1958, Meksika doğumlu yönetmen Guillermo Arriaga‘nın ilk uzun metraj filmi olan “The Burning Plain“, Oscar Ödüllü iki başarılı oyuncuyu; Kim Basinger ve Charlize Theron‘u biraraya getiriyor.40’ların ortasında, bir kızı ve bir oğlu olan Gina, mutsuzluğunu bastırmayı başarıp, ‘halinden memnun bir kadın’ tablosu çizerek monoton günlerini ev işleriyle geçirmektedir. Uzun bir zaman önce atlattığı göğüs kanserinden sonra bir göğsünü kaybetmiş olan Gina, kocasının isteği üzerine cinsel hayatına nokta koymuştur.
Oğlu ve kocası, Gina‘nın sorunları ve yoğun mutsuzluğundan habersizken, genç kızlığa adım atan Mariana, annesinin tutarsız davranışları ve samimi telefon görüşmelerinden şüphelenir. Mariana, okula gitmeyerek, evden çıktığı bir gün bisikletiyle annesini takip eder. Mariana‘nın karşılaştığı manzara, görmezden gelemeceği kadar açık ve net, değişmeyecek kadar fazla ve affedemeyeceği kadar rahat işlenen bir suçtur; annesi, geniş bir arazinin orta yerinde duran bir karavanda, bir adamla birliktedir.

Her şeyin dışında, bir restoranın mutfağında görevli olan Sylvia, gerçekçi yönü ağır basan ve geçmişte yaşadığı sarsıcı olayları soğukkanlılığının altına gizleyen genç bir kadındır. Düzensiz ve tek gecelik ilişkilerin yanısıra Sylvia, yalnız yaşayan, yalnızlıktan sertleşmiş bir kadındır.
Aynı dünya içinde adım adım değişen bir başka hikaye de, küçük Maria‘nın karavan yaşamı. Babası ve babasının yakın bir arkadaşıyla birlikte yaşayan Maria, ‘küçük kız çocuğu’ndan fazlası; iki erkeğe bakan ‘kadın’dır. Gözleri önünde ölümcül bir kaza yapan babasının kritik durumuyla dolan aklı, babasının isteği üzerine hiç görmediği annesiyle dolacaktır.

Amores Perros“, “21 Grams” gibi filmlerin tekniğiyle işlenen “The Burning Plain“, birbirinden farklı görünen bu üç ana hikayenin dar bir yolda birleşmesiyle, etkileyici bir dram filmi olup çıkıyor izleyicisinin karşısına.