Bitkilere müzik dinletmenin yararı olduğunu duymuştum.
Fakat bu kadar olacağını tahmin etmezdim.
Ağaçlar da konuşurmuş meğer!
Burada, meyve vermeyen bir portakal ağacının,
azarlandıktan(daha doğrusu tehdit edilmesinden) sonra meyve vermeye başlamasından bahsediliyor.
Burada ise, Ali Nejat Ölçen “BİTKİLERİN GİZLİ YAŞAMI” kitabıyla
ilgili düşüncelerini yazmış.
Beni en çok şaşırtan cümlelerden biri de:
Kurtlar Vadisi’nin ekonomik getirisini ve toplumun zihnini
meşgul etmek için işe yaradığını biliyoruz.
Diğerleri gibi Maskeli Beşler filminde de:
zevzekliğin, argo ve geyik muhabbetinin
mizah diye kakalandığını biliyoruz.
Peki hangi amaca hizmet Maskeli beşler IRAQ filmini
çıkardılar.
Irak’ın durumu malum.
Şimdi bu arkadaşlar, eğilip bükülecek,
el kol hareketler…
“Heeyy, espiri yaptıık laann!” replikleri…
Zevzeklikleriniz, geyik muhabbetlerininz, argonuz,
küfrünüz,
üstün zekanın kanıtı espirileriniz…
Hepsi sizin olsun ama şu ucube filminize Irak’ı
bulaştırmasaydınız keşke…
Bir zamanlar çoğunlukla internet üzerinden canlı yayın
için kullanılıyordu Real Media ürünleri.
Real Player, mp3 ile aynı kaliteye sahip bir rm dosyasını
oynatırken daha fazla sistem kaynağı tüketiyordu.
Mp3 artık bir standart oldu.
Donanım üreticiler de mp3 harici biçimleri nadiren destekliyordu.
Artık Real Media teknoloji tarihinin tozlu sayfalarına
gömülmeye mahkum olmuştu.
Herşey bir yana, hala elinizde rm dosyaları kalmış olabilir.
Ola ki başka biçimde kopyaları da yoksa…
Sırf bu dosyalar için ayrı program kurmaya-kullanmaya hiç gerek yok.
“Eh” devletimizin malum incilerinin yeni sürümlerini eeeeeeee?devlet alanlarında da görmekten gurur (!)
duyuyoruz.
İçişleri bakanlığı sayfalarında gezerken, bir sayfayı
Firefox’ta yeni sekmede açayım dedim…
1500 dolarlık bilgisayarlarla solitaire oynarken:
“Lan bi site yapalım da, e-devlet sitesi olsun!”
mantığıyla hazırlanıyor sayfalar.
Neymiş, bu sayfadaki yazılar ve resimler kopyalanamazmış.
hay size “vindos” ööretenin…
Küçükken satrancı severdim. Zamanla satrançtan
usanmaya başladım. Kendimce mantıklı bir sebebim yoktu.
Ama bu oyunda beni sıkan birşeyler vardı.
Satrançtan usanmamın sebebini,
başka bir oyunla tanışarak öğrendim.
Yeni tanıştığım oyunun satrançtan farkı,
satrançtan bıkmamın nedeniydi aynı zamanda.
“Go” ile Bilim ve Teknik dergisinin sayfalarında tanıştım.
Derginin sonlarında satranca özel sayfalar olmasına rağmen,
go oyunu sadece bir konu olarak işlenmişti.
5004 – Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor:
“Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
“Firat nehri altin bir dag uzerinden acilmadikca Kiyamet kopmaz.
Onun uzerine insanlar savasirlar.
Yuz kisiden doksan dokuzu oldurulur.
Onlardan her biri:
“Herhalde savasi ben kazanacagim” der.”
Buhari, Fiten 24, Muslim, Fiten 29, (2894); Ebu Davud, Melahim 13, (4313, 4314); Tirmizi, Cennet 26, (2572, 2573).
Dost, müttefik ve stratejik ortağımız ABD’nin Ortadoğu’yu kana bulamak ve Türkiye’yi bölmesi için yeterli bir sebep.
Daha önce benzerleri yapılmıştı…
Pek hoş olmayan yakıştırmalar içerdiği ve
düzeysizliği dolayısıyla yazarlarını azarlamıştım.
Ama bunlar hoşuma gitti. :))
Bilgisayarı, interneti Osmanlılar icat etseydi ne olurdu?
Bildiğimiz kavramların olası karşılıkları burada.
başlıktakiniise ben ekledim :))
Bilgisayarla uzun süre yazı yazanlar, karpal tünel sendromu
denilen el-bilek rahatsızlığına davetiye çıkarıyormuş.
Hastalığa meydan okumanın bir yolu da el-bilek egzersizi
yapmaktan geçiyor.
Gyro Twister, işyerinde canı sıkılanlar için eğlenceli bir oyuncak.
Chip dergisinde yazdığına göre, bu plastik elmayı tutup biraz çeviriyorsunuz. Daha önce benzerine burada yer verilmişti.
Diyelim ki nüfus cüzdanınızı kaybettiniz,
ya da faturalarınızı, daha başka resmi belgelerinizi…
Bazı resmi işlemler için sizden “kayıp ilanı kupürü” isteyebilirler.
Herhangibir gazetede ilan vermeniz gerekiyor.
Ve böyle birşey için para ödemek hoşunuza gitmiyor.
Tüketici Gazetesi yaklaşık on yıldır yayınlanıyor ve bazı
ilanlartınızı ücretsiz yayınlıyor.
1998’li yıllarda sadece İstanbul’da yayınlanırken,
şimdi başka illerimizde de gazetecilerde bulunabiliyor.
Çocuklarımız daha okuma yazma öğrenmeden silah değiştirmeyi
öğreniyor.
Hergün saatlerce kan döküyor, ateş ediyor, parçalıyorlar.
Herşey aslında “oyun”, ama siz bir de psikologlara sorun.
Şiddet içerikli oyunlar davranışı etkiliyor!
Çocuk ve şiddet…
Bunca zararına rağmen çocukların ve hatta yetişkinlerin bu
şiddet içerikli oyunları oynamalrına karşı bir girişim yapılmıyor.
En başta, en çok sorumluluk sahibi veliler.
