Kadının birilerini mutlu etme huyu vardı..Bu gün öyle bir gündü..Şehirdeki işlerini bitirmek üzere evden ayrıldı. Cüzdanın iyilik köşesine, o küçük altını yerleştirdi.Acaba onu almayı kim becerebilecekti. Durup dururken birine verse, o kişi hiç ihtiyacı olmayan biri olabilirdi. Karşılığında biraz emek ve çaba gösteren birine vermeyi daha uygun buluyordu. Bir otel cafesinde kahve içecek, bozukluklarla beraber onu da verecekti. Sonra adam ya da kadın avucunu açtığında bu parlayan şeyin bir sihir olduğunu düşünecek ve nereden geldiğine akıl erdiremeyecekti. Düşündü, altının değerini sadece sarraf anlardı ama olsun. Vazgeçti bu hiç heyecanlı değildi.Bir dilenciye verecek, hayır duası alacaktı..Yok, bu fikir de çok sıradandı. Meydanın tam ortasında gün boyunca heykel gibi duran kadına baktı, kadın altını görünce heykellikten istifa edecek, hareket etmeye başlayacak, o da uzaktan izleyecekti. Sadece durduğu için ona altın vermek, hiç cazip değildi.Ağır ağır yürürken, Amerikan aksanıyla İngilizce konuşan, sokak göstericisinin çevresinde halka olmuş topluluğu farketti.Uzun sarı saçlı, siyah kovboy şapkalı, ince uzun hatta yakışıklı sayılabilecek adam, şöyle diyordu..-Bana bu yanan meşaleyi ve keskin bıçağı fırlatacak , haşin bayan var mı aranızda ?Kendine şöyle bir baktı, haşindi tabii..Fırlatırdı, hayatında bir çok şeyi fırlatıp atmıştı zaten..Alt tarafı yanan bir meşale ve keskin bir hançerdi..En kötüsü adam yaralanabilir, ya da yanabilirdi..Polis gelebilir, onu tutuklarlar, rezil olurdu. Ama ya adam ölürse..Adam herşeyi göze almış, teklif etmişti, hem o kadar tanık vardı etrafında. Konuşmasına devam ediyordu..-Bu gösterinin karşılığında, en düşük bir euro, en yüksek 2 euro yu, şapkamı çıkarttığımda içine koyacaksınız..Neden en yüksek iki euroydu, aklına takıldı, belki 100 euro koymak isteyen bir akıllı çıkacaktı, adam kendine engel koyuyordu..Tuhaf olan adam gösterisine bir değer biçmişti..Elini kaldırdı..”Ben”dedi..Büyük topluluktan ”wowwww’ sesi yükseldi..Yanan meşaleyi aldı, saçlarından uzak mesafede, kolunu havaya kaldırarak tutuyordu..Sokak göstericisi üçe kadar sayacak, tam üç dediğinde kadın elindeki meşaleyi fırlatacaktı.biiiiir, ikiiiiiiiii, üçççççççççççç..Meşale havada uçtu uçtu, tüm kalabalık başlarını eğmişti, adam bir hamlede uçan meşaleyi yakaladı. Büyük bir alkış koptu.Sıra keskin hançere gelmişti. Kadın keskin uçunu kendine gelecek şekilde tuttu hançeri, tam ucundan..Ve yakalayabileceği şekilde fırlattı. Adam tecrübeli olsa da kendine doğru gelen sapı ayağına takılan bir taş parçası yüzünden sendeledi ve yakalayamadı. Hançerin sapı, adama çarparak yere düştü.Kaza tecrübe dinlemezdi, kalabalıktan ses yükseldi,”Ovvvvvvvv”.Gösteri yavaş yavaş dağıldı, kimse para vermedi, kadın, adamın yere düşen şapkasının içine avucundaki altını bıraktı ve uzaklaştı.Sokak göstericisi arkasından bağırdı,-Nobody is perfect, Madammm..Kadın bunu biliyordu, son anda farkettiği, babasının çantasını toplayan 6 yaşlarındaki o küçük çocuktu mükemmel olan..
yorumlar
Sevdim. Güzel bir hikaye olmuş. Ama bizim memlekette geçmiyor sanki.
daha görselden bağırdı yazı beni pbk yazdı diyegüzel olmuş
Evet, Süper Hero, kendi ülkemde, geçmiyor..S.Kızılı, görselden tanınmak yazıdan tanınmaktan daha mı iyi acaba..Teşekkürler..
bu yazi bana hangi hissi hatirlatti bilir misiniz??hani yuksek hizda arabayla giderken ani bir fren yapip durursunuz ya, ben de yaziya kaptirmis giderken son paragrafla birlikte ani fren yapmak zorunda kaldim, yol (yazi) bitti yani.
Yazıda anlatılmak istenileni bir cümleyle eksiksiz söyleyebilecek misin..
siradişi, guçlu bir kadinin yardim gibi manevi bir konuda bile kendine ozgu tavir sergilerken, masumiyet gibi kendine biraz uzak bir hali kuçuk bir çocugun davranişinda gorerek, mukemmelligin aslinda masumiyet oldugunu keşfetmesi,bende bu hissiyati uyandirdi…
Ehh biraz yaklaştın, düşünerek yorum yaptığında, güzel düşüncelerini ortaya seriyorsun, bu güzel birşey..Bu arada, Tim Burton dan çok etkileniyor ve çok saygı duyuyorum..Hayattayken, ruhuna helva yapıp komşulara dağıtsam ayıp olur mu acaba
yazı güzeldi pbk .masumiyet aranılan hep bu.helva moda oldu sanırım astral,sen :)site üyelerinden isteyen var mı? bilmem ,yalnız canım çekiyor yapmayın böyle:)
Teşekkürler, Faraza, helva kısmını ciddiye alma..Ben fantastik düşleri, gerçek yaşama karıştırmayanlardanım..
iltifat mi yergi mi pek anlamadim ya, neyse:)oralarda irmik bulunuyor mu helva icin??
İrmik helvası, dondurmalı süper olur..
yapmayi bilir misin? pbk ve irmik helvasi??
ciddiye almıyorum tabi ki…ciddiye almamak,canımı çektirmesine engel değil..düşler iyidir masum oldukça hepsini severim, eğlenceli olan onlar 🙂
Aşçı ya irmik helvası sormak komik olmuyor mu biraz..
dogru ya, oyle bir meslegin daha vardi amatorce yaptigini soyledigin.ama yine de bu isler senin ruhuna ters, hele irmik helvasi gibi geleneksel yemekler senin gibi modern bir kadinla pek bagdasmiyor
Modernim tabii..Ama kişiliğimi ıssız bir adaya göre geliştirdim..
vay be, hem modern, hem robinsonbegendigim tarz…
Robinsone..:)
evet, bu kadar iltifat yeter,sonra, “sadece yazilarimla ilgilensen daha memnun olurum” uyarisiyla karsilasabilirim:)
Evet, bayılırım yazdığım birşeyin vıcık vıcık edilerek anlam verilmeye çalışılmasına..:)
eveet bliyorum,biliyor musun, etrafina enerjiden koruyucu bir ag kurmuşsun, kimse yanina bir metreden fazla yaklaşamiyor. bu koruyucu kalkan, tarafimdan buralardan bile hissedilebiliyor…
Mesela, Şair burada demek istemiş ki;Ya da Yazar, burada aslında şunu demek istemiş..Belki de yazarın ya da şairin, aslında hiç aklından geçirmediği yepyeni bir düşünce çıkar ortaya..İşte güzel olan budur..Ve bana göre bu edebiyat dünyasının rengidir..Yeni düşünceler, insanın kendi cümlelerinin farklı insanlarla farklı yollara sapması..O yüzden kendimize yakın şair ya da yazarları çok severiz, kendi fikirlerimizi satır aralarına yerleştirebildiğimiz için..
Offf Suiza ya, ben ne diyorum sen ne diyorsun..Bir gün ünlü bir yazar olursam, söz seni unutmayacağım..
ee, oyle tabi…bazi yazarlar da bazi kadinlar gibi zordur, zor anlaşilir, bence senin gibi…ama alişkanlikta yaptiklari bir gercek
bakalim hangimiz daha once unlu olacak?ilk imzali kitabim sana:)
Bence sanal ve gerçek dünyayı birbirine karıştıranlardan olma..Bu türlü iltifatları hayatında bulunan ve bunu hak eden kadınlara yap..Teşekkürler..
bir ahkam yazacaktım silmiştim,hikayedeki bayan karakter iyilik yapacağı birini ama masum birini arıyor ,adamla karşılaşma anında ise girişkenliğinin altında yatan nedenlerden biri aradığı şeyi bulamamış ve içindekileri bastırabilecek başka bir alternatif olmasındandır. en son fark ettiği şey o günün gerçeği yani aradığı mükemmel masumiyetin sadece o çocukta görebilmesi.
zor kadin olmak ve aliskanlik yapmak pek iltifat sayilmazaliskanlik yapan seyler faydali seyler degillerdir zaten.ayrica hayatinda bulunan kadinlar sozu bana ters.hayatimda kadinlar yok. bir tane kadin var.ona iltifatlarim zaten cok ozel
Tam beklediğim gibi bir cevap, çok başarılı Suiza, harikasın..Faraza, ”en son fark ettiği şey o günün gerçeği yani aradığı mükemmel masumiyetin sadece o çocukta görebilmesi”Çok güzel..
yazının altında adınızı görünce şahsınızdan sıra dışı bir yazı okuyacağımı hissetmiştim.bravo pbk ancak sizde rastlanabilecek bir hayal gücü ve engin muhayyile… mest ettiniz bendenizi. kaleminize kuvvet ruhunuza sağlık!
Rica ederim..:)
Sörsi mi, sen de kimsin, Shadowy ?
HoşgeldinPBK, küskün..Kalemi sustu,Yazıları dondu.bir daha konuşur mu bilmem..
vaooov bu nasıl güzel bir yazı ırabbım tanrım
Dalga geçiyorsan seni gömerim bu sayfaya:)
pbk iyi misin kuzum böyle bir yazıyla dalga geçeni allah çarpar hem de otomatik kapı gibivalla billa bak:))sıra dışısınsı-ra-dı-şı
Tamam canım, görseldeki kadın gibi öpücük yolladım sana..
uyyy sağol cicim. ben de sana yolluyorum parfüm kokularıyla…
Gazamız mübarek olsun.
çok ilginç…
Gerçekliğin kendini kandırması.Pinokyo rüyası.Şapkanın Akılı gölgelemesi…
Neden yorum yapılmıyor. İnsanlar bu kadar korkak mı?…