Amerikan askeri birliklerinde patlayıcı ve nükleer silahlar üzerine eğitim almış bir uzman olan Mr.Younger (Michael Sheen) Rusya’daki nükleer santralleri araştıran bir ekiptedir. Araştırma sonucu ele geçirilen nükleer materyalin İran’a götürülmesi için Tahran, Mr. Younger’a 20 milyon dolar ödeme yapar. Fakat bir süre sonra nükleer maddeler ve para ile birlikte Mr. Younger ortadan kaybolur. 3 yıl sonra Yusuf Ata Muhammed ismiyle üç Amerikan şehrine yerleştirdiği zaman ayarlı nükleer bombalarla ortaya çıkar. İdeaist FBI ajanı Helen Brody (Anne Moss) ve sorgu uzmanı Henry Humphries nam-ı diğer H (Samuel L. Jackson) Yusuf’tan bombaların yerini öğrenmeye çalışırlar. Hemde genelde Amerika’nın uyguladığını asla itiraf etmediği yöntemlerle.Klasik epik Amerikan askeri hikayelerinden çok uzak olan film Amerikan rüyasını korumak için neleri feda edebileceklerini gerçekten göstermiş. Uygulanan sansürü ve Amerika’nın iç işlerinde örtbas edilen olayları kurgu halinde değil direk canlı olarak sunmuş.“Müslümanları terörist olarak gösteriyorlar.” Tartışmasından gerçekten çok uzak bir film Unthinkable. Senaryo olayı ilk kez iki boyutlu olarak almış. Filmin sonu bence çok gerçekçi olmasada terörizmi bir dine mal etmenin yanlış olduğunu düşündüğüm gibi Amerikan hükümetinde de iyi insanlar olduğuna inanmak istiyorum.