Hiç gülmez,Hiç sevmez,Hiç söz etmez,Hiç gün görmez,Hiç birşey istemezdi o adam…Gayri meskun hayatın mekan-ı viranesi,Metruk bir meskenin kiremit altı kesimi,Nefse dair sadece bir-iki güvercin sesi,Bu güzey hanede olmadı başka nedimi,Ortada; bir ayağı kırık, pürüzlü, ahşab masa,Etrafına dizili; iki minder, üç gazete yaprağı,Dahası; bir iskembe, bir çömlek, bir maşrapa,Ve de bir resim üzerinde mazinin toz toprağı,Yüzünde olan silinir resmin lakin resimdekinin,Yüzünden olanlara vebal harfiyat yığını yıllar,Meftunu belki hala laçin gözlü o mahbubenin,Üzerine çöken taş, toprak olsa da hatıralar,Masanın üstünde bir kalem ve birkaç müsvedde,Tir tir titriyor elleri, tırtıl masanın başına gelince,Yüreğinden akan isyanlarla, maviliklerin üstünde,Kaleminden kağıdına köprü kuruyor, bütün gece…