ABD’li Muhaliflerden Bir Belgesel : The Corporation (Bittorrent)
The Corporation
the corporation
aftermath | 18 June 2004 03:51
uyüf, the corporation, x, y..
Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.
yorumlar
ben bu filmi biliyorum geçen sene bagımsız film festivali programı içersindeydi ama vizyona girmedi hiçbir yerde bulamıyorum elinde bu filmi olan arkadşalar benimle kontaga geçsin ltfn
film hakkında yorumların nedir filim?sevdiğini anladık. Sen birşey yazmamışsın ama muhabbeti ekşi sözlükte dönmüşte dönmüş.önce filmi bilmeyenler için kısaca “Madem şirketleri tüzel kişi olarak tanımlıyoruz bakalım nasıl insanlarmış bu şirketler?” sorusuna cevaben doldurulan psikolojik analiz raporundan ibaret bir belgesel olduğunu belirtelim.Bilenler için (mesela fil);İnsanların zavallı olduğuna ne şüphe! Mesela ben filmdeki foxtv hikayesinden sonra normal süt almaz oldum illa organik olacak.(güzel sütlaç oluyor ayrı!)İnsanların memnun olup olmaması kısa vade için birşey ifade etmiyor. Diş sıkma katsayısı diye bir faktör var. Yeni düzen geleli kaç sene oldu ki insanlardan bir tepki bekleniyor? Otokrasi hangi dönemde insanlarda doğru bir yönetim ve yaşama şekli olarak görünmüş olabilir? Onu bile kaldırmaları binlerce yıl sürdü.Film bildiğimiz anlamda bir belgesel. şempanzelerin doğadaki yaşamlarına şahitlik etmekten öteye gitmiyor. Filme bundan daha fazla anlam yüklemek yanlış olur. Hele bu kadar düzensiz yaşayan Türklerin bu konulara kafa yorması ve seyrettikleri doğrultusunda “yaşasın kıpırdanma var” diyerek gelecekten ümitlenmesi hakkatten abese iştigal eder.
eksik etek deniz seki hanimefendiden severek dinledigim bir eser var kahnweiler beycim. birlikte terennum edelim:boyle gelmis boyle gecer dunyagunlerimiz bitecek birgun saya saya(…)biz kar kalan nedir bu dunyadan ?iste efenim sirket belgeseli kar konusunu uzerine kurulmus orgutlenme modellerinden bahsediyor. diyor ki modern cagin geregi ortak cikarlarin ayni tarafa yonlendirilmesi sonucu vucuda gelen bu kompleks yapilarin faydasi-zarari tartisilmalidir, en azindan kafa yorulmalidir.belgeselden ogrendigim kadariyla sirket kavrami ortak ihtiyaclarin karsilanmasi icin icat olunmus bir seymis. ornegin kopru yapmak, kasabaya elektrik getirmek, vahsi batidaysaniz daragaci dikmek gibi. bu yapilar kontrolsuz sekilde gelismeye birakilinca ulastigi nokta bugunku nokta olmus. bugunku noktayi hatirlamak amaciyla abd’de irak savasi oncesi batan cok sayida sirketten, sarsilan guvenden, ekonomiyi ayaga kaldirmak icin devletin yapmasi gereken seylerden bahsedildigi (ornegin hazineden ozele para aktarmak, soyle iyisinden bir savas olsa, kazananin alacagi tazminatlarla bosalan hazineyi tekrar doldurabileecegi) gunlerin kahramani enron, worldcom ve adelphia sirketleri uzerinde dusunelim. bu sirketlerin ulastigi nokta hicbir sey uretmeden parayi oradan oraya dolastirip, aldi-satti yaparak, isimleri uzerinde spekulasyonlarla para kazanmak olmus.belgesel kontrolsuz gelisimin insani boyutu (borsada parasi batanlar, islerini kaybedenler), global boyutu (made in china) ve sesi cikamayan dogaya verdigi zararlar (aglamayana mama yok sanirim, isinma – kirlenme – geri donusumsuz zararlar), en afilli nike ayakkabilarin sweatshop denilen igrenc kosullarda cocuk isci calistirilan yerlerde (terinden is cikartilan ilkel atolyelerden) uretilmesine, ray anderson isimli cilgin bir abinin buyuk bir sirketin CEO’lugunu birakip aktivist olmasina, sarf ettigi we are plundering the earth (dunyayi yagmaliyoruz) sozunun altinin guzelce cizilmesi de dahil olmak uzere bir cok konuda etkin bir ilaclama yapiyor diyebilirim.ben begendim nitekim.devam edersek :shareholder’larimiza kar kalan nedir bu dunyadan ?:)