Kapitalist ekonomik sistemin diğer ekonomik sistemlerden ve kapitalist öncesi ekonomik yapıdan farkı tüketiciler için sunulan malların hızlı bir şekilde üretilmesi, imal edilmesi ve pazara sunulmasıdır. Hızlı mal üretimi ve imalatı tüketicilerin mal tüketimini hızlandırmış ve çeşitlendirmiştir. Mallar için yapılan fiyat rekabeti de daha ucuza daha kaliteli mal üretimi için çalışılmasına yol açmıştır. Sıradan insanların kapitalist ekonomik sistemde tükettiği mal ve hizmet miktarı diğer ekonomik sistemlerin ve kapitalist ekonomik sistem öncesi mal miktarından hem sayıca hem de çeşitlilik açısından fazladır.Kapitalist ekonomik sistemde tüketiciler bir malı alarak üreticilere bu malın üretimini devam ettir mesajı vermektedirler. Tüketiciler bazı malları almayarak üreticilere mal üretimine devam etme konusunda birtakım uyarı sinyalleri göndermektedir. Üretici alınmayan malı üreterek zarara ve iflasa gidecek ya da yeni teknikler geliştirerek malı daha kaliteli üretecektir. Tüketici davranışına göre hareket etme zorunluluğu olan firmalar hangi malı hangi kalitede ve hangi kaynak bileşimiyle üreteceklerine karar vermek durumundadırlar. Tüketici davranışları firma sahiplerinin servetine, zenginliğine yol açan nedenlerin başında gelmektedir. Daha iddialı bir laf etmek gerekirse tüketicinin mal alıp almama davranışı üreticinin zenginliğinin ve servetinin artıp artmamasının yegâne sebebidir. Kapitalist ekonomik sistemin geçerli olduğu toplumlarda, bireyler öyle tüketicilerdir ki, her alınan ve alınmayan mal kaynak tahsis mekanizmasının işleyişini sağlar. Bir başka ifadeyle neyin, ne kadar, nasıl, kim için ve hangi kaynaklarla üretileceğini belirten kaynak tahsis mekanizması mal üretiminin işleyişini sağlar. Yani tercih edilen her mal üretilecek, malın üretimi arttırılacak, o mal için kaynak bileşimi seçilecek ve o mala fiyat verenlere sunumu yapılacak. Tercih edilmeyen her mal üretilmemeye başlanacak, malın üretimi duracak, azalacak ve piyasaya sunulmamaya başlanacak, o mal için kullanılan kaynak bileşimleri kullanılmayacaktır. Sonraki süreçte talep edilen mallar için piyasaya tekrar girilmeye çalışılacaktır. Bu sistemdeki üreticilerin başarı ve başarısızlığı tüketici tercihleriyle doğru orantılıdır.Tüketicilerin egemen olduğu ekonomik sistem olan kapitalizm sanayi devrimiyle birlikte toplumsal, siyasal ve ekonomik yaşamı tamamen değiştirmiştir. Tarihin bu dönemindeki ekonomik gelişme insanların çalışma, üretim ve gelir elde etme davranışlarını da değiştirmiştir. İnsanlar sahip oldukları yetenekleri sunma fırsatına sahip olmuşlardır. İnsanlara potansiyellerini gerçekleştirme fırsatının bu kadar yoğun olduğu bir başka çağ var mıdır?Sanayi devrimi öncesi insanlar hangi fırsatlara sahipti? Doğduğu topraklar üzerinde tarımla uğraşan yaşadığı topluluk içinde geleneklere bağlı kalan biriydi. Avrupa açısından sanayi öncesinde insanların bir kısmı bir vassaldı ya da serflerden biriydi. Doğu toprakları içinse ağalık ve beylik yönetimine bağlı kişiydi. Aynı zamanda vassallar feodal beylerin hizmetkârıydı. Bugünse ne aristokratlar ve ne de derebeylerin yönetimi var. Bugün tüketicilere hizmet eden firma sahipleri ya da müteşebbisler var. Feodal ve tarım toplumlarında hizmetkârlık yapan insanlar vardır. Hizmetkârlıkları sayesinde ağadan derebeyden insafsızlık görmezlerdi. Bugünün tüketicisine hizmet vermeye çalışan sanayinin kurucusu teknolojik değişime öncülük eden müteşebbislerdir, sanayicilerdir. Bu sistemin egemen unsuru tüketicidir ki, kimin daha çok kimin daha az gelire sahip olacağını belirleyen kişidir.Tüketicilerin aldığı her mal, para verdiği her hizmet üretim yapan sanayiciye, tüccara, çiftçiye sermayesinin kontrolü üzerine hak vermektedirler. Sermayesi olan bu gruplar sermayelerinin devamı ve biriktirebilmesi için tüketicinin isteklerini karşılamalıdır. Bunun için de hangi malı üreteceklerini, ne kadar ve nasıl üreteceklerini bilmelidirler.Kapitalist ekonomik sistemde piyasaya tüketiciler tarafından değer verilen ürünleri sunanların başarılı olma şansı artmaktadır. Piyasada değer verilmeyen ürünleri üretmek, baltayı taşa saplamakla eşdeğerdir.Bu sistemde tüketiciler futbol maçlarına gider. Gittikleri maçların, izledikleri takımların sahibi kulüpler para kazanır. Amerika’da milyonlarca insan basketbol maçlarını izler. Amerikan basketbolcuları diğer ülkelerin futbolcularından daha fazla kazanır. Başka yerlerde binlerce insan heyecana, eğlenceye para verir. Bu durumda bu sektörün patronları, yöneticileri daha fazla kazanmaktadır. İnsanlar şarkı dinlemekten, sinemaya gitmekten, heyecan veren kitapları okumaktan hoşlanır. Tüm bunları tüketiciye sunan kişiler parasal başarı kazanırlar.Bu sistemde arz edilen ürün beğenilmediği takdirde yenisini üretmek için insanlar birbiriyle yarışır. Kimin ürünü daha çok beğenilirse o daha fazla kazanır. Tüketiciler, beğenip, beğenmemeleriyle de üreticilerin gelirini belirler.Bu sistemde tüketiciler, taleplerini en iyi biçimde karşılayana ödül verir. Bu sistemde üreticiler görmedikleri, tanımadıkları binlerce insanın ihtiyaçlarını karşılayarak kazanç elde ederler. Adeta, tüketici için hizmet etme yarışında olan üreticiler talep edilen ürünleri üretmeye çalışırlar.Kapitalist sistemde tüketicilerin dünyevî şartlarını iyileştirenler en çok kazanan kişilerdir.Bu sistemde herkes, her ürüne, her insana aslında bir değer verir. Herkesin ve her şeyin fiyatını belirleyen insanların yaptıkları davranışlardır. Kim sinemaya gitme eylemini gerçekleştiriyorsa, kim statları dolduran binlerce insandan biriyse O sinemaya ve futbola değer veriyordur.Tüketiciler hem ürün alma konunda birbiriyle rekabet içindedirler ve hem de aldıkları ürünü üretenleri rekabet sürecine girmesini sağlamaktadırlar. Bu durum daha iyi ürünlerin üretilmesini sağlar.Tüketicilere hem pahalı hem de kötü mal sunanların servetinde ve zenginliğinde azalma olacaktır.Tüketiciler tarafından takdir edilenler bu sistemde parasal başarı kazanacaktır.Tüketici olarak bireyler ve istekleri ekonominin ve bu ekonomiye verilen ad olan kapitalizmin temellerinden birini oluşturur.Bireyler özgürlük içinde yaşarlarsa neyi tercih edeceklerini, ne yapacaklarını kendi hayatlarını nasıl şekillendireceklerini kendileri belirler. Bu tercihlerin birtakım sonuçları olacaktır. Bu sonuçlardan biri de kişinin elde ettiği maddi kazanç olacaktır. Maddi kazancıyla gereksinimlerini giderecek olan kişi başkalarının da gelirinin sebebi olacaktır. Özgür bir ortamdaki bireyler, tüketici olgusuyla başkalarına zenginlik yaratan ve gereksinimlerini gideren, üretici olgusuyla da gelir elde etmeye çalışan ve gereksinimlerinin finansmanını sağlayan kişilerdir. Özgürlük bu sistemin işlemesi için gereklidir. Daha doğrusu özgürlük ve kapitalizm bir paranın iki yüzü gibidir. Kapitalizm ancak özgür bir ortamda gelişebilir. Bireylere baskının yapıldığı, tercihlerinin sabote edildiği bir ortamda bu ekonomik sistem ayakta kalamaz. Bireyler ne alıp, ne satacaklarına, kiminle anlaşma yapacaklarına sadece kendi görüşlerine müdahalenin olmadığı ortamda başarabilirler.Bu sistemde binlerce tüketicinin kararları ekonomik faaliyetleri etkilemektedir. Tüketicilerin tercihleri kar amaçlı hareket eden firmaların üretim miktarlarını, girdi miktarlarını belirlemektedir.Tüketiciler kapitalizmin egemen olan unsurudur. Kapitalist ekonomik sistem tüketicilerin hâkimiyetine dayalıdır.