Ayın 19unda Amerika`ya gidecektim, tabi vize almam gerekiyor. Amerikan konsolosluğuna girme şerefine eriştim böylece. Nedir o ya? Kapıdaki güvenlik görevlileri ayrı şekil, içerde çantanız ıvır zıvırınız kontrol edilecek diye koyduğunuz makinanın başındaki tipler ayrı şekil, mülakatı yapan zat-ı muhteremlerse apayrı bi şekil. Kapıdaki güvenlik görevlileri herkese bağırma çağırma hakkını görüyorlar kendilerinde her nedense. İçerde mülakatı yapan şahıslarsa 5 karış nemrut gibi suratlarıyla önlerine verilen kağıtlarda belirtilen herşeyi size tekrar soruyorlar, hemde gözlerini sizinkilerden ayırmadan. Paşa gönülleri istersede lütfedip vizeyi veriyorlar. Bide bilgisayarlar bozuldu bahanesiyle bir gün geç verdiler herkese vizeyi..

Neyse ben aldım kurtuldum, alacak olan varsa temkinli gitsin.

Aslında ilginç yer idi içersi, Türkiye içindeki Amerika gibi.. Çocuklar için oyuncak falan koymuşlar üstünede ingilizce “her gün temizlenir bunlar, şeyetmeyin, oynasın çocuklar” yazmışlardı. Bide beleş su makinesi vardı köşede, bir kullanımlık karton bardaklarıyla,.. Bunları bir Türk müessesesinde görmek zor tabi..