Undead Teyze ve Varisi Sarışın Çocuk Sana da Değinicem Tombul Şey:

(1) nolu Peynir Vakası (Vaka-ı Nuriye)

Gece 04.00 (Leonard Cohen) sigara almak için yıllardır güvendiğiniz yıllardır asla beni sigarasız bırakmaz dediğiniz bakkalınıza gitmek için götünüzü kaldırmak üzeresiniz.Hayır bu saatte kapalı olucaksan neden dün bu saatte açıktın? dün gece baban duruyodu dükkanda girdiğimde uyuyodu hatta ıhhhım dayı dedim. kalktı hemen. peynir almak istediğimi ama 700 bin liralık olması gerektiğini söyledim saatlerce eveleyip geveleyip yine bıçak arayacağını ve bi de bunun üzerine uyku diferansiyelini katarsam içinden çıkılmicak bi integrant ile o dükkanın artık bundan sonra benim için bi hapishane olucağını düşünmek gibi bi ara aklımdan bişey geçti. kalktı ayağa baban açıkta ki peyniri kesmenin zor olduğunu söyledi sonra elini beline koyarak bi müddet düşündükten sonra bu iş zor olur dedi. ardından tenekeden bi parça çıkarıp onu bölmenin daha basit olacağını düşündüğünü hissetttiren bi hareketle buzdolabının alt kapağını açtı. tamam şimdi s.ki tuttum dedim ve olacaklardan bu sefer haberdardım. önce bi kalıp peynir seçti -gözleriyle onayladı. peyniri çıkarmak için elini tenekeye soktu.çıkardı ayağa kalktı.poşet aldı,poşeti bana werdi, bıçağı aradı, yine bıçak aricaz dedim ben belki güleriz dedim belki üzerimizden atarız o gecenin soğuğunu dedim. duymadı. tartmak için tartının bi tuşuna bastı ama o kadar çekingen bi basıştı ki o : aha sıçtık “yanlış tuş” dedim içimden. bastı. yanlış tuş du. ardından bi elinde bıçak bi elinde peynir benim bir elimde poşet boşta kalan parmaklarıyla tuşların hepsine bastı. olmadı. makinayı açıp kapamak istedi: makinanın on/off tuşunu aradı. uykuluydu. bulamadı.fişi çekmek istedi. ben peynirle bi an göz göze geldim. almasam mı seni? die geçirdim içimden. o anda elektronik tartının fişini çıkarıp takmıştı bile baban. durmadı duramadı.hemen üstüne koydu peyniri.o anda dur dedim bekle 99999 88888 77777 yazsın bitsin sonra koyarsın dedim bi daha fişi çıkarıp taktı. bekledik. 4 milyon olarak girdi kilosunu elinde tuttuğu peyniri ikiye ayırıp(dikkat bıçakla değil kas gücüyle) ikisinden birini tartıya koydu elinde bıçak wardı. elimdeki torbayı açmamı istedi. bi an burda olmamam gerekiyo dedim duymadı uyuyodu.. 724 bin tuttu.peynir abi 700 war dedim olsun dedi.çıktım ewe geldim elimde tuttuğum sıcak ekmeği düşündüm…

Babanla yaşadığım o gece, hiç uyuyamadım neden böle bi insan olduğunu düşündüm sabah dek. şimdi sana soruyorum sarı çocuk neden açık değilsin bu saatte ben sigara içmek istiyorum . sana güwenip dükkanınıza kadar geldim. kapatıp gitmişsin ewe bi de bizim yan ewde oturuyosun hadi sana sevgim kalmadı. undead teyze olmasa şurda bi saniye tutmam kendimi.

sana olan 1 buçuk milyon borcumu bugün babana werdim. söylersin dedim oğluna. deden bunadı artık onu da söylemeden edemicem:

Geçen pınarla beraber dükkanınıza girdik. 70 yaşındaki o bitmiş adam türevindeki insan elini pantolonunun fermuarından içeri öyle bi sokmuş ki artık bi yeri kaşınıyodur olarak düşündük. bizim girdiğimizi farketse iyi, kulaklarda duymuyo dayı da, sonra bizi görür gibi oldu -ondan da şüpheliyim ama- elini çekmeye çalıştı. çalıştı da çalıştı çıkmıyo eli sıkıştı. dona kaldım. kedi gibi gözüktü bi an gözüme sonra düzeldi. eli hala ordaydı çıkaramadı. biz dükkandan çıkmak zorunda kaldık.çıktığımızda yere bişeyler düşüyodu. ölmüş olabilir o günden beri görmüyorum. ne de olsa undead teyzenin kocası. o nasıl bi babanedir. kız kardeşini uyandırmak için neden ewin pencerelerinin önüne kadar gelip bahçeden o güzel sesiyle naciyeeeeee diye beni uykumdan uyandırıyo her sabah. insanlar hakkınızda ileri geri konuşuyo. özellikle Erdem; Naciyenin arkadaşına iyice uyuz olmaya başladı. durmadan Erdem’e sapıklık yapıyo.Tombul kardeşinden de bıktım salak salak suratıma gülüyo.senden de bıktım. dükkanınızdan da bıktım.

Senden sucuk alıp sana 1.5 milyon borçlandığım gece yanındaki o uzun saçlı arkadaşının ağzna sçyım. çantadaki kedime çorbalık mı dedi kedi sabaha öldü.