ne zaman bir tren sesi duysam gözlerim dolar…
Ne zaman aynaya baksam çehren aklıma gelir…
Ne azam elim ateşe uzansa kızıl rengi saçların aklıma gelir…
Seni unutmak ne zaman mümkün ne zaman?…
BElki,hiçbirzaman…
ne zaman bir tren sesi duysam gözlerim dolar…
Ne zaman aynaya baksam çehren aklıma gelir…
Ne azam elim ateşe uzansa kızıl rengi saçların aklıma gelir…
Seni unutmak ne zaman mümkün ne zaman?…
BElki,hiçbirzaman…
yorumlar
kasma boşuna.
olmuo.
ettim ben mesela… unutmıcam…
“ben seni unutmak istemedim ki
o yalan yıllaaraaa neden inandın
sevenler verdiği sözden döner mi
seni unutsaydım beklermiydim hiç
1 derdime 1000 dert eklermiydim hiç?
şu sonsuz hasreti kalbime gömüp
bir ömür boyu ahhhhh çeker miydim hiç?”
hadi nevizadeye gidip musiki dinleyip rakı içelim 2 buzlu olsun benim ki….
bununla beraber yaşamayı öğrendim ben. Becermek zordu ama, değdi. Hala resmi durur odamda bir köşede.
niye unutmaya çalışıyorsun ki ?
sana bir kötülük mü yaptı ?
kalbini mi kırdı ?
ellerini mi tutmak istemediğini söyledi ?
seni bir daha görmek mi istemedi ?
başka elleri tuttu, başka dudaklarda mı aradı mutluluğu ?
kendi kurduğu hayaller için “ben kurdum, ben yıkıyorum ya, var mı” mı dedi ?
bir de sana “acınacak haldesin” mi dedi ?
boşveeer belki sen orada onun için gönlünden gelen sesleri bu güzel kelimeler ile süslerken o kakasını yapıyor ya da annesi babası ile yemek yiyor ya da hiçyüzüne bakmayan bir erkeği/kızı, hiç olmayacak, sürmeyecek bir ilişkinin temellerini atmaya hazırlanıyor…
Ama vazgeçme sevgiden, içinde büyüttüklerinden…
unutmaya da çalışma, yukarıda sorduklarıma verdiğin cevaplar evet olsa bile …
aklıma nedensiz yere Kayahan’ın bir şarkısının sözleri geldi : “gerçekten inanıp sevseydin beni böyle sabahları beklermiydin hiç, çoktan yanımda olurdun çoktan, gece 3-5 nöbetlerine dikmezdin beni . . .”