DE…Söz, kara. Ben daha çok karayım. Bundan sonra böyle olacak’lar inandırıcı gelmiyor. Cümle yankılanıyor, duvarlara çarpıp bana dönüyor, sadece cümle dönüyor… Yerdeyim. Bu yerde. Sen de olmadığımdan.Bu, ne sen beni affet diye, ne öp diye, ne kabul et diye. Zaten kabulümsün, zulmüm de olsan… Bir zamanlar –sanki benden dahi önce zamanlar- cuma gecelerini iple çeken kadındım.————SEN Mİ, AŞK MI?Belki de ben aşık olmayı seviyorum. Ondan vazgeçmek aşktan vazgeçmekten daha zor olmazdı lakin bu kanaat doğru olsaydı. Peki aşk ve o ayrılabilir mi? duyduğum aşkın çokluğu onun kimliği ile de bağlantılı değil mi? yok, salt aşık olmayı seviyorum dersem ona değil bana dahi haksızlık etmiş olurum. Ben de fırtına yaratan aşk mı yoksa o mu? Ayırmak mümkün mü? O aşk, aşk da o! Onun ismi için, içinde aşk barındırmayan bıla bıla yapılmaz. Sonraki soru da şu: aşkı göstermeyi mi, aşkı görmeyi mi seviyorum? Aşkı gösterdiğim kişiden aşkı görmeyi seviyorum gerisi umurum değil.———–İçimdeki bir şeye dokunarak uyandıran ruhsal rüzgarlar, duyarlılık eşiğini, uçan kapıları da beraberinde ışığa yelkenliyorlar. Zevk kaynağına kararlı şekilde yoğunlaşmakmış vecd hali. O zaman benim için vecdin tanımı bu son zamanlarda senin yanında bulunuyor.Derinlemesine rahatladığımda meditasyon daha verimli oluyormuş. Rahatlama da sensin derinliğim de… Ben seninle mutlu olduğumda hayatın kendi meditasyon.Acı kendini gösterene kadar telaş ve gerilim yok. Gerildikçe aramızdaki ince çizgi ayrılıyor. Sayfada anlamını hatırlamadığım bilinç olarak, sayfadan kesilmiş bir parça gibi yaralıyorsun kimi zaman. Kimi zaman trans halinde kıyıya yüzerken pembe benliğim, henüz şehvetten sıyrılmamışken; senden kopmayı hiç düşünmemişken…İnsanoğlu uygarlığı karmaşık hale getirdikçe aşk da karıştı, tüm düzlemler de yer değiştirdi.Gözyaşların dudaklarıma dokunuyor, (o an) dudaklarımı yalıyorum. Sana dair bir yaranın, sızının ıslaklığı; artık bünyeme karışıyor. Adalarının tümü olmak istiyorum, denizinin tuzu, biranın köpüksüz kısmı, beklediğin akşam vakitlerin, hayallerin… Zihinsel bağlantı kurduğun sezilerin anlamlarını aştığında, olasılılaştıramadığın duyumların olmak, çayında şeker olmak istiyorum.İstiyorum. Ben olmak istiyorum: Her anında ben, her anında vazgeçilmez töz, evrenin ilk iksiri gibi benliğinin en gizli tapınaklarının tılsımı…(Yasal Haklar: Kaynak gösterilsin ya da gösterilmesin, hangi dilde olursa olsun içeriğin bir kısmı ya da tamamının kullanılması yasaktır. Bu yazının yasal hakları www.hafif.org ve Astral’a aittir. Bu madde, altında yazmıyor olsa dahi, Astral’ın tüm yazıları için geçerlidir.)