Ona olan duygularımı açığa çıkarmamak için kendimle büyük bir savaş verdim. Her gece yatakta gözlerimden süzülen yaşlara rağmen bilmemeliydi duygularımı, bilse kesin alay ederdi benimle. Çok gülerdi bana. İçimde günden güne büyüyen bir volkan vardı. Onu her gün biriyle el ele görmek içimde derin bir yara oluşturdu, sanki kalbimi söküp alsa rahat edecektim, neden bu ızdırap? Yanımdan geçerken gözlerimin içine bakıp “Neler yaşadığını biliyorum salak” der gibi bakıyordu. Bakıştığımızda yüzüm kızarıyor, ellerim terliyor, heyecandan düşmemek için, bir yere oturma isteği hissediyordum. Ama hep yanında birileri vardı ve onun ellerini tutuyordu. O eller birisine değil herkese aitmiş gibi herkes onun ellerini tutabiliyordu fakat ben daha açılamamıştım ona. Açılsam ne olacaktı ki sanki, bana inanmayacaktı. Hayır asla söylememeliyim bunu. Günden güne zayıflayan ben, bir gün öylece otururken bir kaldırım taşının üstünde, önümde birisi durdu ve “sevgilim” diye bana seslendi. Kafamı kaldırdım, şaşırdım. Sevgilim mi? Nasıl yani? Yoo… Hayır bana sevgilim demiş olamazsın. Her gün birilerinin elini tutarken gördüğümde seni, kalbimi al götür yerinden diye yalvarmamak için zor tuttum kendimi ama, üzgünüm, bu senin dediğin şey çok başka. Gözlerine yalvarır gibi baktım. “Biliyorum küçüğüm, beni seviyorsun” dedi. Kafamı olumsuz anlamında iki yana salladım ve yine gülümsedi, “neden inkar ediyorsun?” sorusuna karşı biranda ağzımdan “Çünkü ben senin kardeşinim” cümlesi çıkıverdi. Kıpkırmızı oldum, yer yarılsa da içine girsem, bana inanmayacak diye kendimi yedim, gözlerinin içine baktığımda, şaşkınlıktan ağzının açık kalmış olduğunu farkettim. “Ne saçmalıyorsun zevzek?” Koşmaya başladım, hiç arkama bile bakmadan uzaklaştım oradan, ne kadar süre koştum bilmiyorum, nefesimin kesilmesiyle durmuş olmalıyım, gözümü açtığımda sabah güneşinin ışığı gözkapaklarımdan içeri süzülmeye çalışıyordu ve neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu, üşümüştüm, bir kaldırım kenarında uyuyakalmışım. Eskiden bir abla sevgisiyle yaşama tutunmaya çalışırken, artık yaşamak için bir sebep bulamıyorum.