Dünya büyük bir tehlike altında. Bunun nedeni ise ne siyasi bir savaş, ne de ekonomik bir kriz. Bunun adı “Küresel Isınma”!Dünyayı dolayısıyla da Türkiye’yi tehdit eden unsur yukarıda bahsettiğim gibi küresel ısınma. Önemli bir konu olarak görünmese de bizleri ve bizden sonrakileri etkisi altına alabilecek bir felaket. Peki, bunu oluşturan daha doğrusu bizim başımıza salan kim? Cevap çok basit: Bizler. Niye mi? Çünkü bizler suyu tasarrufsuzca harcadık, doğayı kirlettik. Bir tek sebep bu mu? Hayır. Daha birçok neden var aslında. Ormanların giderek azalması, hızlı nüfus artışı gibi. Bunun yol açacağı felaketler nedir? Bu kadar önemli mi ki? Evet, bu kadar önemli. Buzullar eriyor, deniz suyu seviyesi yükseliyor, daha da önemlisi her yıl sıcaklıklar artıyor. Buna bağlı olarak kasırgalar, seller, kuraklıklar da hiç azımsanmayacak kadar her yıl belli bir atış gösteriyor. Bu sadece bizlere de değil bitkilere de büyük zararlar veriyor. Bitkiler yeteri kadar yaşayamıyor, çiçekler soluyor. Hayvanları da etkiliyor küresel ısınma. Hayvanların ölümlerine kadar etki ediyor bu “Küresel Felaket”.Bunlar kötü de bizlere ne zararı var bu küresel ısınmanın? Bu soruya en iyi cevap bilim adamları tarafından verilmiş. Küresel ısınmanın etkisiyle; iklim değişikliklerine bağlı olarak, kalp ve solunum yolu, bulaşıcı ve alerjik hastalıklar gün geçtikçe artıyor ve insan neslinin tükenmesinde de önemli bir rol oynuyor.Peki, küresel ısınma karşısında bizler neler yapabiliriz? Nasıl kurtulacağız bu illet şeyden? Buna verilecek birçok cevap var aslında. Bunların hepsinden bahsedemesem de bu konuya karşı bizlere düşen görevleri vermek isterim. Bizlere düşen görevler;1) Diş fırçalama sırasında suyu açık bırakmamak,2) Yazıcıdan kâğıt çıktısını en aza indirmek,3) Toplu taşıma araçlarını tercih etmek,4) Elektronik araçlarla işimiz yoksa kapatmak gibi…Yani; küresel ısınma bir nevi “Küresel Felaket” niteliğinde. Bu sadece bizleri değil, tüm dünyayı etkiliyor. Biz yapsak ne olur ki, nasıl olsa başka biri bizim yaptığımızı bozacak demeyin! Unutmayın, bir kişi her şeyi değiştirebilir ve o kişi de bizler olabiliriz. Ayrıca ek bir bilgi daha; bilim adamlarına göre 2030’a kadar tüm dünya susuz kalacak!
yorumlar
biz bütün türk milleti olarak üzerimize düşen görevleri!!! yerine getirsek bile en fazla orta halli 1 adet amrikanya eyaletinin israfını tasarruf etmiş oluruz. en iyisi pıroblemi kökünden halletmek gibi geliyo bana, tam şu anda.
gelecekteki iklimimizİklim modelleri, Türkiye için sıcaklığın kuzey yarımkürenin orta ve yüksek enlemlerine oranla orta ve yüksek enlemlerine oranla daha düşük olacağını söylüyor. IPCC 3. değerlendirme Raporu’ nda kullanılan çeşitli modellere göre, 2050 yılına kadar Türkiye’ deki sıcaklık artışının, yalnızca sera gazları artışı dikkate alındığında 1 -3 ‘C, sera gazları ve sülfat parçacıklarındaki değişim dikkate alındığında 1 -2 ‘C olacağı öngörülüyor.United Kingdom Meteoroloji Dairesi Hadley Merkezi’ nin yaptığı başka bir modellemedeyse, atmosferdeki CO2 birikimlerinin 750 ppm ve 550 ppm düzeylerinde durdurulduğu senaryolar temel alınmış. Buna göre, atmosferdeki CO2 birikimini azaltmak için hiçbir önlem alınmadığında 2080′ lere kadar Türkiye’ de yıllık ortalama sıcaklarda 3- 4 ‘C artış ( burada 1961- 1990 verileri temel alınıyor.), yağışlarda 0 – 1 mm/gün azalış, akarsuların yıllık akımlarında %20 -50 azalış, tarımsal üretimde %0 – 2,5′ lik azalış bekleniyor. CO2 birikimlerini 750 ppm’ de durdurmayı öngören senaryoya göre, sıcaklık artışı 2 – 3 ‘C olurken, CO2 birikimi 550 ppm’ de durdurulduğundaysa, 1 – 2 ‘C artış öngörülüyor. Yine bu iki senaryoya göre, yıllık ortalama yağışlarda 0 – 0,5 mm/gün azalma, CO2 birikimini 750 ppm’ de durduran senaryoya göre akarsu akımlarında % 5 – 25′ lik azalma, 550 ppm’ de durduran senaryoya göre ise %0-15′ lik azalma öngörülüyor. CO2 birikimi bu iki değerde durdurulduğunda, tarımsal üretimimizde de 2080′ li yıllara kadar %0 – 2,5′ lik bir artış bekleniyor.Bütün bu etkilerin yanı sıra, fırtınalar, şiddetli yağışlar, sel ve taşkınlar gibi afetler, su ile bulaşan hastalıklar ve vektör üremesine uygun ortam oluşturduğu için bulaşıcı hastalıkların artması gibi durumlarda, ısı dalgalarındaki artışların sonucu olarak kapımızda bekliyor. Afetlerin artmasıyla yaşanacak göçler, su ve besin kaynaklarının azalması da senaryolarda öngörülen sonuçlardan.
şu link burada da var. ayrıca konuşan ingilizaksan ne diyor onun çevirisi.