Gece. Birden uyanıyorum. Elim teninde. Pijamanın arasından bir yer bulup ulaşmışım sırtına. Uykunda bağırıyorsun, yine. Arada bir kaç kelime. Ağlıyorsun. Elimi biraz hareket ettirip okşuyorum sırtını, hafifçe sarsıyorum. “Canım” diyorum fısıldayarak, “canım, şşş canım“. Uyandırmayayım istiyorum ama rüyadan da çık istiyorum. Ağlıyorsun. Bir şeyler söylüyorsun. Yavaşça sana doğru dönüyorum, elmi teninden alıp saçlarına götürüyorum, başını okşuyorum, yüzümü yüzüne yaklaştırıyorum fısıldıyorum: “Canım, bebeğim, aşkım.“. Yüzünde acı var. Uyandırayım diyorum ama kıyamıyorum. Biraz daha okşuyorum saçlarını, yüzüne dokunuyorum. Biraz sakinleşiyorsun. Bir şeyler söylüyorsun. Hafifçe bana doğru dönüyorsun. Yüzün daha iyi. Ve çok güzel, yine. Biraz daha okşuyorum saçlarını, yüzünü. Dudakların aralanıyor, öpsem uyanmayacaksın ama öpmüyorum. Yanına uzanıyorum tekrar. Elimi pijamandan içeri kaydırıyorum, biraz daha yukarıya bu sefer. Vücudunu bana doğru çekiyorum, direnmeden geliyorsun. Kokunu çekiyorum içime olanca. Sanki ilk defa senmişsin gibi yeniden aşık oluyorum sana. Sonra aralık dudaklarından bir isim fısıldıyorsun. Benimki değil.