sonunda telekom’dan gelip bağladılar telefonu. bir haftadır bunu bekliyorum. internet olmadan hayat çekilmez, dayanılmaz, acı verici, yalnız…

bir haftadır yoktum. kimsenin bunu farketmiş olmasını elbette beklemiyorum. benim için çok zordu.

telefonun açılma olayı tam bir karmaşaydı. anlatayım.

teknik servisten eleman geldi. saha kutusuna bir kablo ekleyip bizim tesisatla birleştirdi. “bitti mi?” dedim. “bitti” dedi. bunun için mi bir haftadır bekliyorum dedim içimden, bunu bende yapardım.

ilerleyen süre içinde bunu dediğime pişman oldum. telefonun açılması o kadar da kolay değilmiş.

“artık kullanabilir miyiz ? açıldı mı ?” dedim. baktı. “hayır” dedi, “akşama belki açılır”. oysa ben bağlanınca hemen açılır sanıyordum.

neyse beklemeye başladım. arada bir ahizeyi kaldırıp açıldı mı diye bakıyorum.

bir süre sonra telefon çaldı. inanılmaz ! açtım. telefonun doğru olduğunu kontrol etmek için bir kaç evet sorusu sordu. “birazdan açılacak telefonunuz” dedi. teşekkür ettim, kapattım.

açılıp açılmadığını denetlemek için bir numara çevirdim. üç numara yazınca “telefonuzu kullanıma açtırınız” diye bir mesajla karşılaştım.

yine arada kontrol ediyordum. bu sefer farklı bir mesajla karşılaştım. “telefonunuz borcundan dolayı kapatılmıştır.”

şaşırdım, telefon açılmadan kapatıldı. başka bir ülkede olsam heyecanlanmaz, korkmazdım. hata varsa düzeltilirdi çünkü. ama burda kimseye anlatamam diye düşündüm derdimi. 163’ü aradım 104 milyon borcu varmış yeni aldığımız numaranın !

“napcam ben şimdi”.

dışarı çıktım. kontörlü telefondan aradım. “merak etme akşama kadar açılır. önemli değil o mesaj dedi”. korkum pek geçmedi.

neyse beklemeye başladım.

tekrar ahizeyi kaldırdığımda, artık bir yerleri araya biliyordum. açılmıştı. 163’ten borç sordum. hala 104 milyon borç vardı. o da düzelir herhalde dedim. internet’e girdim.

hala internetteyim ne oldu bilmiyorum.

düzelir herhalde…

ders 1 : telefonun kullanıma açılması karmaşık işlemlerden meydana gelen bir olaydır.

ders2 : internetsiz yaşanmaz.