Güzel ülkem hakkında yazmak çizmek fikir üretmek istediğinde olumlusuyla olumsuzuyla o kadar çok alternetif çıkıyor ki karşınıza bazen nereden başlayacağınızı bile şaşırıyorsunuz.Bugün sizlerle uzun zamandır konusu açıldığında tartışma ortamlarında dile getirdiğim. Ancak hiç bir ortamda yazıya dökmediğim bir teroimi paylaşmak istiyorum.Bilindiği üzere ülkemiz bir kaç seçim önce AKp gerçeği ile karşılaştı.Bir atasözümüzden “yiğidi öldür hakkını yeme ” başlayarak konuya girmek istiyorum.Akparti hızla tamamladığı ve bir çok partiye örnek olabilecek teşkilatlanma yapısı ile gerçekten bir başarı örneği sergilemiştir.Chp nin Mhp nin bütün sözde durdurma çabaları ama farkında olmadan verdikleri destekle Ülkemizde sayısal olarak hızla yükselen bir seçim başarı grafiği yakaladılar. Rakiplerinden aldıkları bu gereksiz destek ve onların halka belediye kanallarından yaptıkları kömür yardımı,gıda yardımı,eğitim yardımı ve burs destekleriyle halkın gözünde bir kahraman edasıyla yükseldiler.AKP Ankara ,Akp İzmir ,Akp İstanbul ,Akp Bursa gibi büyük şehirlerde ki uzun vadeli teşklatlanma çalışmalarında da başarılı oldu ve buralarda ki oy oranlarını zirveye taşıdı.Akp Genel Başkanı (RTE) Recep Tayip Erdoğan zekice yaptığı siyasi manevralarla kısa zamanda Ak partiyi iktidar partisi kendisini de Başbakan olarak bu ülkenin başına geçirmesini bildi.Buraya kadar yazdıklarımdan belkide sıkıldınız. Bunlar Akp nin Ülkemizde ki seçim ve çalışma grafiklerini izleyenlerin söyleyebilecekleri standart laflar.Şimdi gelelim esas konuya.Öncelikle şunu söylemeliyim ki her ne kadar adına tepki oyu dense de,seçim sandıklarından ne çıkacağı belli olmaz densede bu siyasi kuruluşun aldığı oy rakamlarının %100 gerçeği yansıttığına inanmıyorum.İlk katıldıkları genel seçimlerde bu ülkenin başına geldiler.O tarihte oy kullanmaktan ileri gitmeyen bir vatandaşdım. Yani sıradan , vasat hiç bok yapmadan vatan elden gidiyor çığırtkanlığı yapanlardandım. Ancak tüm vasatlığıma rağmen olayları analiz ederek günün birinde bu ülkeyi kurtaracak planlar yapmaktanda geri kalmıyordum.( Her Türk Vatandaşı gibi.) Akp nin kazandığı ilk seçimlerden sonra genel bir durum dikkatimi çekti. Hiç alaksı olmadığı söylenen yerlerden bile bu parti oldukça iddaları oy almıştı. O bölgenin ahlkı bile kendi içine isyan eder olmuştu. Kendi bölgelerinden bu partiye bu kadar oy çıkmasının mümkün olmadığını söylüyorlardı. Ve ülkemizde bu tarzda bir çok yer olduğuna inanıyorum.Aradan zaman geçti ve yerel seçimler yapıldı. Aradan geçen bu zaman zarfında bende ülkem adına bir şeyler yapabilmek için yola çıkmış , kendim bir siyasi parti kuramayacağım için gönülden bağlanabileceğim bir siyasi parti de etkin görev almaya başlamıştım. Her siyasi kuruluş gibi seçim çalışmalarımızı sürdürdük.Ev ziyaretleri , kahve toplantıları, mini anketler , sokakta ki insanla yapılan söyleşiler ve inanılmaz bir esnaf desteği…Buluduğumuz ilçe bir şeyi garantilemiştik. Akp belediyeyi alamayacaktı. biz ya da bir başkası ama Akp değil. Çünkü bütün mevcut göstergeler ve hatta Akp nin belediye başkan adayının yüzü bile bunu söylüyordu.seçimlerden bir gece evvel bir arkadaşımız Akp Belediye başkan adayına evinin önünde denk gelmiş. Kendisi aynı zaman da bulunduğumuz kasabanın eski Belediye Başkanıdır.” Sayın Başkanım İyi Akşamlar.”Yeri seyrederek ilerleyen başkan ilk etapda fark etmez kendisine seslenen arkadaşımızı.” Sayın başkanım iyi akşamlar “Başkan ağır bir hareketle kafasını kaldırır ve arkadaşa bakar.Boş boş bakmaktadır.” İyi akşamlar evladım.”” Hayırdır Başkanım hastamısınız ?””Yok evladım keşke öyle olsa, seçimleri kaybettik.”Arkadaş şaşkın bir ifadeyle” Başkanım daha seçimler yapılmadı ki “diyecek olur. Ama başkan çok dan uzaklaşmıştır.Ertesi gün seçimler yapılır. Ve gecenin ilerleyen saatlerinde kaybettiğine inanan başkan ve teşkilatı zaferi kutlamaktadır.O gece Seçimlerde ilçe merkezimide sandıklardan gelen oyların toplamlarını almakta ve oluşturduğumuz bir kaç aşamalı exel sayfası sayesinde anında sonuç analizi alabilmekteydim.Tamam kabul ediyorum. sonuçlar hiçde beklediğimiz gibi değildi. Ancak ikinci ya da ücüncü parti sıralamasında gidiyorduk. Sandıkların bir kısmından sorumlu arkadaşımız görev bölgesini sandık başında bulunan arkadaşları da alarak terk etmiş ve merkezimize gelmişti.Bittik ,kaybettik, bu seçim burda biter şeklinde ve hatta çok daha ağır feryatlar içinde ortalığı velveleye vermeye çalışıyordu. karakterini iyi bildiğim arkadaş aslında hiçde böyle panik yapacak birisi değildi. Hareketlerini biraz inceleyince rol yaptığını fark ettim.Sonuç itibari ile sandıklardan reel sonuçları almak için kurduğumuz tüm sistem çökmüştü.Hemen rakip partilerden birini aradım ve onlarda kontrolün sağlıklı bie şkeilde devam edip etmediğini sordum. onlarda ikinci sıraya oynuyorlardı. Ama sistemleri fire vermeye başlamıştı.Gece bittiğinde bittiğinde sonuçları sadece haberlerden takip eder bir hale gelmiştik. Ve bizim takip ettiğimiz tablo kaybolmuş alakasız rakamlar konuşulur olmuştu. Bu diğer partiler içinde geçerliydi. Tek bir parti ısrarlı bir şekilde yükseliyordu.AKPYazımın bundan sonrası suçlayıcı bir tarz içerebilir. Ancak bunlar herhangi bir delile dayanmayan kendi fikirlerim.Sabah ülke genelinde daha önce genel seçimlerde olduğu gibi bir çok yerde süpriz sonuçlar açıklandığını öğrendik.Oylar sandıklardan parti merkezlerine gelirken tablo biraz iyimser gözüyor ama bir şekilde haberlerden çıkana kadar çok değişmiş oluyordu. Uzun araştırmalarıma rağmen seçim sonuçlarını kendi teşkilatı vasıtası ile takip edebilen herhangi bir muhalefet partisi bulamadım.Sanki her partinin oyları kırpılıyor ve tek bir havuzda toplanıyordu. Bu nerde ne zaman nasıl gerçekleştiriliyordu?Bununla ilgili bir çok aşama ve sistem uygulanabilir. Ama bu gereğinden fazla uzayan yazıda bunlardan da bahserek daha fazla sıkacak değilim.Arif olan ne anlatmaya çalıştığımı anlamıştır.Olmayan da haber versin daha kapsamlı olarak tartışalım bu konuyu