bunaldım be sevgili günlük…hani şöyle ne zaman biteceğine kendim karar vereceğim bir tatile çıksam…sonra o tatili hiç bitirmesem…(ama birileri çalışırken benim tatil yapmam adil olmaz)…bütün insanlık ne zaman biteceğine kendileri karar verecekleri bir tatile çıksa ve beni germeden keyiflerine baksa(evet bu daha makul)…bankalarda kuyruklar oluşmasa ve numaratör diye bir mafhum hayatımızda hiç olmasa…bir zeytin tanesi inananlar için dünyaya bedel olsa…figo ortalasa hakan şükür altıpastan kafa golü atsa…her sabah uyandığımda angelina jolie bana günaydın dese…evden çıkarken anahtarlar içeride unutulmasa,pencere camları sökülmek suretiyle eve girilecek diye sefil durumlara düşülmese…kafka bir akşam yanına gregor samsa’yı alıp bana çay içmeye gelse…melih cevdet, polis olup “içerdekiler”i dışardakiler eylese…adam masaya hep biranın dökülüşünü koysa…konsolosluklar seyahat özgürlüğüne çelme takmasa…iki kere iki bazen de kafasına göre takılsa,hep dört etmese…ımf bundan sonraki hayatına hayır kurumu olarak devam etse…saddamlar,bushlar ve w’ler hayatımızda hiç olmasa…selim ışıkla turgut özben buluşup tavla oynasa…hem içinde olsak çemberin hem de büsbütüsün dışında tanpınarla otursak…sigara sağlığa zararlı olmasa…ayaklar terleyince güzel kokular saçsa…ilaç sektörü diye bir şey olmasa…”olursa tek şikayet ölümden olsa”…günlük yazarken insanın tepesine müdürler dikilmese…puffffffffffffff