Tuzun kendisi ve kimyası hakkında türlü linkler vererek çeşitli görseller koyarak konuya bilimsel yaklaşımlar sergilemek istemiyorum, dileyen şurdan burdan bakarak bu konulara ulaşabilir.Yemeklere tat veren tuzun bileşimde, bakteri oluşumuna engel olan şey vardır.Yaraya tuz basarsanız, yaradaki bakterilerin ve mikropların ölmesine sebebiyet verirsiniz.Diğer yandan tuzlayayım da kokma felsefesini uygularsanız, et ve balığın uzun süre dayanmasını sağlar değişik tatlarda yiyecekler elde edersiniz.Sebzelerin yine aynı şekilde uzun süre dayanmalarını temin edersiniz.Salamura olarak hazırlayacağınız sularda da yine gıdaların korunmasına katkı sağlarsınız.Gizemli Mısır mumyalarında da tuz kullanılmıştır diyerek de olaya bilimsel açıdan da yaklaşmak isterim.
Ama esa önemlisi Tuz hücrelerimizi sarar ve korur bakteri ve mikrop üremesini engeller ve fazlası küçük su dökerek vücurttan atılır.Ancak böbrekleri yeterli çalışmayan insanlarda tuz vücutta birikirse yüksek tansiyona yol açabilir.Hayvancılık yapanlar bilirler, tuz yalayan hayvanların etleri daha bir lezeetli olur, hayvanlar bunları yalasın için otlaklara yer yer kaya tuzu bırakırlar.Esas önemlisi tuz insan vücudunu rahatlatır, negatif iyonları boşaltır, cildi bakterilerden arındırır, cillop gibi yapar.Bunun için bol bol denize girmeniz yeterlidir.Yakında tuz mağaralarımız da olursa beden ve ruh sağlığınıza katkı sağlasın için buralarda birkaç saatlik dinlenceler yapmanızı tavsiye ederim,
yorumlar
tuzlu su ve güneş, sivilceleri yok eden, saça nefis renk tonları veren mucizevi bileşim.
küçükken yere tuz dökersen öbür tarafta zebaniler sana o tuzu kirpiklerinle toplatacaklar derlerdi. böyle de travmatik bir çocukluğum oldu.
doğum günümde tuzdan kaya parçası gelmişti böyle elektrikli , yakınca tuz lambası oluyor. ama zamanla o tuz dökülüyor, alan arkadaş bulunduğu ortamdaki havayı temizlediğini söylemişti kendisinin, taşınırken attık. bu tuz lambalarının çeşitli şekillerde olanları da var, tam olarak nereden geldiğini hatırlamasam da bölge halkı tuzlara şekil verip lamba yaparak geçimini sağlıyormuş.
mansonum senin çocukluğunla ilgili bazı şeyler çok tanıdık geliyor, ama o kadar dramatize etmeye gerek yok. bana da yediğin yumurta kabuklarını kırarak çöpe atmazsan o yumurta kabuklarıyla cehennemde zebaniler üzerimize kaynayan sular dökeceği söylenmişti.
abi suratıma tükürdüler diyorum ben iyileştirmek için sen dramatize etmeye gerek yok diyorsun ama. oluyo mu böyle. anılarımla ağlattırma kendini bana şimdi.
Bir de ”Babacığım , seni tuz kadar seviyorum” hikayesi vardı..
sumocular güreş öncesi mindere tuz serperler, kötü ruhları kovsun için
ya bu
kalıbı bi garip, hangi lehçe bu ya da şive mi yav dur dur aksan diyim artistik olsun
akşam yemekte bu kalıbı kullanmesela şey de, ”yemek güzel olmuş mu, beğenesin için yaptım”
bu kalıbı ayrıca kek yapasın içinde kullanabilirsin..
istenmeyen misafirin ayakkabısına tuz dökülür.misafir hemen gider.
şimdi tuzlanmış hamsi olmalıydı:)
tuzdan nefret ederim. tuz, zarar
şeker de zarar
un.
evet bağışıklık sistemini çökertiyorlarmış:(( ben üç beyazdan uzak duranlardanım
azı kar, çoğu zarar.
karabiber arkadaşlar.karabiber, midye dolma ve limon.
canım istedi
hay elini ayağnı öpeyim, tebaan olarak sayın @mascalzone! bu nasıl bir blogdur böyle! okudum. dimağım canlandı. ha bu yaz tadı damağımda olup yeterince giremediğim denize bin kez girip çıkmış, arınmış kadar oldum.@galanthus, tuz heykelleri bazı ülkelerde yıllardır yapılagelen bir sanat/zanaattır. (hangisi olduğunu yazmıyorum, etnik kimliğimi deşifre etmekten hiç hoşlanmam netekim.)@manson ciğerim, tuz çok değerli bir şeydir. ondan heba etmemen için tükürmüşlerdir. affet. onlar da öyle öğretiyorlardı o zamanlar.
İyi de mansona tükürmelerinin tuzla hiçbir alakaları yok ki. Bkz.
kar yollarda buzlanmasın için tuz dökerler, yurdumuzda tuz üretiminin en önemli tüketim tarzıdır, karayollarına dökülen tuzlarbir ikincisi deri sanayiinde tabaklamadır, deri sanayii ne kadar kaldıysa artık
bir de tuz en önemli erik tatlandırıcısı olarak ülkemiz sanayinde önemli bir yer tutar..
her elinde hıyar olana tuzla koşmayın da derler miydi neydi nasıldı o lâf
her hıyarı arkadaşın sanma, tuzluk elinde kalır, gibi bişeydi sanırsam..
yok öyle değildi, bi gugula sorayım
her hıyarın üzerine tuz ekme, her büyüğünün yanında ses etme de olabilir..
deil değil
her gördüğün babayı, hıyarlı baba sanma.
polonyanın krakow kentinde acaip büyük bir tuz mağarası var, tuzdan heykeller, eşyalar falan, çok şahane, adeta saray
buldum
latino, pati etnik kimliğini deşifre etmek istemiyordu…
devir açılım devri
NaCl açılımı
benimkini çaktırmayın olur mu
neyi ?
olur
galan tuz’du di mi?
ne olur ?
tuzdan mağaralar
ay çıldırıciim
tuz,hayatımın vazgeçilmezidir.sevdim yazıyı.
Bizim ailede ise annem hipertansiyonu olması nedeniyle kabusumuz. Ama tuzsuz da bir şeyin tadı olmuyor ya.
tansiyon hastalarına deniz tuzu efenim.
gizem efenim. fazla açılınca olmuyomuş. öyle diyorlar.
pati pati pati…
derler derler dereler
İlk dilbilgisi eleştirimi yapıyorum;bu iki cümle nasıl iki cümledirr… Ortaya konan resmin mantığını da anlamadım…Acaba yazara mı ait,cinsiyeti hakkında fikrim yok…
gayet güzel iki cümledir, ben seviyorum için böyle yazıyorum.ortaya konan resim bana ait,
Hımm,o zaman sorun yok..Yöresel bir konuşma tarzı mıdır onu da da bilgilendirirsen sevinirim:) Ayrıca epey hoş bir baayanmışsın da..:D
Allah’ın sopası yok mu oldu şimdi bana…İyi yakalamışsın Beleshprit…Ama benim merakım hala devam etmekte…Diğer ahkamlar gibi yazanın üstüne gitmek,bi açığını ortaya çıkarmak vs maksatlarından çok uzak.. Hayır gugıla yazdım çıkmadı…
neyi merak ediyorsunuz yaw
“sen sevion için öyle yazıon” kısmının biyerlerde şive falan mı olduğunu.. ama gitti hevesim tmm merak etmiorm artık..
Bir bedenin tuzu yemeğin tadında.Bağırsaklarım çalıştı biri tuvalet kağıdını getirsin.
merhabalarseni tuz kadar seviyorum derlergüzel bir yazıydı
Yahu tamam. Herkese selam vermene gerek yok. Rahat ol.
etiketlere tuz gölünü eklememişsiniz, tuz gölleride iyi bir kaynaktır, ülkemizdeki tuz gölü, dünyanın ikinci büyük tuz gölü olarak geçer, birincisi Rusya daydı sanırım.
ükemizdeki tuz gölü maalesef %80 küçülmüş, kirlilik nedeniyle, konya ovasının atıkları oraya akıyomuş, konumuz da tuz gölleri deildi zaten, ama katkınıza teşekkür ederim
akan atıkların içinde kekik varsa tuzla beraber et yemekleri için hazır baharat oluşabilir..
kıyma ve ekmek içi de varmışköfte yaparız
köfte gölü ?
küçülmüş köfte gölü de olsa, üzerinde yürümek çok zavkli:))
zavklidir.
🙂 zevkli evet, ama yalın ayak yürünecek
parmak aralarına köfte dolarsa ?
tuz temizler:)
Çok küçükken dinlediğim bir öyküyü hatırladım, kraliçe üvey annesi, prensese kendisini ne kadar sevdiğini sorar, küçük prenses de, tuz kadar, der, bunun üzerine kraliçe çok kızar, prensesi saraydan kovar, tuz herşeyden değerli oluncaya kadar dönme, der, sonrasında gelişen olaylarda tuz, dünyadaki en değerli şey haline gelir…Anneannem de, tuzu döktüğümüzde kızar, onun çok değerli olduğunu söylerdi…Güzel bir paylaşım için teşekkürler..!
Himalayan salt