Kendi ellerinle gömüyorsun arkadaşını toprağa, ailesi yanında feryat figan ederken sanki rutin bir şey yapıyormuş gibi kaskatı bir soğukkanlılıkla eşeliyorsun toprağı, toprak sert. Kefeni öylece güzelce koyuyorsun, Sert toprağı örtüyorsun işte. Dualar düşüyor ağzından ve ölümün o soğuk yüzüne çaresiz bir şekilde bakıyorsun, tüm arkadaşların orada, şaşkınlıkla izliyorlar, yardım ediyorlar, isteksizce toprağı kefenin üzerine atıyorlar, pis bir duygu geçiyor içinden, b..tan şeyler hissediyorsun işte, sol cenahındaki kafes sıkışıyor, herkes bir şeyler okumaya çalışıyor mezar başında,İnna lillahi ve inna ileyhi raciun diyorsun, ailesini teselli etmeye çalışıyorsun, geri dönüyorsun.
[-Daha dün karşılaşıp muhabbet etmiştin, aynı lisede okumuştun,iş arıyordu, bulmuştu, fabrikaya girecekti, çalışacaktı, askerliği vardı, gitmişti, bitirip gelmişti. Şimdi öldü. On beş ay yoktu buralarda-askerdeydi- geldi ve öldü. Evlerine kat çıkıyorlardı, kendi evini yapıyordu, az inşaatlarda çalışmamıştı, iyi işçiydi, çalışkandı, sessizdi, askerlik dönüşü vakit kaybetmeden, fabrikaya girmesine bir gün kala hemen işe koyulmuştu, ta ki inşaatın elektriğine kapılıncaya kadar,ölüm ansızın yakaladı, bırakmadı da… ölüm haberi başka bir arkadaşın düğününe geldi, oysa inşaatta kalan küçük bir işini bitirip o düğüne kendisi gelecekti, gelemedi. Keyifler kaçtı, takı merasimi hızlı bir şekilde yapılıp cenaze evine gidildi.-]
yorumlar
Şimdi yaklaşık 6 ay olmuş… Düşünmeyi unutturuyordum kendime..Yılların arkadaşı, hem de en iyi arkadaşı, can dostu, hiçkimsenin doğru dürüst tanıyamadığı, zeki, iyi niyetli, paylaşımcı,eski mutlu arkadaşım bana hiç haber vermeden yıllarımızı geçirdiğimiz o şehirde ve hatıralarıma yer etmiş o rutubet kokan evde kendi elleriyle canına kıydı…Zaman geçiyor, canım benim, hep aynı yaşında kalacak.. Ben onunla son bir kez bile konuşamadım, dertleşemedim, sınavlar cart curt derken arkadaşım GERÇEKTEN intihar etmiş ve ölmüş.. Allahın pis sorumsuzuyum ben, kendimi hala çok suçlu hissediyorum ve kendimle beraber tüm toplumları suçluyorum, hepimizi.. O’nu böylesine dünyadan insanlardan soğutmayı becerip, böyle bir parıltıyı yok edebildik diye…Bi de böylesi var..Allah rahmet eylesin..
basiniz sagolsun. nasil tadim kacti anlatam. scandinav’in yazdiklari tam da yerimden yakaladi.
yola dokulen yag nedeniyle arabalarin kaymasina engel olmak icin yagin ustune kum dokerken bir arabanin ustunden gecmesi sonucu hayati sonlanan…
Başın saolsun.Ölüm meleğinin nerede ne zaman çıkacağı hiç belli olmuyor.Geçen sene Ağustos’un 18 nde bir arkadaş halı sahada top oynarken kalp krizi geçirip bu dünyadan ayrılmıştı.Sonra da Annem , Kasımın 5 nde…Ama hiç birinin acısı O AN anlaşılmıyor.Bunun acısı bir kaç ay sonra başlıyor. Gözün her yerde o arkadaşını arıyor geçen sene okula beraber giderken geçtiğiniz yollardan geçmemeye özen gösteriyorsun falan……Ama zaman en keskin ilaç. Bir süre sonra başka bir arkadaş buluyorsun , ancak o arkadaş her zaman içinde.Sesi hep kulağında. Birde okuldan dönüşünü pencereden bekleyen bir anne gece üstün açıklınca örten, işte hiçbir zaman bulamayacağın bir şey.Allah sabır versin.