Bugün okuduğum Nurbanu kitabının bir bölümüde şöyle yazıyordu.Yusuf adında bir adam 40 yıl Allaha ibadet ediyor.Bunun karşılığında da üç şey dileme hakkı varmış.Bu konuda danışacak birisini aramaya başlamış.Evine gelince kendisine en iyi,en yakın karısı’nın olabilceğini düşünmüş.Benim iyiliğimi çocuklarımın anasından başka kim isteyebilir demiş ve karısına sormuş.Ben kırkyıllık ibadetimi tamamladım,üç ihtiyacımı Allah kabul edecek.Kadın bu sorusundan memnun olmuş.Demiş ki gönlün beni görmekle bahtiyar olduğuna,benimle konuşmaktan zevk aldığına göre bana hiç bir kadına vermediği güzelliği vermesini dile demiş.Adam düşünmeden bunu dilemiş.Kadın çok güzel olmuş.Bu güzellik geçen zaman içerisinde kadını şımartmış,karakteri ve kişiliği değişmiş.Yusuf bunun karşısın da ikinci dileğini kullanmış.Karısının ayı gibi olmasını istemiş,kadın ayı gibi olmuş.Yusuf karısını evden atmış.Ama kadın kapıdan ayrılmamış.Bütün gün ağlamış kocasını ayaklarına kapanmış.Yusuf dayanamamış ve üç üncü hakkını kullanmış.Tanrıdan tekrar karısının eski haline gelmesini dilemiş.Yusuf”un kırkyıllık ibadeti bir kadın uğruna heba olup gitmiş.