“KIYICILIK VE YIKICILIKLA YARIŞMA, YARATMAYI SEÇ;AŞK O ZAMAN AŞK OLACAK

paylaşmak ve yaratmak
paylaşmak ve yaratmak

Gerçekten kendine güvenmek, aynı zamanda herkese güvenmektir. Çünkü ömrünü bir gecede kaybedileceklerin peşinde tüketmemişsindir. Çünkü hayata dair projelerin kişisel değildir. Biriktirmeyi seçtiğin şeyler, bu sistemin içinde üretilemez. Onun dışında ve ona rağmen ürettiklerine ise bu sistemin eli yetişmez. Çünkü onun kıyıcılığı ve yıkıcılığıyla yarışmak yerine yaratmayı seçmişsindir. Bu sistemin kıyısında bir yerlere tutunup, oradan akıl yarıştırmayı değil, onu aşan, günü aşan bir uygarlığın peşine düşmüşsündür. Rekabet yerine dayanışmayı, yalnızlaşmak yerine çoğalmayı, biriktirmek yerine paylaşmayı seçmişsindir. Kendin için dileyebileceğin her şeyin, herkes için hale gelmedikçe, ortaya çıkan eşitsizlikte ve bencillikte ne aşkın aşk, ne de sevginin sevgi olarak kalamayacağını, yenilmeye mahkum olduğunu bilirsin. Seni tüketen bu sistemin karşısında alternatifini adım adım örersin. İnsanlar senin yaşadığın hayattan, başka bir hayatın olabilirliğine ilişkin dersler çıkarabiliyorsa, tecrübeleri tersyüz edebiliyorsan, kendine güven meselesi de kişisel niyetlerle, güçlerle, becerilerle alakalı olmaktan çıkmış demektir. Yaşamı çözebilmekle ilgilidir. Bu hayatta, bir ölümlünün yürüyebileceği yolun, iyilikleri ve kötülükleriyle aşağı yukarı bir fotoğrafını çekebilmek ve buna uygun hazırlıkları bir adım önden yapabilmekle ilgilidir. Ve en önemlisi, bu sistemin hiçbir kurumuyla ve kuralıyla ölümüne anlaşmalar yapmamakla ilgilidir. Değiştirilebilir olanı bilip, değiştirmenin, o hayata, bin hayat katan yollarını yürümeye başlamakla ilgilidir. Dünyaya, dünya dışından bakabilme perspektifine sahip olmakla ilgilidir.