ben kullanıyorum valla. şöyleki; dsl bağlı hattınıza splitter den önce paralel almayacaksınız. splitter çıkışından aldığınız çevir sesini tepe tepe kullanabiliyorsunuz. hatta splitterden aldığınız çevir sesiyle daylap internete bağlanma salaklığını bile gösterebilirsiniz. ben bu salaklığı denedim ve oldu!!
…yazının o kısmıyla ilgili olarak özür dilemek durumundayım Türk Telekom’dan… Umarım bu hatayla kurumun değerini birkaç milyon dolar da ben düşürmemişimdir.
Gecen gun denedim, Isvecce de bilmiyor bu cagri merkezindekiler.Hem de gecenin 3’unde aradim ve o saatte dahi cagri merkezinde calisan birisi vardi. (Ki gercekten o saatte dahi acik)Hayir yani, gun saatlerinde cagri merkezi cok mesgul, kapasitesi artsin gibi elestirilerini anlarim da, Ingilizce bilinmemesi neden eksik olsun cagri merkezinin bunu anlayamadim. Toplasaniz 10’u geciyor mudur hic Turkce bilmeyen musterisi acaba Turk Telekom’un DSL hizmetinin.Insanda baska eksigi kalmadi mi acaba Turk Telekom’un hissi uyandiriyor yazi aslinda tebrik ediyorum o acidan basarisini.
“The Internet? We are not interested in it”– Bill Gates, 1993
Hat DSL’e gelmeden once paralel olunca hat kesiliyor bu arada. O yuzden evin cok abuk bir yerine splitter takmak zorunda kaldim hatta. DSL aldigimin ilk haftasi bunu kesfetmem baya bir zamanimi almisti. Insan uyarir diye de cok kufretmedim degil Turk Telekom’a bu arada, surekli kesilip duruyordu paralelde telefon acilinca. Daha sonra neden israrla her dsl modem paketinin icinden bir splitter ciktigini anlamis oldum.
“The Internet? We are not interested in it”– Bill Gates, 1993
Mesele pazardaki hakim konumunu kötüye kullanırken kamu kurumu, ama rekabette özel firma gibi davranan türk telekom’un özel firmaların yaptığı müşteri hizmetleri yatırımını yapmadığını ortaya koymaktı. Hangi özel telekom operatörü İngilizce bilmeyen çağrı merkezi operatörü çalıştırabilir günümüzde?
hiç lüzum yok, zaten konuşan adam büyük ihtimalle türk, aksanlı amerikalı taklidi yapıyor, fransızlar böyle bir şeyi kesinlikle yapmaz ya da almanlar ya da diğer kıta avrupası ülkeleri,(hesapta biz de abye giriyoruz bizim de o kadar milli duruşumuz olamaz mı? yani sorry soryy demesini öp başına koy! Yine yardımcı olmuş.)çok zor yapar. Veya hiç yapmaz. Kendi rutin işlerini yapmakta zorlanan, yapmayan kamu kuruluşları bir de ingilizce yanıt vermek üzere çağrı elemanı istihdam edecekler, bana biraz ütopik geldi. Özel telekom operatörleri de son derece kötü hizmet veriyor ve bir çok alanda yetersiz, özelleştirmeye de mal bulmuş mağribi gibi sarılmayalım. Rica ediyorum toptancılık yapmayalım.
İşte mesele bu kurumun kendi rutin işlerini yapmakta zorlanmasını, yapmamasını meşru görmek ile görmemek arasındaki temel farklılıktan kaynaklanıyor. Bu yüzden tartışarak sonuca varabilecek değiliz, ben çekiliyor, iyi günner diliyom.(Yannız “fransızlar böyle bir şeyi kesinlikle yapmaz ya da almanlar ya da diğer kıta avrupası ülkeleri” cümlesindeki bi maddi hatayı düzelteyim: Siemens adlı alman firmasının İngilizce, Fransızca ve hatta Rusça konuşan operatörler çalıştırdığı Türkiye’deki çağrı merkezi ya da France Telecom’un pek çok dilde destek verdiği bir merkezi mevcut. Senin bahsettiğin olsa olsa “Fransızlar İngilizce bildikleri halde bu dili milliyetçi kaygılarla kullanmak istemezler” yaygın kanısı olabilir, bunda doğruluk payı vardır ama milyon euroluk kurumsal şirketler müşterilerine pek böyle yaklaşmıyor tabii.)
Ancak gozden kacan da bir sey var. Bu is yatirimdan daha ote bir sey. TTelekom’un en buyuk sorunlarindan birisi personel sorunudur. Burasi dogru. Ancak su da var ki ozel sektor’un personel sorununa cozum anlayisi, TTelekom’un bir devlet sirketi olmasindan dolayi uygulamasinin mumkun olmadigi bir sey.Bugun 20-25 yas arasi gencligi ise aldiginizda pek tabi -uzulerek soyluyorum ama- Ingilizce bileni bulmak cok daha kolay olacaktir. Fakat TTelekom icinde calisan, belli bir yasa gelmis buyuk cogunluk ne olacak? Mesela onlarin zamaninda yaygin dil Fransizca idi. TTelekom bunlari cagri merkezi, satis sorumlusu ve bilimum destek noktalarinda degerlendirmeye calisiyor. Anliyorum musteriye cok iyi hizmet sunamuyor ama sosyal sorumluluk geregi bunu yapmaktan baska da bir caresi yok.Simdi soruyorum size, lise mezunu Ingilizce’si olmayan bir personeli ne yapsin TTelekom’da? Zaten o yastan sonra ozel sektor’de is bulmasi imkansiz.Bunun disinda TTelekom yeni aldigi personelde Ingilizce sartini ariyor zaten. Her ne kadar sonuna kadar karsi olsam ada bu Ingilizce zorunlulugunun de-fakto bi standart haline geldi malesef insan kaynagi yonetiminde.Bunlari soyledikten sonra sunu cok merak ettim dogrusu Ingilizce bilen bir Cagri Merkezi elemaninin ne tip bir artisi var, bilmeyenden?Bu arada dedigim gibi 24 saat calisan da bri cagri merkezi var TTelekom dsl hattinin. Benim yaziyla ilgili rahatsizligim onca sorunu arasindan Ingilizce noksanligi secimi idi sorun olarak. Belki de en son noktada elestirilmesi gereken bir eksiklik o da.
“The Internet? We are not interested in it”– Bill Gates, 1993
Onu seçmemin tek nedeni, arkadaşlarımla paylaşmak için yalnızca onun ses kaydını web sitesine yüklemiş olmam… Yoksa yazıda pek çok farklı soruna çözüm getirme çabaları sırasında yaşanan durum ve bununla ilgili yaptığım yorumlar var.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
ben kullanıyorum valla. şöyleki; dsl bağlı hattınıza splitter den önce paralel almayacaksınız. splitter çıkışından aldığınız çevir sesini tepe tepe kullanabiliyorsunuz. hatta splitterden aldığınız çevir sesiyle daylap internete bağlanma salaklığını bile gösterebilirsiniz. ben bu salaklığı denedim ve oldu!!
…yazının o kısmıyla ilgili olarak özür dilemek durumundayım Türk Telekom’dan… Umarım bu hatayla kurumun değerini birkaç milyon dolar da ben düşürmemişimdir.
Gecen gun denedim, Isvecce de bilmiyor bu cagri merkezindekiler.Hem de gecenin 3’unde aradim ve o saatte dahi cagri merkezinde calisan birisi vardi. (Ki gercekten o saatte dahi acik)Hayir yani, gun saatlerinde cagri merkezi cok mesgul, kapasitesi artsin gibi elestirilerini anlarim da, Ingilizce bilinmemesi neden eksik olsun cagri merkezinin bunu anlayamadim. Toplasaniz 10’u geciyor mudur hic Turkce bilmeyen musterisi acaba Turk Telekom’un DSL hizmetinin.Insanda baska eksigi kalmadi mi acaba Turk Telekom’un hissi uyandiriyor yazi aslinda tebrik ediyorum o acidan basarisini.
Hat DSL’e gelmeden once paralel olunca hat kesiliyor bu arada. O yuzden evin cok abuk bir yerine splitter takmak zorunda kaldim hatta. DSL aldigimin ilk haftasi bunu kesfetmem baya bir zamanimi almisti. Insan uyarir diye de cok kufretmedim degil Turk Telekom’a bu arada, surekli kesilip duruyordu paralelde telefon acilinca. Daha sonra neden israrla her dsl modem paketinin icinden bir splitter ciktigini anlamis oldum.
Mesele pazardaki hakim konumunu kötüye kullanırken kamu kurumu, ama rekabette özel firma gibi davranan türk telekom’un özel firmaların yaptığı müşteri hizmetleri yatırımını yapmadığını ortaya koymaktı. Hangi özel telekom operatörü İngilizce bilmeyen çağrı merkezi operatörü çalıştırabilir günümüzde?
hiç lüzum yok, zaten konuşan adam büyük ihtimalle türk, aksanlı amerikalı taklidi yapıyor, fransızlar böyle bir şeyi kesinlikle yapmaz ya da almanlar ya da diğer kıta avrupası ülkeleri,(hesapta biz de abye giriyoruz bizim de o kadar milli duruşumuz olamaz mı? yani sorry soryy demesini öp başına koy! Yine yardımcı olmuş.)çok zor yapar. Veya hiç yapmaz. Kendi rutin işlerini yapmakta zorlanan, yapmayan kamu kuruluşları bir de ingilizce yanıt vermek üzere çağrı elemanı istihdam edecekler, bana biraz ütopik geldi. Özel telekom operatörleri de son derece kötü hizmet veriyor ve bir çok alanda yetersiz, özelleştirmeye de mal bulmuş mağribi gibi sarılmayalım. Rica ediyorum toptancılık yapmayalım.
İşte mesele bu kurumun kendi rutin işlerini yapmakta zorlanmasını, yapmamasını meşru görmek ile görmemek arasındaki temel farklılıktan kaynaklanıyor. Bu yüzden tartışarak sonuca varabilecek değiliz, ben çekiliyor, iyi günner diliyom.(Yannız “fransızlar böyle bir şeyi kesinlikle yapmaz ya da almanlar ya da diğer kıta avrupası ülkeleri” cümlesindeki bi maddi hatayı düzelteyim: Siemens adlı alman firmasının İngilizce, Fransızca ve hatta Rusça konuşan operatörler çalıştırdığı Türkiye’deki çağrı merkezi ya da France Telecom’un pek çok dilde destek verdiği bir merkezi mevcut. Senin bahsettiğin olsa olsa “Fransızlar İngilizce bildikleri halde bu dili milliyetçi kaygılarla kullanmak istemezler” yaygın kanısı olabilir, bunda doğruluk payı vardır ama milyon euroluk kurumsal şirketler müşterilerine pek böyle yaklaşmıyor tabii.)
Ancak gozden kacan da bir sey var. Bu is yatirimdan daha ote bir sey. TTelekom’un en buyuk sorunlarindan birisi personel sorunudur. Burasi dogru. Ancak su da var ki ozel sektor’un personel sorununa cozum anlayisi, TTelekom’un bir devlet sirketi olmasindan dolayi uygulamasinin mumkun olmadigi bir sey.Bugun 20-25 yas arasi gencligi ise aldiginizda pek tabi -uzulerek soyluyorum ama- Ingilizce bileni bulmak cok daha kolay olacaktir. Fakat TTelekom icinde calisan, belli bir yasa gelmis buyuk cogunluk ne olacak? Mesela onlarin zamaninda yaygin dil Fransizca idi. TTelekom bunlari cagri merkezi, satis sorumlusu ve bilimum destek noktalarinda degerlendirmeye calisiyor. Anliyorum musteriye cok iyi hizmet sunamuyor ama sosyal sorumluluk geregi bunu yapmaktan baska da bir caresi yok.Simdi soruyorum size, lise mezunu Ingilizce’si olmayan bir personeli ne yapsin TTelekom’da? Zaten o yastan sonra ozel sektor’de is bulmasi imkansiz.Bunun disinda TTelekom yeni aldigi personelde Ingilizce sartini ariyor zaten. Her ne kadar sonuna kadar karsi olsam ada bu Ingilizce zorunlulugunun de-fakto bi standart haline geldi malesef insan kaynagi yonetiminde.Bunlari soyledikten sonra sunu cok merak ettim dogrusu Ingilizce bilen bir Cagri Merkezi elemaninin ne tip bir artisi var, bilmeyenden?Bu arada dedigim gibi 24 saat calisan da bri cagri merkezi var TTelekom dsl hattinin. Benim yaziyla ilgili rahatsizligim onca sorunu arasindan Ingilizce noksanligi secimi idi sorun olarak. Belki de en son noktada elestirilmesi gereken bir eksiklik o da.
Onu seçmemin tek nedeni, arkadaşlarımla paylaşmak için yalnızca onun ses kaydını web sitesine yüklemiş olmam… Yoksa yazıda pek çok farklı soruna çözüm getirme çabaları sırasında yaşanan durum ve bununla ilgili yaptığım yorumlar var.