Ben aslında insanlara inanmıyorum, Allah’la alıp veremediğim yok. Yaratıcıya inanmak konusunda insanların düşünme şekli şüphelerimin doğmasına neden olmuştu. Aksini idda edenlere kör gözüyle bakmata haklıyım.Kendimden biliyorum olayları nasıl çarpıtığımı. Bence yaşamdayorum ve durum var. Önce bir durum oluşur, arkasından bu durumla ilgili söylenen her şey yorumdur. Ne kadar pozitif olmaya çalışılırsa çalışılsın kişi. en küçük zerresine kadar tanık olsa bile, bir duruma, ancak yorumla izah edebiliyor. Bize ulaşan durumun yorumu oluyor. İnsan ancak bildiği kadarını görebiliyor.Kendi işimden bir örnek vereyimAnimasyon izliyorsunuz, ekranda bir karakter var, mutlu bir küre olsun izlediğimiz.Kürenin mutluluğunu nasıl anlayabiliriz . konuşmasından anlayabiliriz.Eğer küre konuşmuyorsa ya da kürenin dilini de bilmiyorsak onun konuşma şeklinden yada yüz ifadelerinden anlayabiliriz.Kürenin üzerinde kaş, göz, ağız yoksa hiçbir mimik belirtiside yoktur ve de kımıldamıyorsa bu küre için mutludur veya mutsuzdur diyebilirmiyiz?Mutlulukla ilgili işaretleri bildiğimiz için o küre mutludur diyebiliyoruz. Bildiğimiz kadarını görürüz. Bir karınca gibiysek mutluluğun sembollerini bizim için bir anlam ifade etmiyorsa, Kürenin mutluluğunu göremeyiz.Bütün hikaye böyle başladı. dünyada olanları insanlar bildikleri kadarıyla yorumladıYaratıcıyı insanların sözlerinde aramak bana güven verici gelmiyor.Allah’la aramızda iki şekilde bağlantı olduğunu düşünüyorum.onun bize ulaşmasıbizim ona ulaşmamız.Onun bize ulaşmasına din, bizim ona ulaşmazı ise bilim diyoruz.Yaratıcının bize ulaşması düşüncesi şüphelerle dolu. Evrenin karmaşıklığı yaratılışa dair en ufak bir açık vermezken. Doğrudan bizimle bir kitap veya insan vasıtasıyla konuşmaya karar vermesi çok fazla kestirme yolmuş gibi geliyor.Diğer taraftan bizim ona ulaşmaya çalışmamız, bilim dediğimiz şeyin adını koymasakta gizli hedefi yaratıcıyı bulmaktır. Bilimde yaratıcıyı bulup bulamıyacağımız konusunda bir fikrim yok.Eğer bulunursa nerede, nasıl bulacağımızı çok iyi bliyorum.Evrendeki her şey neden sonuç ilişkisi içinde birbirine bağlı. Bir gün insanlık hiç bir nedeni olmayan açık bir uç bulursa yaratıcıya ulaşmışız demektir. Bunun başka bir açıklaması yok. İpin ucu hiçbir yere çıkmıyorsa. Ve fiziki bir nedeni yoksa yaratılmıştır.Bize böyle öğretilmemişydi yaratmak kelimesi. Sebepsiz birden bire var etmek. Bildiğimiz hiç bir şey birden bire var olmuş değil. Sürekli bir öncesi, fiziki sebepleri var sadece araştırma yöntemlerinin yetersiz kaldığı yerlerden ötesini bilemiyoruz.Tüm bunlara rağmen matreyalizme köle olmak istemiyorum. Bence büyük günah ateist olmak değil materyalist olmaktır. Yani evreni fizik kurallarıyla açıklayabileceğine inanmak. Kısaca evereni açıklamaya çalışmak. Anlamak demek kelimelerdeki karşılığını bulmak demek.Konuşarak düşündüğümüz sürece bu imkansız.-seni seviyorum, diyene seni anlıyorum demek.