Sokağı”nda öykü karakterlerinden biri, yazarlara küfrediyor. Yazarların üstlerine vazife olmayan şeylerle uğraştıklarından, sahici olmadıklarından, tuğla gibi kitap yazanların kağıda daha doğrusu ağaçlara yazık ettiklerinden bahsediyor.Büke’nin karakterleri genel olarak, sıradan. Bu yüzden okuduktan sonra hiçbir öykü karakteri iz bırakmıyor belleğinizde.Birkaç öyküde besbelli kendinden yola çıkmış, Büke. Edebiyat dergilerine gönderilen ürünlerin yayımlanma / yayımlanmama tedirginliği var, yazarlık bulaşan veya karakteri yazar olan öykülerinde (örneğin “Düşüş”).Kitabın sonlarına doğru öyküler, dağınık, bağımsız rüya tasvirleri biçimini alıyor.“Bulanık Bir Şehir”de, öykü kahramanı, karmaşanın içinde yitip gitmemek için defter tuttuğunu, yazdığını anlatıyor. Büke de aynı nedenle kaleme, kağıda sarılıyor olabilir mi?Sondan bir önceki öyküsü olan “Delilik Şeylerim”, akıcı ve farklı bir biçemle yazılmış. Kitabın ilgi çekici öykülerinden biri.Aslında Ahmet Büke’den çok daha derinlikli, daha akılda kalıcı karakterlerin olduğu, çok katmanlı, daha kaliteli öyküler bekliyordum. Çiğdem Külahı, 1970 doğumlu Ahmet Büke’nin ikinci öykü kitabı. 2004’te yayımlanan ilk öykü kitabı İzmir Postası’nın Adamları’ndaki sert ses tonundan bahsedilir hep. Oysa Çiğdem Külahı’nda bırakın sert ses tonunu, herhangi bir sesten, tondan bile bahsetmek, zor.

Ahmet Büke / Çiğdem Külahı / Kanat Kitap / 110 sayfa