22 yaşında, hayat memat meselelerine şöyle biraz vakıf olmuş bir Türk genci olarak, Numberone TV isimli müzik kanalının belki daha samimi, daha çağdaş (?), daha, onların deyimiyle “trend” haline gelen “Special Love Songs Weekend” veya daha fenası “Barış Manço Weekend” şeklindeki başlıklarına bile alışamamışken, ilk gördüğümde şaşırdığım, ama biraz düşününce dehşete düştüğüm bir söylemine dikkati çekmek isterim:Numberone Tv, zannımca “2003’ün en iyileri” diye bir ödül törenine girişiyor, buraya kadar güzel, fakat söylenegelen “konu başlıkları” tüyler ürpertiyor: “En baba film hangisi? “Yüzüklerin Efendisi” mi, “Halka” mı?” Bir diğeri, “Yılın en hasta olunası bayanı kim?”, “Yılın fıstığını sizin oylarınızla seçiyoruz! Adaylar Nurgül Yeşilçay, Nehir Erdoğan….v.s.”Bütün bu başlıklar kanımı dondurdu ve biz “modern gençler” aramızda toplaşıp böyle konuşuyormuşuz gibi düşündükleri için bir genç olarak, bir kadın olarak ve her şeyden önce bir insan olarak bu sıfatlardan çok utandım, açıkçası rencide oldum!Bu örnek bana kadın istismarını işlediğimiz, Prof. Dr. Esin Küntay’ın (MSÜ Sosyoloji) bir dersini hatırlattı, kadını emek ve beden istismarı yönünden iki şekilde sömürebiliyordu kapitalizm, hatta feodalite, hatta Antik Yunan’dan beri bu böyleydi. Bedenin sömürgeleşmesi de kitle iletişim araçları (Althusserci deyimle “devletin ideolojik aygıtları”) ile sağlanıyor. (Hani şu bütün gazete ilavelerinde, haber bültenlerinde görmekten midemizin bulandığı(en azından biz bıyıksızlar, bayların pek şikayetçi olmadıklarından eminim!)boy boy popo resimleriyle süslü selüloit, inceltici vs. kremler, kozmetikler; magazinler, filmler….vb. ) Bu durumda kadın kendini nesneleştiriyor, “şey”leştiriyor, arzu (tüketim) nesnesi ile arasında doğrudan bağ kuruluyor. Hatta “Görme Biçimleri” adlı eserinde John Berger’in anlattığına göre kadın “seyretmek” ile ilişkilendiriliyor. Kadın bir süre sonra “seyirlik malzeme” oluyor ve en acısı kendini de böyle hissetmeye ve görmeye başlıyor. (Bk. “İdeal”e ulaşmak için kişinin kendini deformasyona uğratması.Daha evvel söz konusu kanala eleştirilerimi yazdığım sayfa sayfa e-mailler gönderdim ama belki yazdıklarım milyonlarca minik bağlantı çipinin arasında, bilgi enformasyonuna kurban gitmiş, sanal alemin “raconlarına” uymamış olabilir. İlgilenen kişiler şöyle bir göz bile atıp rahatsız olmuşlarsa ne mutlu bana. Yine de bu seferki durumla hadlerini fazlasıyla aşmış, kadını bu şekilde örselemiş ve en önemlisi insan haklarına saygısızlık etmiş olmuyorlar mı? )Bir genç, bir kadın ama hepsinden önce bir insan olarak çok utandım,üzüldüm, kızdım, ne diyeyim?!