Parmakların kumaşla dansı: Karadeniz Bölgesi ve özellikle de Bartın’daki kadınlarımız, sabır isteyen tel kırma sanatını duygularının dili olarak görüyor; anlatamadıklarını, dileklerini ve sıkıntılarını kumaşa özenle işliyor. Bu nedenledir ki el emeği göz nuru tel kırma, kadınlar arasında yaygınlaşıyor, anlatılamayanlar paylaşılıyor…Tel kırma, zevkli işlemesi, kendine özgü tekniği, akıcılığı, ışıltısı ve otantik görselliğiyle hemen kendini fark ettiren, bize ait olan asil bir sanat… Hayal gücüyle şekillenmiş, tasarlanmış desenleri olan tel kırma, aileden aileye geçen, kültürümüzü yansıtan bir özelliğe sahip…
Ulusal kültürümüzü yansıtan el sanatlarımızın en güzel örneklerinden biri olan Bartın yöresine ait tel kırma işlemesi, araştırmalara göre ilk olarak 1890-1900 yılları arasında görüldü. İlk tel kırma işinin bir vali kızının sıkıntıdan yaptığı sanılıyor. Bu nedenle tel kırma “Bartın işi” olarak da anılmaktadır.Tel kırma, işleme tekniği ile diğer nakış tekniklerinden farklı ve görünüşü itibariyle göz alıcı bir işleme çeşididir. Tel kırma, kumaş veya tül kasnağa kumaş gerilerek özel iğne ile işlenmektedir. İplik olarak kullanılan tel, işleme sonunda el ile bükülerek kırılıyor. Bu nedenle tel kırma denmektedir.
İlk zamanlarda tel kırma genç kızların ellerinde çeyiz olarak hayat buluyordu. Günümüzde ise kıyafetlerde, küçük ve büyük çantalarda, mevlit örtüleri, şal, fular, küçük keseler, aksesuarlarda, hatta ayakkabı ve terliklerde uygulanıyor.Tam anlamıyla el emeği göz nuru olan tel kırmada, her türlü nakış deseni uygulanmaktadır. Genelde siyah tül tercih edilse de, değişik renkte kumaş ve tül üzerine, altın, gümüş ve bakır tel kullanılarak yapılıyor. Bir sanat eseri ortaya çıkmaktadır sonuçta. İşleyene göre de isimlendirilebiliyor; Kaymak tabağı, Bağdagül, asma yaprağı, sarhoş sokağı, mihrap, değirmen taşı, lalezar, çarkıfelek, süpürgeli ve kemer köprü gibi.
Tel kırmanın iki tekniği vardır, tel kırma ve tel sarma. Tel kırma el ile kırılarak yapılır. Kanaviçe tekniği bu tekniklerden biri. Tel sarma teknikleri de; düz sarma, verev sarma, hiristo sarma, balıksırtı sarma, tel bükme ve iğne üzerinde sarma olarak bölümlere ayrılmaktadır.Tel kırma, kumaş üzerindeki gözenekler sayılarak yapılıyor. Kasnağa gerdirilerek çalışılan bu iş makas kullanmadan el ile kırılarak yapılıyor. Gözenekleri sayılamayan kumaşlarda, ipeksi kumaşlarda kanaviçe yardımıyla sayma yapılmaktadır. Kanaviçe, kumaşa teyellenerek kasnağa gerdiriliyor, kanaviçe gözenekleri sayılarak işleniyor. İşleme bittikten sonra kanaviçe iplikleri çekilerek çıkarılıyor. Göz nuru desen kumaştadır artık…
Tel kırmada, az yıkanan, sert olmayan, ipliği sayılabilen kumaşlar tercih edilmektedir. (şifon, tülbent, Ödemiş ipeği, Hatay ipeği, yöresel özellik taşıyan bezler ve kumaşlar) Madensel teller makinelerden geçirilerek şerit haline getiriliyor. Fazla sert olmayan altın, gümüş, bakır teller ayrı ayrı kullanıldığı gibi birlikte de kullanılıyor. Tel kırma iğnesi özeldir. 2,5- 3 cm boyunda yassı bir iğnedir. Altın, gümüş, pirinç ve kromdan yapılıyor.
Yapılış özelliği: Kumaş ütüleniyor, yerleştirme yapılacak yere göre teyelleniyor. Kasnak bezleri dikiliyor kasnağın altına koyularak geriliyor. Desen özelliğine göre işlemeye geçiliyor. İşlemeler artı puan-çarpı puan olarak işleniyor. Kenar temizleme ise kumaşın ve işin özelliğine göre yapılıyor.Eni kalın kasnak kullanılmalı.Germe işlemi mutlaka kasnak bezi ile yapılmalı.İğne seçimine dikkat edilmeli.Kullanılacak tel kırılmaması için iğneye kısa ölçülerde geçirilmeli.İşleme bittikten sonra tel kırma düz bir yere yayılarak, merdane ile bastırılarak düzeltme işlemi yapılmalı. (sıcak ütü kullanılmaz)Fazla yıkanmayan tel kırmaların temizliği için: Küvette soğuk su içine şampuan dökerek, çitilemeden hafif hareketlerle yıkanmalı ve soğuk su ile durulanmalı. Asmadan havlu üzerinde kurutulmalı.
yorumlar
bana birisi hediye vermişti bunlardan. nasıl ince bi zevkse artık.
eL emeği göz nuru çeyizim geldi şimdi aklıma..
trabzon cumhuriyeti gümrüğünden gelen mallar bunlar..
o çeyiz hadisesini sonsuza dek bir sandığa tıktım ben. kimin 38 tane sabunbezine ihtiyacı olur ki!
ya da 45 tane yemeni, 30 tane çetik(patik), 28 tane kenarı dantelli havluya !
lif yane.
böyle diye diye ananelerimizden uzaklaştık,
Ben ceyizimi hiç görmedim, burukluğu var içimde..Anneme dantelayla, fisto geç, dediğimi hatırlıyorum, anneannem in kmlerce bir masa örtüsü yaptığını da duymuştum bir ara..
dantelli havlu bambaşka bişi. yumuşacık havluyu al kenarına dantel koy fisto koy. bir daha yüzünü sileme. ya da sil üst deriyi alsın havlu
Eskiden genç kızların yaptığı, günümüzde emekli olan bayanların, emeklilik sendromunu atlatmak için zamanlarını değerlendirirken, ortaya da böylesine güzel sanat eserleri çıkartıyorlar. Belediyelerin açmış oldukları kurslarda birçok seçenek var. Önemli olan yaptığın işten zevk almak
Eskileri hep buruşturduk, bir kenara attık..Ama pişman olacağımız günler uzak değil..
yeni nesil bunlardan anlamıyor maalesef, onlar tuvalet kağadı, kaat havlu ne bileyim kaıt mendil türünde şeyleri seviyorlar
akonicim pek güzel anlatmışsın…tel kırma, benim gibi sabırsız ve ilgisi çok çabuk dağılan birinin hayat boyu yapamayacağı bişi olsa gerek…bi dönem ahşap boyama hevesim vardı, 3 gün kursa gittim 4.gün cinnete ramak kala tüm malzemeleri topladığım gibi çöpe…sıkılıveriyorum böyle uğraşlardan 🙁
Ben eskileri atmaya kıyamıyorum..Büyüklerimizden kalan eskileri saklamak, onları göz önünde bulundurmak bana keyif veriyor.
varsa yoksa ayfon, aypod..müzisyen sevgisi bilmeden büyüyorlar.kocalarının ayaklarını yıkamayı bile bilmiyorlar..
karı ayağı yıkanana kadar ayfon,aypod.
akşam kocalarını kapıda en güzel elbiselerini giyip en güzel parfümlerini sürüp karşılamayı bile bilmiyorlar.
bige DİYOR Kİ, (12 Ağustos 2009 11:50)karı ayağı yıkanana kadar ayfon,aypod.Ah bige vah Bige..
bi de afyon var o da süper bişi
Sen ne zaman adam olacaksın, bige
ayakları yıkanacak bayanların işte o kaddar!
önce karı sonra bayan.
pissst pissstt..hadi ordan zor ve pis kedi..
@galanthuskarı derken karı koca da adı geçen karı kelimesini kullandımdı.
onnupro istesin ayaklarını yıkamak için en az üç ayrı kuyruk oluşur; sarışınlar esmerler ve kızıllar
zorkedi üsturuplu konuş yavrum, bi daha söylemem
ne var ki, ben ayak yıkayabilirim, aşağılanmak değil ki o..
mesele ayak yıkamak değil haddini aşmak burda
Ortaokulda zıbın yapmıştım..
ayağımı yıkamayan bir kadın asla koluma takıp gezdirmem
Şart koşanın ayağına tükürürüm..
Hasta tabii, ayağını burktu, sıcak suda masaj gerekir..Seve seve yaparım ama ben de isterim..
2 dakkada bozuldun be zorkedi
zorkedi bak kolay kolay kızmam kalp kırmam. evli barklı kadınım ben. git onnupronun ayağını yıka filan hoş değil. uyardım. bi daha uyarıyorum. anlamayacam diyorsan amenna. muamelen ona göre olur.
seninle aynı küvete girebilecek bir erkek düşünemiyorum, sevgisiz ve zevksizsin
olmuşsun sen zorkedi.
dedim size algıları kapanmış, ayrı dünyanın insanı bu zorkedi, bu durumda napılır, kendi haline bırakılır
latino ve onnu iki değerli arkadaşımızın tartışmasına sebebiyet verdiler..
Sevgi neydi?Sevgi iyilikti, dostluktu;sevgi emekti..
seviye dediğin şeyi ayaklar altına aldın, basitleştin, çirkinleştin, neden oluyor bunlar? çünkü içinde sevgi yok, anlayışın kıt, espri algılama modunda da değilsin, açıkçası ot gibi birisin
ot iyi bişi ki
valla gözlerimize inanamayark izliyoruz. hadi bakalım.
beni nasıl tepeleyeceğini mi
yok oluşumu. cinnet anı bu olsa gerek.
pillibebekkuyuda, ben istakozlu linguine yiyordum o sırada olayla alakam yok
bu söyleminden sonra hırlamasın gene sana, oluşum cinnet bu tür kelimeler bozmasın algılarını
Zorkedi motormusun evladım sen ? Çiftleşme dönemindesin de erkek mi bulamadın ?Senin neden zoruna gitti ki bir kadının erkeğinin ayağını yıkaması..İsteyen ayağını yıkar isteyen götünü..Sana giren çıkan ne, anlamadım valla..
Hey gidinin sevde37’si. Olsaydı çok iyi anlaşırdınız zorkedi !
hah dhomdhom iyi geldin sen ben de tam seni arıyordum.
Hala bişeyler giriyor çıkıyor kediye..Ağzımı bozdurcaksın bak bu gidişle..Anladığım kadarıya bayansın, küfür etmek istemiyorum ama kazma kısmına katılıyorum ve 100.000 tane kazmam olsa birini sana vermem diyorum..
gel pisi pisi..
Zorkedi bak senin gibi jargonu bilmediği halde, saftirik saftirik her lafa atlayıp soora göt gibi kalanlar için müthiş bir kaynak hazırlamışlar..SIKI TUTFaydalan, bişeyler öğren, sonra lafa gir çocuğum..Hadi Bakiim..
zor kedi zorlanmaya başladı,
egosuna engel olamıyor, ağzını bozdu, jargon yapıyor ama yakışmıyor
tek bi motor bilirim o da Azimut-Leonardo
tel kırma konusuna geri dönecek olursak ki ben yorumları okurken yazıyı unuttumdu.süper bişi bunnar.ayrıca şimdi yapılanlar eskiden yapılanlar gibi gümüş telle olmuyormuş.
Demişsin manson !
Bu anlam yüklü cümlenin hatırı var arada !
Sizleri anlamak gerçekten zor, bu tarz yorumlarla mı tatmin oluyorsunuz anlamadın? @zorkedi, lütfen yorumlarını sildirmeni istiyorum
çok çirkin sataşmalar. thıng’e haksızlık etmişim.
yoksa bunlarda mı ilim adamı?
yurdumuzun moderasyonları ooazabi filan allah korusun bi yorum yaptı mı ışık hızıyla uçar anında silerlerdi ve fekat rapor etmeme rağmen ahan da bu yazının yorumları aynen burada.
zorkedi aşmış kendini, çağlayanlar gibi çağlamış, maşşallah maşşallah tü tü tü
Bir ben eksiktim, geldim. Ben şahsen ayak yıkamam herhalde. Ben kendi ayaklarımı bile yıkamıyorum ki ayrıca. Çeyizim de yok benim.Bir yerde resmini görmüştüm, otomatik abdest alma makinesi vardı. Uzuvlarınızı (el- kol- ayak- yüz gibi) yerleştireceğiniz yerler vardı, yıkıyordu gözünü sevdiğimin teknolojisi.Ondan alsak bir tane, çeyiz yerine geçer mi acaba ki.
Ay sen de tembel çıktın Kuduz Maymun, ayaklarını yıkamayan kişi olur mu, eşinin ayağı gece yarısı ağırmaya başladı, burkuntu söz konusu, yıkasan ayak eline mi yapışır..
Ama zaten duş alınca ayak da yıkanıyor otomatik olarak?Evli değilim ki. Hiç kocam olmadı.Haa, eğer olsaydı da vallahi duruma göre değişirdi…Eğer canımı sıkmışsa, kafası kopsa nafile.Ayrıca ayak burkuntusunun da yıkamakla geçtiği vaki değildir.Hep bu Türk erkeklerinin uydurmaları bunlar.Çok kurnazlar.
Mesela biz kadınlar kafamız burkulduğu için mi gidiyoruz kuaföre saç yıkatıp fönletiyoruz.Mesela er kişi de gelip saçımı yıkasa, fönlese… Ben de ‘Kafam burkuldu, bir koşu yıkayıver’ desem misal…
kuduz ama o! su yaramaz ki!
)))))))))))))))
Sana bir adet ameliyat eldiveni, Manson dan..Hadiii gönlü ossun..
illa ki yıkatacak. yok, eldiven de ossa olmaz. suyu görünce iş çığırından çıkıyo, anlamıyo musun?
linguine tarifini getirttirme şimdi.
Eldivenleri yakar sonra, ayak kokusu sinmiştir..Ama ateşe de bakamaz değil mi..
akoni sağol canım paylaşım için. tel kırma işleri bende çok beğeniyorum. zor bir iş gerçekten.sabır işi….
hele şükür biri konuya odaklandı
Niye ki, zıbın diktiğimizi söyledik yaa..
teşekkür ederim @baharrr, burası böyle bir yer yazının içine edebiliyorlar maalesef..
Baharrrrr ikiz mi?
@maltoferfol, baharrr ikiz mi bilemiyorum? Ama yanlış hatırlamıyorsam sevde ve sen ikiz kardeşsiniz
Yalnış hatırlamıyorsun Akonı…Aynı kişi sansalarda bazı bok beyinliler…Nereleriyle yaşıyorlar hayatlarını anlamıyorum…Nerdeyse herkes aynı itin boku ama…Sıçtın sıvamasaydın bari diyesi geliyor insanın…Kendi pisliklerinde debeleşip duruyorlar…
ne ikizi yaa ben tekim. başka bahar yok :))))
baharrr ikiz değilmiş. @maltoferfol sanırım merakın geçmiştir.
Akoni bende öğrendim tel kırmayı,elimde yarım bir işim var bitsin tel kırma başlayacağım.
bende sırtı ”V” şeklinde açık bluz örmek istiyorum, örnek varsa koyarsanız memnun olacağım..
@Haber, tel kırmaya sende bulaştın desene@pbk, bende yok ama olanlar mutlaka vardır. Bakarsın eklerler