bu yazıda onun adından başka tüm harfler küçük olacak, hiçbiri bağırmayacak. çünkü iyi bir insanın erken ölümü üzgün bir şeydir. sahi iyiler niye çok yaşamaz?“doğaya adanmış bir yürekti. bodrum’un ıssız kalmış son tepesinde, kanadı kopuk bir yel değirmeninin kıyısında, onun öyküsünü rüzgâr anlatır. ey güzel çocuk. ey güzel çocuk! Victor isimli iyilik meleği. seni ancak rüzgâr anlatır…”

Victor Ananias
Victor Ananias

mart ayının 3’ünde, daha 40 yaşındayken kaybettiğimiz doğa gönüllüsü için arkadaşları beraber çıkardıkları ‘buğday’ dergisinin kapağına bu satırları yazmışlar. ben kendisini tanımazdım. gördüm ki, ismini de çok geç öğrenmişim. ama tanıyanlar diyorlar ki, gözlerinin içi hep gülermiş, hep yumuşakmış sesi. kaybettiğimiz diyorum çünkü doğa hepimizin ve varığını yoğunu onu korumaya adayanlar, unuttuğumuz tabiata o kapalı gözlerimizi açmaya çalışanlar hepimizin kaybıdır.
onu araştırırken okuduğum kaynakların birinde hep şöyle dediği yazıyordu: “bedelini ödemeden hiçbir şeyin sahibi olmaya kalkmayın.” hep uymaya çalıştığım bir kuraldı bu, birinden duymak o kişiye çok yakın hissettirmişti beni. her şey bize az çabayla çok şeye sahip olmayı salık verir dururken, bunu istemeyeni enayi yerine koyarken sistem, böyle bir düşünceyle hayatını şekillendirmek ve bu düşünceyle başkalarını da buluşturmak, hayallerini yaşar ve yaşatırken kendini böylesine sevdirmek…babası şilili, annesi buralı. o 6 yaşındayken ailesi bodrum’a yerleşiyor. 9 eylül üniversitesi’nde okurken, eğitimini yarıda bırakıp kendini ve hayatı keşfetmeye karar veriyor ve yurtdışında ekolojik yaşamla ilgili eğitimler alıyor. sonra geri dönüyor ve 1991 yılında köylerden doğal ürünler alarak bodrum pazarında satmaya başlıyor. bir sene sonra buğday vejeteryan restoran ve kültür merkezi’ni açıyor. 1996 yılından itibaren elle yazıp fotokopiyle çoğaltarak buğday dergisini okurlarla buluşturuyor ve 1997 yılından itibaren çalışmaları yurt çapında uluslararası platformlarda duyulmaya başlanarak yeni bir boyut kazanıyor. ekolojik yaşam ve tarım alanında dünyada geleceğin 5 liderinden biri seçiliyor.bu adam deterjan kullanmıyor. sentetik kumaş giymiyor. doğaya zarar verebilecek her şeye karşı. [imkansız geliyor değil mi. sentetik kaç senedir var, ne kadar yıl önce ilk deterjan üretildi ki? az. ama yine de imkansız geliyor değil mi onlarsız yaşamak. doğal dengemize aykırı olan, başağrılarından, kanserlerden bizi kırıp geçiren her türlü uyaran normal gelirken, doğal olan her şey zor geliyor değil mi?] pek çok şeye geç kalan bir ülkeyiz ne yazık ki. ama bugün ekolojik bir bilince ulaşabildiysek, ekolojik pazar diye bir şey varsa ve devlet de bu konuda adım atma zorunluluğu hissediyorsa bunda onun ve derneğinin payı çok.gördünüz mü? hayatta bir aktivistler var. kendi hayatı için, dünya için ya da hem kendi hayatı için hem de dünya için bir şeyler yapmaya çalışanlar. bir de duristler var. duran duran ve hep duranlar. nur içinde yatsın. öldükten sonra böyle güzel anılmak, kendi başına dünyayı bir parça olsa bile değiştirmeye çalışmak bir ömrü değerli kılar…

kaynaklar: cnnturk.com – güven eken, ekşi sözlük – victor ananias, buğday dergisi – yazarlar: victor ananias, mutfakta zen, yeşilgazete.org, cihanersoy.com – güle güle Victor, senden öğrenecek çok şey var!