Bugün çok hastaydım ve işe gittim fakat daha fazla duramadığım için izin alıp eve geldim. Biraz kendimi topladıktan sonra bilgisayara geçtim birşey beni yazı yazmam için dürttü ve yazmaya karar verdim. Çalışmaya başladığım günden bu yana bendeki değişimleri düşündüm;Çalışmaya başladığımdan beri yazı yazmıyorum. Sürekli çalışmak çalışmak , işim gereği hergün yeni insanlar ile muhatab olmak , çeşit çeşit insan görmek, acısı, tatlısı, gülmesi,ağlaması , sinirlenmesi derken 1 sene geçmiş. Bu süreç boyunca ilginçtir ki empati yapma yeteneğimin kaybolduğunu farkettim. İş insana yeni çevreler, maddiyatlar vs. sağlıyorsa da bazı yeteneklerini kaybettiriyor. Henüz 1 sene de böyle olduğum halde uzun süredir çalışanları şimdi daha iyi anlar oldum.
Cümleleri şu an kurarken çok zorlandım. Kelime seçemedim. Şunu anladım aslında yeni insanlarla tanışıp yeni ortamlara girmiş olabilirsiniz fakat komuşmak ile yazmak arasındaki dev uçurumu bugün çok iyi anladım. Kelime dağarcığınız , konuşurken ikili diyaloglarınız çok güzel olabilir ama iş yazıya gelince iş çok değişiyormuş.Yazma yetimi kaybettiğim için bu yazının türü günlük gibi , kesik kesik,sıkıcı oldu hemde kendini zorlama bir yazı gibi hissettidi bence. Fakat bu yazıyı yeni başlayan bir blog yazarı edasıyla yinede sizinle paylaşmak istedim.Not : Ayrıca bu yazıya ek olarak iş hayatınız , sosyal yaşantınız , bu iki yaşantıyı dengeleyen fikir, görüş ve önerilerinizi de merak etmediğimi söyleyemem.
yorumlar
Sevgilinle Amalfiye tatile git.Dönüs yolunda yazar oluyon otematikmen!
ben tüm yaz evde oturdum diye mi bişi yazamıyorum artıkın yahu
yazını okuyunca benim de çalışmaya başladığım günün üzerinden 1.5 ay geçtiğini fark ettim. halbuki 1 yıl geçmiş gibi :)yıllarca bunun için mi okudum? diyor insan kesinlikle, tüm hayatın bir anda işin oluyor. ben de ne yazı yazabiliyorum ne kendime vakit ayırabiliyorum… bunu alışma evresi olarak görüyordum ben ama, umarım kronikleşmez…
Yazma yetisi asla kaybolmaz, oyle hissediyorsundur..Ilham bekle bence, gelince yaz..Aklina harika bir cumle duser, nasil yazdigini anlamadan bir bakmissin yazi bitmis..
üniversitedeyken bu kadar çok yazamazdım mesela ama çok daha fazla okumaya zaman ayırabilirdim, o da özlemle andığım ayrı bir mevzu. ama uzun süre yazmayınca kalem kütleşebiliyor sanki
Yazma fikri kafanda biryerlerde olsun,ama sakın kendini yazmak iiçin zorlama,sadece bekle…
:))
aynı dertten bende muzdaribim..yetimin kaybolduğuna mı yanayım, eski yazılarımı okuyup okuyup “bunları ben mi yazmışımmm” diye şaşırmama mı…
Ben(de) yetimi kaybettim. “Himalayalara, memleketime dönüyorum” diye duygusal bi not bırakmıştı bana. Görsen, hayvan deyip geçersin. Çok hislidir ama. Aah ah…
ulan ne çok yetisini kaybeden varmış civarda, hepinizin yetisini ben buldum geride vermiycem ,yazamıycaksınız ,yazamıyorsunuzda zaten çünkü yetileriniz bende .
yetimi kaybettimbir yetimi sevindirirkenyettimi şimdi bu şiir sizeyetmezse yettim gayriilk şiir denemmedir amatör görünebilir ama değildir içeriğinde acaip profeyşinil şeyler bulmak mümkün.tabi bakabilene.
Düşünce hızında yazmak ve yazıyormuş gibi konuşmak,güzel olurdu değilmi ?
@haritametotdefteriama hiç yazı yazmamışsın, yoksa bizim yazma yetilerimizi yorum yazarak mı kullanıyosun :)))
-Ne o gorunmuyorsun son zamanlarda, disari da cikmiyorsun..-Yetim geldi, kacmasin diye tutuyorum..
Sevgili yetim, caanım yetim.. Sıradaki şarkı senin için gelsin.
ben yetim ben yetim …
hahaha süper yorumlar yaa ne alemsiniz :))
yetinin ayak izü
maşallah.Şapçı düveni gibi.
yemezler yanında bot izi var…
Bi kazma var orda ama tam çıkmamış herhal.
ucu görünmüş kazmanın…
Yeti deki koca ayak kimsede yok mubarek..
Bildiğin kazma işte.
bebek yeti:D
aaa kaptan mağara adamımıymış yeti?içimden bir ses söylemişti.hatta bağırmıştı bir gün.”kaptan mağara adamııııı” diye.
tipsiz.bu kadar itici bebek mi olur?
her canlının bebeği güzel oluyor:D
Bacakları çarpık gibi accık. Evde kalmasa bare.
Gerçi zati evde kalmıyorlar, hep dağdalar ama. Bilemedim…
dişlerini yaptırırken bacaklarını da düzelttirir
kıllı da bu…
alırız
Alacak düşünsün.
yolarlar
Ovv, zamanlama hatası. 2 saniye daha erken yollıycaktım…
Yine amorti, peeh.
olsun
Kısmet.
he
Yeti kuafore gitsin, daha guzel gorunsun..
yetinin gözleri vampir gibin
Yeti disciye de gider..Dis doktoru kadin, yetinin dislerini yapmak istemez..Yeti, doktorun elini isirir..
ne bu espri mi pbk ? hahhahaha
ingülüz zaar bu pilibebe!
ben buna takıldım. nası bişey oluyo bu bi şey etsek…
şey derken?
yooo gayet ciddiyim, espri yapmiyorum..
olsun
nedir, nasıl bi şeydir, neye benzer, neye yarar.bu kadar uzun yazmayayım şey etsek yazayım dedim…
diğer adı da kocaayak yetilerin ama sanırım yazıyla alakası yok buraya konu nası geldi bilmiyorum:D
Kimseye yar etmem. Töbe töbee…
verdim gitti, tepe tepe kullan.hele şükür kakaladık…
Burada bir köy var Şapçı adında.Eskiden orada yapılan düvenler çok sağlam ve büyük olurmuş.Ayakları kocaman olanlara “Şapçı düveni gibi ayağı var “derler o sebepten.
küçükşapçı mı büyükşapçı mı köyün adı?
Aşağı şapçı – yukarı şapçı şuanki hali.ikiye bölünmüş köy.
bizim orda da yazdığım şapçı modeli köyler var. aynı yer mi diye merak etmiştim.deyimin açıklaması için de çok sağol sayende yeni bir şey daha öğrenmiş oldum…