Ülkemizde aksiyon filmi denince akla ilk olarak bol dayak sahneli, vurdulu kırdılı filmler gelir ve bu tür filmlerin ilk aktörü Yılmaz Güney’dir. Hatta çeşitli nedenlerden dolayı girdiği cezaevlerinde tanıştığı kişiler sayesinde rolüne daha çabuk adapte olduğu bile söylenir.Yine bu tarz filmlerin en büyük starı olan Cüneyt Arkın’ın aksine dövüş sanatlarıyla değil de yumruk yumruğa, sille tokat, tekme ile yer alır filmlerinde. Sosyal içerikli filmler çekene kadar vurdu-kırdı filmlerinin vazgeçilmez oyuncusu olan Güney’den sonra Cihangir Gaffari (dünyanın en ünlü kahramanlarından biri olmasına rağmen sadece ülkemizde o dönem filmi çekilen Zagor‘u oynadı), Yılmaz Köksal gibi oyuncular aksiyon filmleri çevirirler ama asıl bu tür Cüneyt Arkın ile birlikte bambaşka bir şekle bürünür.Hala dövüşlü filmlerin kült oyuncusu olan Cüneyt Arkın Malkoçoğlu, Kara Murat serileri ile at üzerinde onlarca kişiyi dövebilen olağanüstü bir halk kahramanı olarak işe başlar. Sonrasında yine kötüleri dövmekten çekinmeyen, bilmem kaç kurşun yarası olsa bile ağzından sigarası bile düşmeden hepsinin ağzını, burnunu dağıtan polis tiplemeleri ile aksiyon sevenlerin karşısında haklı bir yere sahip olur. Ülkemizde ata binme, karate yapma, dayak, çatışma, kılıç kullanma sahneleri denildiğinde ilk akla gelen kişi Cüneyt Arkın’dır. Tarkan serisi ile Kartal Tibet’te uzun süre Cüneyt Arkın gibi hayran kitlesi edinir. Bu tür seri filmlerden biri de Battal Gazi, Karaoğlan serisidir. Cüneyt Arkın sayesinde o dönem gençliğinin karateye olan ilgisi artar.Türk sineması’nda bu tarz filmlerde Cüneyt Arkın kadar olmasa da Ayhan Işık, Serdar Gökhan, Kartal Tibet de rol almışlardır. Seksenli yıllarda sinema eski haline gelmediği için eski ayarda vurdu kırdı filmleri çekilmez.Dünya sinemalarında ses getiren bazı filmler de ülkemizde çekilmedi değil, Süperman’in yerli versiyonu 1979 yapımı Süpermenler‘de, Türk işi Star Wars denilen Dünyayı Kurtaran Adam’da yine Cüneyt Arkın rol almıştır. Ayrıca Türk işi Rambo filmi olan 1986 yapımı Korkusuz (Rampage) yakın dönemde Amerika’da DvD olarak piyasaya sürülmüş ve oldukça da sevilmiş.(haber) Ayrıca Kamçılı Süvari Zorro,Fantoma İstanbul’da Buluşalım, Mandrake Killing’e Karşı gibi yabancı kahramanların yerli versiyonları da oldukça ses getirmiştir.Cüneyt Arkın öylesine kült olmuştur ki hala pek çok küçük sinemada eski bu tür filmleri gösterimdedir. (Bir röportajından alıntı:Benim 29 tane kavgacı arkadaşım olurdu. Bu bahçeyi açardık, şurada trambolin, barfiks, filmden 15 gün evvel toplanırdık; kavga sahnelerini çalışır, en estetik, en yiğit hale getirirdik. Kazak sirkinde bir yıla yakın çalıştım. Karate çıktı, siyah kuşağa kadar yaptım)Türk vurdulu kırdılı filmlerinin müzikleri de filmler kadar dikkat çekicidir.

Bahsettiğimiz filmlerin başrol oyuncuları kadar hatta daha bile önemli kişileri figüranlardır, Türk filmlerinin dayak yiyen figüran emekçileri genellikle aynı adamlardır, öyle ki başroldeki aktörler değişir onlar yine değişmez, Yeşilçam kahvesinde yıllarını bu filmlere veren emektarlar olmasa belki Türk sinemasında vurdu kırdı filmleri bu kadar iş yapmazdı. Yadigar Ejder,Süheyl Eğriboz,Danyal Topatan, Cevdet Özalaş gibi yıllarca her türlü aksiyon filmde rol alan figüranların bu filmlerdeki büyük payı tartışılmaz.