Herhangi bir haber, sohbet, olay ve ilgili konularda tartışma kuralları olmalı mı? Daha açık olarak herhangi bir konu hakkında fikirlerinizi söylerken veya yazarken eleştirinin boyutu ne olmalı? Eleştiri derken bizler Türk insanı olarak aklımıza önce karamsar olan duygu ve düşünceler gelir, acaba neden? Bu konuları araştırdıkça ve detaylarına indikçe çok geniş boyutlu bir döküman ile karşı karşıya kalırız. Önce “eleştiri” kelimesi ve “tartışma” kelimesini dikkate alalım. Şimdi sizler bu yazıyı okurken eleştiri ve tartışma kelimelerini okuduğunuzda büyük bir çoğunluğunuz ilk etapta bu kelimelerin olumsuzluk belirttiğini düşünmüş olmalısınız. Şunun olmasını çok isterdim; bu iki kelimeyi okurken aklınızdan olumlu düşüncelerin geçmesi ve konu bütününü öyle anlamanızı dilerdim.Böyle yazmakla beraber herkes olumsuz düşünüyor diye demek istemiyorum. Eleştiri ve tartışma kelimelerini olumlu olarak tasarlayan ve konuları öyle algılayan insanlar elbetteki var. Fakat büyük bir çoğunluğumuz tartışma ve eleştiri dediğimiz zaman aklımıza ilk olarak olumsuz olaylar gelir. Önce olumsuzluğu olumluya çevirmemiz lazım.TV’lerde çok rastlamışızdır,açık oturumlarda insanlar eleştiri yaparken veya tartışırken büyük çoğunlukla düşman kardeşler gibi programları sonlandırırlar, izleyiciler olmasa nerdeyse kavga edecekler. Bu hiç hoş birşey değil, bizler eleştiri yapmayı, dozunu iyi ayarlamayı ve saygı çerçevesinden ayrılmadan konuları tartışmalıyız.Bazı kereler şunu da görürüz, kişiler başka insanları düşüncelerinden, inançlarından ve kültüründen dolayı aşağılar, alay eder ve yargılar. Bu hiç doğru birşey değil, olmaması gereken insanlık dışı bir yapı.Bazı yazarlar, kişilerin yazmış oldukları yazılarını aşağılamaya, yargılamaya, olumsuz eleştiriye ve yerden yere vurmayı marifet bilerek yazılar yazarlar. Hakaret edercesine kelimeleri yan yana dizerler.Şunu iyi düşünmek lazım, eğer eleştiriler, yorumlar ve tartışmalar olumlu yönde yapıcı olmak şartıyla yapılırsa eminim ki çok güzel eserler ortaya çıkacaktır.Eleştiriler olumlu ve yapıcı olursa bir işe yarar, yazı yazan veya söylemde bulunan kişiler bu yapıcı eleştiriler sayesinde hem kendi hatalarını görmeyi ve hem de toplum adına daha faydalı yazı ve söylemleri görme imkanı elde etmiş oluruz.Her ne olursa olsun, okuduğumuz haber, makale ve şiirler hakkında eleştiri yaparken, yorum yazarken eleştiri sınırlarını düşünerek daha saygılı, kimseyi rencide etmeden, kırmadan, aşağılamadan, hakaret etmeden yapmalıyız.
yorumlar
Sayin Yazar;Hayatta en uyuz oldugum sey, yanlis bir fikri dogruymus gibi gosterip uzerine bir de kopru kurmaktir..Siz de diger yazilarinizdan gordugum kadariyla iyi kopru kuranlardansiniz..Bence alt yapinizi guclendirin..Sonra yazi yazin..
Yapıcı eleştiri ve tartışma en iyi anlaşma yöntemi bence de.Uyum sağlamak geçici bir durum.Bir tarafa eğilmeyi gerektirir.
Sayın Pillibebek,yorumunuz için teşekkür ederim ve yorumunuza saygı duyuyorum.Fakat ben sizin dediğiniz gibi köprüden möprüden anlamam.Yazdıklarım benim kendi düşüncelerimdir, ne bir alıntı ne de bir kopyadır.Herkes düşüncelerini saygı çerçevesi içerisinde söylemekte ve yazmakta serbesttir, insanların hepsi aynı fikir ve düşüncede olsalardı ne bu çeşitlilik ne de hayatın anlamı kalırdı.Mantık denilen bir unsur var, önce mantıklı olalım, beynimiz var beynimizi kullanalım.Fikirler doğru ya da yanlış olabilir, siz bilimin nasıl geliştiğini bilirmisiniz,eğer sadece doğruların kabullenildiği bir dünyada olsaydık maalesef halen taş devrini yaşıyor olabilirdik.Üstelik benim herhangi bir alt yapıya ihtiyacım yok, bilgim, mesleğim ve kültürüm benim bir alt yapı ihtiyacını bana hissettirmiyor.Eksiklerim olabilir, bunu kabulleniyorum fakat hiç kimse ben herşeyi biliyorum diyemez derse cahilliğini ortaya koymuş olur.Ayrıca yazdığım yazılarda birilerine atıfta bulunmadım, üzerinize alınıyorsanız ona birşey diyemem. Dilerim ki sizi rencide etmedim, hoşca kalın.
Yilbasi gecesi uzerine bir yazi yazdiniz ve konuyu yoruma actiniz..Verdiginiz bilgiler dogru degildi, bu bilgilere kitaplardan ya da internetten bakarak, daha bilincli yaklayasarak ulasabilirsiniz..Kahvehanede konusur gibi yazi yazmissiniz..Ozellikle yazilan toplumsal yazilarin daha dikkatli yazilmasi taraftariyim..Bu suna benziyor, “Eiffel (eyfel) kulesi Italya dadir, hadi tartisalim”..Konusunda tartismak icin Eiffel kulesi Fransa dadir seklinde konuya giris yapmaniz gerekir oncelikle..Bastan hatali bir bilginin neresini tartisabiliriz..Siz de hoscakalin..
Ok Pillibebek, bu konuda polemiğe girmek istemiyorum ve herkesin düşüncesine karşı saygı duyuyorum.
Aferin..
Teşekkür ederim, 50 yaşındayım ve bu yaşta ilk defa “Afferin” aldım 🙂
Aferin..
Bu da ikinci,teşekkürler AVALIANCH 🙂
büc, pbk e demiştir , üzerinize alınmayınız lütfen.
Ne demek efendim 🙂
aferim : benim bücürüklerin aldığında havada 3 yerde 2 takla attıkları sözcük..yerdekinde yardımlarım mevcut.bu demek.
Çok güzel, anlayış sahibi iyi niyet sahibi arkadaşlar.Bu sayfalar sayesinde doğruluğu,dürüstlüğü ve insanlığı paylaşmak kadar güzel birşey olamaz.Biz biribirimizi tanımıyoruz fakat fikir paylaşımı yapabiliyoruz.MORFIK VE AVALIANCH sizlere tekrar teşekkür ederim.PILLIBEBEK için de aynı duyguları paylaşıyorum,eleştiri yapmak ve bunu cesaretle haykırmak aranan değerlerden biridir bana göre.
doğruluk- dürüstlük- insanlık…!!!..kafam karıştı…_beni aşar..
O kadar nazik ve olculusunuz ki, polimik yapamayacagim artik..