Yahudilere lanetli derken onlara karşı ırkçı bir tavır takınıyor değiliz. Tarihi incelediğimizde ve bugün oluşan koşullara derinlemesine baktığımızda Yahudilerin oluşturduğu şu anki sistemin, kendi lanetlerini Dünya’ya yaymak eğiliminde olduğunu görürüz.

Peki kimdir bu yahudiler?

İsrail oğulları olarak bilinen Yahudilere ayrıca Hz.Musa ya indirilen Tevrata inandıkları için Musevi de denmektedir. Tarihte 5000(M.Ö)den beri topluluk bilincine varmış olarak görülen Yahudilerin devlet olarak en parlak dönemini Hz.Süleyman zamanında yaşadıkları bilinir. Dini kaynaklarda Hz.Süleyman’ın bir çok mucizelerle donatıldığı haber verilmiştir. Rüzgarın, Cinlerin vs. emrine verildiği, hayvanların dilinden anladığı bildirilen Hz.Süleyman’ın ölümünden sonra gerçekleşen Asur istilası sonucu İsrail oğulları vatanlarından çıkarıldılar.. Bu olayın anısına Ağlama Duvarı’nı Kudüs’te inşa etmişlerdir.

Bir çok kaynağa göre: insan toplulukları içerisinde en çok peygamber bu toplumdan çıkmış, başka toplumlardan çıkan Peygamberlere de bu özelliğin getirdiği kibirden dolayı inanmamışlardır.Kendilerine gönderilen bir çok Peygamberi katleden ve bu Peygamberlere çeşitli iftiralar isnad etmişlerdir -Hz.Zekeriya’nın Ensest olduğu vs. Yahudiler, Mısır topraklarında Firavun’un zulmünden kaçmak için Hz.Musa ile beraber yola çıkarak Tûr Dağının eteklerine yerleşmişlerdir. Bu göç sırasında Hz.Musa’nın “Denizi Asasıyla Yarması” mucizesi gerçekleşmiş, Firavun ve ordusu İsrail oğullarını takip ederken bu suda boğulmuştur -bugün cesedi Londra’daki British Museum’dadır. Bir çok ilahi kitapda cesedin bulunuşu gelecekte ki insanlara ibret vasıtası olarak bildirilmiştir…

Bir çok mucizeye rağmen Yahudiler Tevratın da aslına riayet etmeyip, tahrif etmişler ve tahrif edilen Tevrat’ın yanına Kabala denen uydurma yardımcı kitap eklemişlerdir. Yani Yahudiler Eski Ahit, Yeni Ahit ve Kabala denen hurafelerle dolu -uydurma- kitaplara inanırlar…

Masonluk ve Yahudilik

Masonluğun kuruluşu 1876 Theodor Herzl‘e bağlanabilir. Mason teşkilatının kuruluşunun ilk amacı vâdedilmiş topraklarda bir İsrail Devleti oluşturmaktı. Theodor Herzl bu amaç için, dönemin Osmanlı Padişahı II.Abdulhamid’e başvurmuş bugünkü Kudüs ve Civarında İsrail devletinin oluşturulmasu karşılığında, Osmanlı Devleti’nin tüm dış borçlarının kapatılacağı teklifini yapmıştır. Ancak II.Abdulhamid’in para karşılığı toprak satışına karşı çıkması üzerine 1898 deki genel toplantıda 50 yıl içerisinde bölgede bir Yahudi Devleti’nin kurulması planlanmıştır. Nitekim İsrail Devleti 1948 de kurulmuştur.

İlk hedef gerçekleşince Masonluk Teşkilatı’nın hedefleri de büyümüştür. Siyonizm‘in yeni amacı tüm Dünya’ya hükmetmek olmuştur. Bu amaçla ekonomik temellere dayalı Gizli Dünya Devleti oluşturmak hedef olarak seçilmiştir. Bugün ekonomik sistemimize baktığımızda bu hedeflerini gerçekleştirmekte büyük yol katettikleri görülür. Bilderberg Toplantıları Dünya Ekonomik Formu ve Globalleşme çerçevesinde Dünya’yı ekonomik olarak merkezi bir yere bağlamışlardır. Bu ekonomik bağlılığın tabii sonucu Siyaasi Bağımlılıktır, hükümetler bu toplantılardan çıkan kararları kabul ettikleri sürece ayakta kalmaktadırlar. Bu ABD için bile böyledir. Bunun en büyük göstergesi: Dolar üzerindeki üçgen ve bunun içerisindeki Şeytan’ın gözüdür. Bu üçgen üç dilime ayrılmıştır. En alttaki dilim Mason teşkilatına bağlı çeşitli milletlerin yönetici zümresi olup bu üçgende yönetilen kısımdadır. En üstte ise Rotschild gibi arı Yahudiler yer alır.

İkinci Dünya Savaşı ve Yahudiler

Sanıldığı gibi Yahudiler İkinci Dünya Savaşı’nda Zulme Uğramış Masum topluluklar değillerdi (Bkz: Pianist, Schidler’in Listesi filmleri). Zulme uğrayanlar sonradan Yahudi olanlardı ki aslında asla Yahudi olarak kabul edilmemişlerdi. Çünkü Yahudiler kendilerini üstün yaratılanlar olarak görüp diğer toplulukları Allah’ın -onlara göre Yehova- kendilerine hizmetçi olarak yarattığını inanmışlardır.

II.Dünya Savaşında rolü olan bir kaç ünlü Yahudi’den bahsetmek isterim: Bunlardan biri Stalin‘in savaş danışmanı Wolf Messing‘dir. Almanya’nın Polonya’yı işgaliyle beraber, Rusya’ya sığınan Messing kendisinde var olan bir çok telepatik özellikler sayesinde, Stalin’in gözüne girmiştir. Wolf Messing Hitler’in 200 Bin Alman ordusunu yazlık elbiselerle Sibirya’ya ilerleme emrini veren ‘Büyük Ruhtur’. Hitler Sibirya da artık Kutlu Buzul çağının biteceğini haber almıştı ve asil Alman milletini Büyük Ruhtan aldığı direktiflerle yücelteceğine inanmıştı. Hitler bir çok kez uykusundan çığlıklarla uyanıyordu. Bu dönemde Rusya’da esaret altında bulunan zamanın bir enerji olduğunu bulan ünlü Müslüman Rus bilim adamı Kozirev esaret altındayken yazdığı mektuplarda ilginç iddeaları ortaya atmaktadır. Ona göre:

“Karl Marx Sosyalizm Fikrini ortaya atmış, asla gerçekleşemeyecek olan bu sistem onu Halkların Tanrısı yapmıştır.Freud, belden aşşağı yazığı kitapla Psikolojinin Tanrısı olmuştur. Einstein, bir çok bilim adamının buluşlarını birleştirmiş, onlara bazı sınırlamalar koymasına ve bir toplayıcı olmasına rağmen bilimin tanrısı olmuştur. Aslında bunlar Lanetli Yiddişlerdir.*(bkz. Rusya’da Tanrıya Dönüş)

Einstein, Hitler tarafından Almanyadan kovulduktan sonra Amerika’ya yerleşmiş ve burada “Atomun Parçalanabileceğini” göstermiştir. Bu O dönemde inanılacak bir şey değildi. Bu önemli buluş savaş teknolojisine aktarılmış ve Atom Bombası imal edilmiştir. Einstein’in en büyük isteği bu bombanın Berlin’e atılmasıydı. Ancak Almanya’nın teslim olmaya yakın olması onun bu aşırı isteğinin gerçekleşmesine engel oldu. Stalin’inde ciddiye almadığı bu bomba onun kulağının dibindeki Nagazaki ve Hiroşima’ya atıldı. ABD Dünya’nın yeni hakiminin kendisinin aracılığıyla Yahudiler olduğunu anlatmak istiyordu.

1943 yılında ABD-Japonya arasında deniz savaşları en hararetli dönemini yaşıyordu. ABD bu dönemde görünmez bir gemi yapımı için bilim adamı Morris Jessup‘u görevlendirdi. Tarihe ünlü Philedelphia Deneyi olarak geçen bu deneyde Elektromanyetik Yüklü Dev Mıknatıslar kullanılarak yapay bir Bermuda Şeytan Üçgeni oluşturuldu. Deney başarılı oldu: Gemi bir anda ortadan kaybolup 5 dakika içinde Dünya’nın bir çok yerindeki limanlarda sıçramalı olarak görülüp tekrar Philedelphia limanına döndü. Ancak bundan sonra esrarengiz olaylar görülmeye başlandı. Bir çok mürettebat ölmüş, kalanlarda da esrarengiz olaylar gözlemlenmeye başlandı. Bir kısmı olduğu yerde donup kalıyor, bazısı aniden gözden kayboluyor, bazılarında da duvardan geçme özellikleri görülüyordu. Jessup kalan mürettebatı incelemeye koyuldu. Aniden olduğu yerde donan mürettebatı normale döndürmek için onları topraklamak gerekiyordu. Yine böyle bir işlem sırasında olduğu yerde donan mürettebat ortada hiç bir iz bırakmadan yanarak ortadan kayboldular. Olay yerini inceleyen Jessup olayın gerçekleştiği yerde Dünya’ya ulaşması mümkün olmayan kozmik ışınların izlerini keşfetti. Bu mürettebatın kendi iç uzayları, dış uzaya çıkmış ve kozmik primerler* mürettebatı yakmıştı. Jessup elde ettiği verilerden oluşan kitabını yayınladığında zaman yolculuğuyla ilgili kısmın kendisinden habersiz çıkartıldığını görünce olayı araştırmaya başladı ve bir kaç gün sonra garajdaki otomobilinin içerisinde egzos dumanıyla intihar etmiş olarak bulundu. Asistanı Valentine Jessup’u konuyu araştırırken takım elbiseli bir kaç adamın kendisini izlediğini yahudi olduğu söylenen bir grup tarafından tehdit edildiğini -hatırladığı kadarıyla- belirtmişti!

*Yiddiş: Alman Yahudisi

*Primer: Takyonik yani ışıktan hızlı öz enerjinin bozunuma uğrayarak ışık hızına indirgeyip yakıcı ışın haline gelmiş hali.(bkz.Hans Von Aiberg, Evrenin Sırrı ve Sınırları)