kardeşlik adına
kardeşlik adına

İyi günler arkadaşlarBugün sizlere çok üzüldüğüm bir konudan yazacağım.Tüm okul hayatımda yaz tatillerinde gittiğim.Ve belirli bir yaştan sonra gönüllü hocalık yaptığım bir alandan.Çağdaş yaşamı destekleme derneğini anlatacağım.Asla tepkili bir yazı değildir.Şimdiye kadar yazdıklarımın samimiyetine inanmanızı istiyorum.Ben okurken yaz tatillerini değerlendirdiğim bir yer.Kütüphanesiyle,gitar kursumuzla,saz kursumuzla,okuma yazma kursumuzla,İngilizce ve okul öncesi derslerimizle,şan koromuzla,konserlerimizle ,spor salonlarımızla mükemmel bir eğitim yeridir.Yuvamız vardır bizim .Çalışan kesim için.Bizli konuşuyorum çünkü;yaklaşık on üç yıl oranın bir bireyiydim ben.Koca bir aileydik biz.Müdürümüz vardır bizim.Bizi kontrol eden koruyan.Çaycı ablamız vardır bizim bize servis yapan.Hatta ve hatta Belçika prensesiyle tanışmışlığım vardır benim.Bütün başkanları herkes den önce biz görürdük bu ortamda.Tabi birebir muhatap değildik.Türkan hanım ilgilenirdi.Fakat kısa sürelerde büyük insan gelip gitmiştir dışarıdan değersiz görülen çağdaş yaşama.Sonra ;okutamayan ailelere yardım edilirdi.Burslar dağıtılırdı.Doğu insanının kız çocuklarının okutulabilmesi için ses getirecek projelere imza atılmıştı.Bir sürü bizlerden kitap toplanılır eski kitapları kolilere koyarlar ve gideceği yerlere gönderirlerdi.Şubeleşmeye başlanmıştı bile.Artık ses getiren bir ortam olmuştu.Bütün aileler güvenle çocuklarını buraya bırakabiliyordu.Aynı fatih eğitim parkı gibi.Öğretmenlere erzak yardımı yapılıyordu.Fakir ailelere bağış yapılanlar veriliyordu.Örneğin çok iyi hatırlıyorum.Yeni evli bir çift gelmişti.Ev eşyaları yokmuş bağış yapılan yada kermes de bulunan eşyalardan istemişlerdi.Müdürümüz yetkilere danıştıktan sonra ücretsiz onlara vermişti.Bütün çocukların aileleri yani veliler. Kermes olunca, orası biraz daha kalkınsın diye çocuklarımız dışarılarda heba olmasın diyerek ne kadar kek ,pasta ,çörek havlu kenarı ne bulurlarsa satarlardı.Milletin eskisi bile orada öğütücü makine gibi değerlendirirlerdi.Türkan saylanı birebir tanımam.Ama gelip gitmelerinden ona aşinayım.Hayat felsefi nedir?Yada oradaki çocuklara ne öğütler bilirim.Sadece oku derdi.Oku ve kendini eğit.Dik dur.Kadınların özellikle çok eğitimli olmasını isterdi.On üç yıl sonra kimimiz işletmeci,kimimiz,mali müşavir,kimimiz doktor,kimimiz konservatuarlı,kimiz,avukat,kimimiz hemşire,aklınıza ve benim aklıma şuanda gelemeyecek birçok şey olduk.öğretmeniz vardı,muhasebecimiz vardı.Ne diyebilirim ki.Hiç abartmıyorum.Aramızdan birimi evleniyor.Davetiyesi duvarda yerini alırdı.Yada mezun mu oldu duvarda diploması yer alırdı.Etkinlikler hep tablodaydı zaten.Eğlenceliydi.Kaliteyi bozacak hareketler yapanlar hiç abartmıyorum ikinci soluğa kalmadan kapının önünde yer alırdı.Tahminimce Türkan hanım bu cumhuriyet mitingini başlattı diye hedef alındı.Ben yaklaşık üç yıldır çağdaştan ayrıyım.Hayat bu bana yardımları çok bulunmadı belki ama benim ben olmamda çok katkıları vardır.Bugün bir çocuğum olmuş olsa gitmesinde hiç sakıncasını görmediğim bir yerdir.Neden mi ?Çünkü insan oradayken kendisinden daha muhtaçlarla tanışıyor.Bir şeye yaradığını hissediyor.Faydalanmak çok güzel bir duygu olduğu gibi faydanızın dan birilerine dokunduğunu bilmek çok güzel.Ben hiçbir zaman aylak zamanımı geçirmedim.Bir sürü kitap okudum.Bir yerlere öyle kolay gelinmeyeceğini anladım.Sokak çocuklarına yardım ettim.Dertli çocuklara ablalık ettim.Ayrıca kendime güvendim.Çünkü kendime güvenimi üstüme verilen sorumluluk getirdi.Bir sürü ailelerden çeşitli hediyeler aldım.Evimde özel matematik dersleri bile verdim.Okullardan istendim.Çevre edindim.Sağlam arkadaşlıklar kurdum.Bunları sizlerle paylaşmamın sebebi orasını reklamını yapmak değildi.Sadece ortada bir emek var.Ve bu emek o kadar büyükü çoğu zengin insanlarımızdan randevular koparak alınan bağışlardan tutun ,orada hiç para almadan gönüllü öğretmenlik yapan arkadaşlarıma ,onlardan tutun velililerine ,onlardan da dikiş nakış kursumuzdaki ablalarıma kadar.Bu başarılı,misyonlu,Atatürkçü,öğrenimi kolaylaştıran,ve hele ki bu hasta haliyle savaşan bir kadının başarısından başka bir şey değildir.En azından benim gördüğüm budur.Bence çetecilerle ,aynı kefeye koyanlar bence sağlıklı bir düşünsünler.Ben de orada bulunmuş ve öğrenimimi katkıda bulunulmuş,kim olduğum sorulmaksızın yardım edilmiş bir insanım.Şimdi evliyim.Şu anda alakam kalmadı.Fakat bunları yazmasaydım.Emekleri kursağımda kalırdı.Bu bozuk toplumda çocukların on dört yaşında sigara içip,alkole alışıp,arabada hız yapıp,hatta cinayet işleyip canlı bir bomba olduğu bu toplumda soruyorum size kursiyer misyonunun geçtiği bir yerin var olması mı suç?Lütfen bir şeyi iyice araştırıp,deşip yargıyı koyduktan sonra kirletin.Gereksiz yere insanların yıllarca uğraştığı emeği bir anda adam öldürmüş gibi idam etmeyin.İyi hoş ya !Adam bile öldürse yok hafifletici neden yok şu yok bu derken çıkartıveriyorsunuz katilleri ,hırsızları,tecavüzcüleri.Ama iş eğitime gelince süründürmekten beter ediyorsunuz insanı .Neden?Niçin?Kardelenler solmasın projesini ne çabuk unuttunuz.Madem kötüydü bu yer sanatçıları arkasına aldığı ,televizyonda reklamları boy boy çıktığı zaman nerdeydiniz?O zaman zararlı değildi de şimdi ne değişti çok merak ediyorum.Cumhuriyetçi olması,demokrasiye inanması mı,yoksa doğulu kızlarımıza çocuklarımıza Pkk olmasın diye eğitim vermesi?İlk bilgisayarların ulaşmadığı yerlere kim gitti.Hatırlarmısınız ?Koca bir yürüyen karavan içinde eğitmenler ve bir dolu bilgisayar.Biraz zorlayın hafızalarınızı.Doğudan öğretmenler kaçarken onlara doğrudan bilgisayar gitmişti.Bunun Ergenekon’la ne alakası var?Biriniz beni aydınlatabilir mi?Oysa ki seçim olmadan Tunceli’ye ev gereçleri (çamaşır makinesi,bulaşık makinesi vs )yardımı yapılmadı mı?Biz yardım yapılıyor diye suçladık mı ?Ne alaka dedik mi?Orası da kalkınsın dedik.Bu toplum da konuşma özgürlüğü yok belki ama düşünce özgürlüğü sınırsız Allah’tan.Yüce Allah’ım kimin doğru kimin yanlış olduğunu en kısa zamanda belirler inşallah da bu durum da çözülür ve biter.Allah’ım her şeyin en doğrusunu versin başımıza.İnşallah gerçek pkklıları besleyenler ortaya çıkarda ulu orta cezaları verilir.Bir çok şehit annelerinin içi rahatlatlar.Çünkü benim ailemdende şehit düşen yiğenlerimin kemiklerinin sızlamasını hiç istemem.Artık kardeşçe yaşıyalım.Aynı bu sevimli fok balıkları gibi olmaz mı…?