bildirgec.org

aft hakkında tüm yazılar

ağız içi yaraları – aft hastalıkları

kadir yesilirmak | 23 April 2011 21:59

Arkadaşlar hemen hemen herkesin hayatta enaz birkez başına ağız içi yaraları dediğimiz AFT hastalığına bulaşmıştır diye düşünüyorum. Çevremde kim sorsam mutlaka hep aynı cevapları alıyorum EVET bende de var daha önce başıma geldi. İnternette biraz araştırdığımda bunun birkaç sebebi olabileceğine ulaştım. Birincisi A ve C vitamini eksikliği ki günümüzde şehirlerde yaşayan nufüsun ne kadar sağlıklı beslendiği herkes bilinen bir durum. İkinci sebebi klasik stres kaynaklı malumunuz günüzün vebası. Üçüncüsü kronikleşmiş bir mantar türü ve yazılanlara göre uzun süreli böyle bir hastalığınız varsa mutlaka doktora başvurulmalırdır Neyse şimdi den bu hastalıkla uğraşanlara geçmiş olsun.

aft, deprem ve araba kullanan kadınlar

kahramancayirli | 21 July 2009 10:01

mimdap.org adresinden alınmıştır.
mimdap.org adresinden alınmıştır.

Bu aft olayları çok fena. Şu an bir tane bademciğim yakınlarında, bir tane de sol yanağımın üst tarafında olmak üzere, kocaman iki aft var. Yemek yedirmiyor, yutkundurmuyor. İki gündür sabah akşam portakal suyu içmeye çalışıyorum, inşallah fayda eder.
Aftlar ilk kez üniversitedeyken rahatsız etmeye başladı beni. Kış aylarında özellikle, biri geçmeden yenisi çıkar, beyaz beyaz, kabus gibi, geçmek bilmezlerdi, yemek yediğime pişman ederlerdi. O zamandan beri senede 50 tane aft çıkıyor sanırım ağzımda..Aftların hastalık hastası olmamda rolü büyük. Bir ara her hafta iki doktora görünür, en az iki kan testi bir tane de büyük (endoskopi vb.) tetkik yaptırırdım..

emlak.mynet.com adresinden alınmıştır.
emlak.mynet.com adresinden alınmıştır.

Güneş tutulmasının kan kardeşi büyük depremler. Yine güneş tutulmasından söz ediyor insanlar, umarım bu kez peşinden yıkıcı bir deprem olmaz, dünyanın herhangi bir yerinde.
Motor meselesinden sonra trafiği daha iyi gözlemleme fırsatı bulabiliyorum. Ayrımcılık türü mevzulara kesinlikle karşıyım ama trafikte bir erkeğin kullandığı aracın seyri ile bir bayanın kullandığı aracın seyri kesinlikle ayırt ediliyor. Kadınlar daha kötü araba kullanıyor demiyorum, ne kötü kullanan erkekler, ne güzel kullanan bayanlar vardır muhakkak, hak geçmesin.
Büyükşehirlerde görünmez sınırlar var. Diyelim Mavişehir gibi lüks bir semtte geziniyorsunuz, on-onbeş saniye içinde kendinizi bambaşka bir sosyo-kültürel mekanda bulabiliyorsunuz. Aynı durum Istanbul’da da var. Çok zengin-çok fakir semtler birbirine geçişmek üzere, çok yakınlar ve de çok uzaklar. İnsanların kullandığı sözcüklerden, üzerlerindeki kıyafetlerden, hatta dükkanlara verilen adlardan bile okuyabilirsiniz bu durumu.