Viyana‘nın sokak ve caddelerinde, kilise ve evlerinde yüzlerce Türk hatıratı olduğunu biliyor musunuz? Orta Avrupanın başkenti kabul edilen, önemli kültür ve sanat şehri, Avusturya-Macaristan imparatorluğuna başkentlik yapmış olan Tuna‘nın hayat verdiği bu şehirde Türk kuşatmalarından kalma birçok iz var.

Kanuni Sultan Süleyman
Kanuni Sultan Süleyman

1529 yılında Kanuni Sultan Süleyman ve 1683‘te Kara Mustafa Paşa tarafından kuşatılıp alınamayan Viyana, Türk tarihinde dönüm noktası olmayı hak eden bir şehir.

Kara Mustafa Paşa
Kara Mustafa Paşa

Mozart‘ın nağmelerine kulak veren şehri, uzun yıllar Türklere karşı savunmak durumunda kalan Avusturyalılar ise iki kez denenip başarıya ulaşamayan kuşatmaların ardından, Türkleri alt edilemeyen düşman algısından uzaklaştırıp egzotik bir bakışla değerlendirmeye başlarlar.

Schönbrunn Sarayı
Schönbrunn Sarayı

1683 sonrası elde edilen Türk ganimetleriyle bir hayli zenginleşen Viyana’da bugün turizmin önemli kaynakları arasıda gösterilen saray ve bahçeler inşa edilir. Avrupalının Türk algısını örnekleyen irili ufaklı birçok heykel, kabartma, resim ve diğer motifler Viyana’nın belli başlı kilise ve caddelerini bugün süslemektedir.

Stephan Katedrali
Stephan Katedrali

Birkaç örnek verecek olursak; Avrupa’nın önemli katedralleri arasında kabul edilen ve Viyana’nın merkezinde yer alan Stephan Katedralinin içinde bulunan Türk Kurtuluşu Anıtı, Türk toplarından dökülmüş Pummerin isimli çan ve Türk Vaizi olarak bilinen Kapistran rahibi Aziz Yohanna’nın ayaklarının altında resmedilen yeniçeri askeri, Gavur Ateşi meydanındaki Çerkez Dayı heykeli, Evlerin dış cephelerine asılmış olan Türk Gülleleri ve Türkleri simgeleyen Türk başları, hilaller, tuğlar ve Meryem Ana tablolarında resmedilen Türkler…

Çerkez Dayı
Çerkez Dayı

Bir açık hava müzesini andıran Viyana’da meraklısının kolayca görebileceği bu izler maalesef pek fazla bilinmiyor.Kahvenin Türkler vasıtasıyla Viyana gelişi ve Çerkez Dayı’nın hikayesini dilerseniz bir sonraki yazıya bırakalım.