Eskiden bir sayfiye yeri olarak anılan, birçok ünlünün yazlığının bulunduğu, şirin bir belde olan Tuzla, günümüzde yepyeni bir kimliğe büründü.Gisbir‘e üye 46 adet Tersane bu kimliğin ana noktası. Bu noktadan çıkarak aldığı göç ve düzensiz yapılaşma bir İstanbul ilçesini daha imha etmek üzere.İş güvenliğin özellikle tamir tersanelerinde uygulanamaması böyle bir ağır sanayide çok vahim sonuçlara yol açmakta. 80 günde 8 ölüm

ve yıllar bazında artan ölüm oranı ve hergün bir yenisi olan ama ulusal basına asla yansımayan kazalarıyla -uzuv kopması, kalıcı iş göremez hale gelme- tuzla, gün geçtikçe ağırlaşan bir vebalin altında ezilmekte.Tersaneler ilçenin bir parçası olmasına rağmen milyar dolarlık bu sektörden ilçeye yapılan yatırım neredeyse sıfıra yakın. Diğer taraftan yerel yönetim olan Tuzla Belediyesi bambaşka işlerle meşgul.Tuzla Belediyesi son birkaç senede neler yaptı neler.1- Aile İlmihali Vakası

“Evlenecek erkekle kadının tasarruf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Bu da 7 yaşına ulaşıp iyi ile kötüyü ayırt etme (temyiz) gücünü elde etmekle gerçekleşir.” , “Şahitler müslüman ve erkek olmalı.”gibi Şeriat Hükümlerini savunan bir kitap.2- Zehirli Varillerunifar’ın davalık olduğu ancak sonuç olarak pek de bir önlem alınmayan zehirli varil vakası.

Kimbilir daha kaç yerde var. Sadece 3-5 tanesi bulundu. Tabii Tuzla’daki İstanbul belediyesi arıtma tesislerinde günde iki kere açılan logar kapaklarını da unutmamak lazım. Madem kapakları açıp hepimizi zehirliyorsunuz neden arıtma yapıyorsunuz?3- Cumhuriyet Çıkmazı Sokak ve ParkıUlusal basında da yer alınca hemen sokak ve parkın ismi Barış ve 23 Nisan olarak değiştirildi.4- belediye başkanının SSK vurgunu ve ulusal yankısı

Tüm bu haberleri bizlere ulaştırmak için önce yerel düzeydeki mücadelesiyle daha sonra da ulusal basına taşınmasında büyük emek gösteren Çağdaş Tuzla gazetesi, ve sahibi Halil Özen’e sonsuz teşekkürler.Gazete her ne kadar Belediye tarafından kapatılsa da, sahibi her türlü tehdit ve şiddet görse de asla vazgeçmediler, susmadılar.