Yüksel bir yandan sigaraya küfrederken öte yandan adamı durdurmak için etraftan yardım istiyordu.Tam bir mucizeydi bu… En yakın arkadaşı dostu Fatih geliyordu karşıdan.“Fatih şu adamı yakala!”Fatih ne olduğunu anlamamıştı ama belli ki arkadaşının başı beladaydı. Adamı yakalamak için üstüne atladı.Adam gerçekten kaçmayı iyi biliyordu ama hiç beklemediği bu hareket onu Fatih’le beraber yere sermişti. Fatih adamı zaptetmeye çalışırken Yüksel hızla onlara yaklaşıyordu. Adam pes edecek gibi görünmüyordu. Yüksel daha yetişemeden Fatih’in elinden kurtuldu ve tekrar kaçmaya başladı.Bu sefer kaçan bir kişi kovalayan iki kişiydi.Çevredekiler daha bir merakla bakıyor ama ne olur ne olmaz diye bulaşmak istemiyorlardı.Ne de olsa burası Türkiye’ydi.Burada herhangi birisi sadece kavgayı ayırmaya çalıştı diye bile hapse düşebilirdi.Fatih sporcu olmasının verdiği avantajla adamı ikinci kez yere sermişti,ama adam bu sefer Fatih’in elinden daha kısa sürede kurtulmuş ve tekrar kaçmaya başlamıştı.Fatih tekrar toparlandı ve yeniden bir koşturma başladı.Adam Fatih’in beklediğinden daha çetin cevizdi.Ama ne olursa olsun kaçmak için üçüncü bir şansı olamayacaktı.Bu düşüncelerle adamın peşinden koşarlarken adam yolu kontrol etti ve karşıya geçti. Geçer geçmez durakladı ve etrafına bakındı.Çünkü trafik hızlı akıyordu ve adam bu seferlik paçayı kurtarmıştı.Yavaş adımlarla adam uzaklaşırken Fatih ve Yüksel adamın arkasından bakakalmışlardı…Fatih ne olduğunu anlamamıştı ama içindeki o kaybetmiş olmanın acısı onu yakmıştı. Fatih her zaman böyle hırslıydı zaten ama Yüksel tam tersi bir şekilde azıcık aşım kaygısız başım diyenlerdendi.Nefesleri normale dönerken Fatih sordu:“O adamla ne alıp veremediğin vardı?”Yüksel başladı olayları anlatmaya…Lafını bitirdiğinde evine gelmişlerdi.Yüksel:“Fatih olanları çocukların yanında anlatma,korkmasınlar.”“Anlatmam, merak etme.”Yüksel zile bastı, kapıyı karısı açtı. İçeri girdiler…Devamı gelecek bölümde 🙂