C.Eren ÇELİKDaha önce yine burada kaleme aldığım “Taraf’ın Omuzunda Kaç yıldız Var ?” başlıklı yazımda bir hipotez ortaya atmış ve özetle son dönemde ayağının altındaki güç ve nüfuz zemini giderek kayan TSK’nin Taraf Gazetesini çıkarttığını, böylece topluma yeniden mesaj verme ve devlet yönetiminde etkin olabilme şansını ele geçirmeyi amaçledığını belirtmiştim…Son günlerde ortalıkta dolaşan malum “belge” Türkiye gündemini alt üst ederken, belgeyi gündeme getiren gazete ise ne tesadüf yine “Taraf” gazetesi oldu…Şimdi ana muhalefet de, başbakanın o pek nazikane uslubunca(!) “yavru muhalefet” olarak nitelediği MHP de bu belgeyi kimin ortaya attığının bulunması konusunda bastırıyor…Çünkü belge, hem de bir albayın imzasını taşıyan belge çıka çıka sahte bir BELGE FOTOKOPİSİ çıktı…Muhalefet haklı; “bu belgeyi kim servis etti ?, böyle sahte bir belgenin hazırlanması işlemini kim neden gerçekleştirdi, belge fotokopi olduğuna göre aslı nerede ? ?” sorularının cevaplarının bulunmasını istiyor…Ama iktidardan tık yok…Belge 7-8 tane kriminoloji dalında ihtisas yapan kuruma gidiyor, bunlardan sadece 1 tanesi “Belgedeki imza “Biraz” benzerlik gösteriyor” şeklinde rapor verirken, diğerleri belgedeki imzanın sahte olduğunu belirten raporlar hazırlıyor, iktidarın yorumu:”Karar bizi tatmin etmedi”Etmez tabii…Çünkü bu hükümet asker ile dönemsel olarak işbirliği yapsa da zihinsel arka planında askeriye ile her zaman sorun yaşamıştır.Ve askeriyenin bir açığını bulmak, hele 28 Şubat’ın rövanşını almak onlarda adeta takıntı haline gelmiştir.Hal böyle olunca Taraf Gazetesi’nin yayınladığı belgenin gerçekliği, haberin doğruluğu anlaşılmadan AKP (Bu arada edepsiz de oldum ama varsın olayım) hükümeti habere balıklama atlamış ve üstüne bir de Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuştur.Amma AKP açısından işler bu kez ters gittti, bu tip konulardaki temkinli, hatta biraz da mensuplarını koruyucu yaklaşımları olduğunu söyleyebileceğimiz TSK her ne hikmetse bu kez çok hızlı bir refleks gösterdi, askeri mahkemelere talimatlar yağdı, belgedeki imza 7-8 resmi kuruma incelettirildi (ki Türkiye kriminoloji alanında Dünya’nın en iyi 5 ülkesi arasında) ve sonuç…Sonuç: Sonuç belgedeki (BELGE FOTOKOPİSİNDEKİ) imza sahte çıktı…Hükümet her zamanki gibi mağdur pozisyonuna yatıp prim yapmayı, kendisine tertipler kurulduğunu ama ayakta olduğunu söyleyip psikolojik üstünlük sağlamayı ve Ergenekon da olası bir yeni paşalar operasyonu için elini güçlendirmeyi hayal ederken çok fena köşeye sıkıştı…Ama hükümetin asıl hedefi bu değildi ve bu haber “asıl büyük hedefe” ulaşabilmek adına ellerini güçlendirmek için adeta kendilerine vuran bir piyangoydu…Şimdi diyeceksiniz ki “İyi de kardeşim bunları biliyoruz bunlar ile senin dilinin altındaki bakla ne ? Nedir şu asıl hedef ?”Baklamızı çıkaralım o halde…Şunu söylemek istiyorum; 30 Ağustos yaklaşıyor…30 Ağustos demek askeriyenin üst komuta kademesinin belirleneceği Yüksek Askeri Şüra toplantısının yapılması demek…Ve hükümet büyük olasılıkla bu Yüksek Askeri Şüra’ da Genelkurmay’ın teamülleri dışında bir görevlendirmeye gitme ve ordudaki gelenekselleşmiş silsileyi bozma girişiminde bulunacaktı…Ancak Genelkurmay bunu gördü ve hamlesini yaptı…Neydi hamle ?Bir “Gülen ve AKP’yi bitirme Planı” raporu hazırlatıldı, görevdeki bir albayın imzası özenli bir sahtecilik örneği ile raporun altına atıldı…Ve daha sonra malum avukat kanalı ile rapor Ergenekon ile de ilintilendirildi…Sonrası malum; servise hazır hale gelen raporumuz bilmem ne renk bir zarf ile TARAF GAZETESİ’ne ulaştırıldı…Kuruluş amacı Genelkurmay’ın psikolojik harekatlarının kitlesel aracı olmak olan ve Genelkurmay tarafından finanse edilen Taraf Gazetesi de görevini yaparak raporu yayınladı…AKP tuzağa geldi, rapora balıklama atladı ama belge sahte çıktı.Öte yandan yukarıda TARAF GAZETESİ’NİN Genelkurmay tarafından çıkarıldığı ve finanse edildiği hipotezime dayalı olarak yukarıda çizdiğim tabloda bakın bakalım kim karlı çıkmış ?AA,ne tesadüf ? Bakın kazanan yine TSK olmuş…E şimdi şöyle bir düşünün: Balıklama sahte belgeye atlayarak TSK’yı suçlayan ve karşısına alan AKP, 30 Ağustos’taKİ Yüksek Askeri Şüra’da istediği değişiklik planlarını uygulayabilir mi ?Bu arada bu muhteşem stratejik hamle ile bir önemli noktayı daha ölçtü TSK…Neydi ölçülen?O ölçülen de ABD’nin AKP’ye verdiği desteğin ne durumda olduğu ve desteğinin azalıp azalmadığıydı…AKP yami yutarken, Gülen aynı tuzağa düşmedi. Düşmeme sebebi de zaten CIA himayesinde olmasıydı.Bu opearasyon ve aslında TARAF GAZETESİ’nin çıkarılması operasyonu konusunda Gülen CIA’dan gerekli istihbari bilgileri elde ediyor ve Genelkurmay da bunu bilmek de…İşte bu nedenle Hocaefendi ,Amerika’dan verdiği mesajlarda Türk ordusuna bağlılığını bildirdi..Fetullah Gülen’in AKP’yi atılan olta ile ilgili uyarmamış olduğu da ortaya çıktı ki bu da önemli bir gelişme…Bu gelişme Gülen Cemaati’nin yavaş yavaş AKP’den desteğini çekmeye başladığı şeklinde yorumlanabilir. Ama aslında bu gelişme o kadar yüzeysel yorumlanmamalı…Bu olayda Gülen’in askere bağlılığını (CIA bildirimi ile) sunması, ABD’nin Türkiye’nin yönetimi noktasında hükümet yerine askeriyeden yana tavır takındığının da göstergesidir.Hükümete ABD tarafından verilen bu mesajın özellikle Davutoğlu’nun Dışişleri Bakanı olamasından ve Türk Dış Politikasının “Merkez Ülke Olma ve Orta Asya temelinde” yeniden kurgulanması ve bu yeni dönemde Rusya ve İran ile daha yakın ilişkiler kurulabileceğine dair sinyallerin verilmesinin ardından gelmesi çok manidardır…Ve yukarıdaki gelişmeler göstermektedirki; Türkiye yeni bir hassas dengeler oyunu içerisindedir.Bakalım bu hassas dengeler oyunun en önemli aktörü olan TSK’nın bu muhteşem hamlesine hükümet nasıl karşılık verecek yahut verebilecek mi ?Ancak benim şahsi kanaatim; bu hükümetin özellikle stratejik hamleler yapma ve kendisine karşı yapılan hamlelere karşılık verme konusunda çok beceriksiz olduğudur ki ;bu karşılık veremedikleri hamleler AKP iktidarının sonunu hazırlayacaktır…
yorumlar
İmla konusundaki uyarınız için teşekkür ederim bir an içn dalgınlığıma geldi. Beynimde harflerin üzerindeki şapka kaldırıldığı için klavyede de yok gibi bir algılama oluştu.Okuma zahmeti gösterdiğiniz için teşekkürlerSAYGILARIMLA…
Ni demek, herkeşe olur. Gayet mümkün şeyler. Ayrıca “fetullah gülen değil, fethullah olmalı” diyecektim ki, ikisinin de doğru olduğuna dair bişiler gördüm. Arada onu öğrenmiş oldum. Kar(şapkalı) kardır(buda şapkalı)
uçuk bir teori.tarafın g.kurmay destekli olması bana pek mümkün gelmiyor. ama g.kurmay kendi çıkarları iiçin kullanıyor olabilir. bu belgenin sahte veya gerçek olması niye bu kadar önemli hiç anlamadım. sanki 28 şubat ve daha öncesindeki tüm askeri müdaheleler farklı gerçekleşti. sanki andıçlar lahikalar günlükler çıkmadı. zamanında özden örnek günlüklerini de yalanlamışlardı ama gün gibi ortaya çıktı. imza benzerlik göstermiyormuş, tamam siz bilim adamısınız ama bizde kör değiliz o kadar.
sahte oluşu bu belgeyi kimin ne amaçlı hazırladığını ortaya çıkracak.fettoş’un gladyosu ortaya çıkacak… devamlı darbe havarisliği yapanların ezilmişlik üzerinden yaptıkları siyasetin son bulmasına yarayacak.yani nimetleri çok…o yüzden birileri şimdi “canım sahte olsa ne olur olmasa ne olur” demeye başladı.hatta bu belgeyi “tsk ile akp’nin arasını açmak isteyen şer odaklarına” bile adayanlar oldu… (bizzat darbe havarislerinin bunu yapması ayrı komedi tabii)
ayı;sen körsen, beynin sabitlenmişse yapılacak hiçbir şey yok, nafile. bu zamana kadar bunun gibi nicelerini gördük, hayret. aynı albayın daha ne işlerde parmağı var, pes. buna rağmen hala posta yalama telaşındasın, tebrik. ama senin derdin postalı sevmek de değil sen aslında o postalın bir numaralı düşmanısın ama tıpkı Atatürk ü kullandığın gibi onları da kendi kolpa hayatının garantörcüsü olarak kullanma içerisindesin. senin kopyaların çok memlekette, 3 kuruş işe yaramaz çarpık tutarsız zihniyet. duruma göre hazırbulunulmuş ahval. gözünün önünde ergenekon gladyosu var ama sen onu göremezsin, görmek istemezsin, nasıl göresin onlar senin idöllerin, nasıl ortaya çıktı beceriksizler diye kimbilir günde kaç kere ahlanıyorsun. ne güzel ezecekler dincileri diye hezeyan içindesin. inançlı bir insanın ne beş kuruş kazanmasına tahammül edersiniz, ne de devlet kademesinde bir yere gelmesine. siz işbankası sponsorluğunda siyaset yapanların halk şubesisiniz. sizin derdiniz azınlığın çoğunluğa tahakkümü, mutlak otorite ve dayatılmış modernite. geber ama modern olarak geber diyebilecek kadar bayağı.senle iddiasına girerim. o belge buz gibi gerçek çok örneklerini gördük kasmasınlar, hele g.kurmay hiç kasmasın, o daha nelere ne dedi de sonra ortaya çıktı ama gıkı çıkmadı, son örnek yeraltından çıkan baykalın boruları için bizim değil dedi ama sizinmiş işte. aaa! bizimmiş, sorry der insan değil mi? değil işte. rol idölünüz, vazifesi olan dinci böcekleri ezene kadar herşey için değil, her yol mübah, silah da koyun, işkenceden de geçirin. yeter ki yok edin. ne olur paşam yok edin şunları artık, görünce kusasım geliyor, pis sakallı, çorapları ıslak yobazlar, allah belanızı versin dinciler, siyasi simge ile başını örten nenem gibi örtmeyenler, ama samimi müslümana dokunma paşam lütfen, chp ye üye olan çarşaflıda olsa samimidir paşam, lütfen söz verdiğim heryerlerinizden öpücem onları yok edin. biz hafifin dönmez laik bekçileriyiz, burada gördüğümüz tüm özgürlükçü demokrat geçinen insanlara gerekirse işkence masasına yatırıp bizim istediğimiz gibi demokrat özgür modern olmaları için çaba göstermeye hazır ve nazırım.sağ baştan say;tink, ayı, haritametod, apandispanya, onurpuro ve çok aktif olmayan 15 kişi emir ve görüşlerinize hazırdır paşam. bu ülke satılacaksa, gerekirse biz satarız paşam.şlap, şlap, kapanmakta olan perde1 devam eder.
Paşam dedin,kulaklarım çınladı.ama hiç sevmedim seni sütoolan.çok saçma bi yorum olmuş seninki.
aklı başında olana fevri gelir, olmayana nasıl gelir bilemem. paşa sen hangi sınıfa soktun kendin bilir, bende çalışır bilmek için kendimi. fikrin varsa atarsın, insafı olan insafa gelir, olmayan ne bilsin, iki kelamı dolanır dolanır dilinin ucuna gelir.
bak iki kelamı olan dolambaçlı dil haritametodda tam üstüne böyle gelir.
laf ola beri gele.hala saçmalıyosun.gece gece içme o kadar,bünyene yazık.
aynı ödevi sana da veriyorum yavrum. harita metod defteri kağıdının ortasından çift yaprak kopar-yaz-gel.