http://www.modaxa.com/images/resimler/200939.jpg
…O sabah erken kalkıp en sevdiğim yerlere gitmeye karar vermiştim. Annemi, babamı, kardeşimi, uyurken gizlice öptüm..Onları, herzaman birarada görmemiştim böyle..İlk kullandığım beyaz mercedes im bahçede tozlanmış duruyordu, içinde oturdum biraz.. Elime üç tane papatya almıştım yine, (ne kötü onları yolarak sevgiden bahsetmem) biri ”sevmiyor” çıkarsa, diğerini koparacak, o ”seviyor” çıkarsa, adaletli karar vermesi için, üçüncüyü devreye sokacaktım..İkisi de seviyor çıktı üçüncüye gerek kalmadı.. Şanslı olduğumu düşündüğüm nadir günlerden birini yaşıyordum..En sevdiğim arkadaşıma gittim, yuvarlak yeşil gözleri biraz uykulu, her zaman tepesinde topladığı siyah uzun saçlarını bu kez açmış, kendi kadar şımarık kedisiyle oynuyordu..Çay içtik birlikte, masada en sevdiği un kurabiyeleri vardı yine, tadına baktım, çok tazeydi..Sonra çocukluk aşkımı aradım, onsuz geçen koca bir hayatı, biraz onunla geçirmek istediğimi söyleyecektim..Çocukluk aşkım, çocukluk arkadaşımla evliydi, güzel bir tamlama, tamamlama gibi gözükse de öyle değilmiş meğer, hayat ne fena bir kumarbaz..Telefonu cevap vermedi ama nereye gideceğimi biliyordum..Herzamanki yerinde yemeğini yiyordu, beni görünce bu kez hiç şaşırmadı, oysa ki sürprizlerimle her zaman onu deli ederdim, sarıldım sımsıkı, doya doya öptüm..Gözleri her zaman, taze bakar, eminim gece kalktığında bile sıcacık bakıyordur, arkadaşıma sormam lazım tabii, onu gece uykusundan hiç kaldırmadığımı düşündüm..Bana gülümsedi yine..Ne olacaktı ki, üç günlük dünya, bir gece uyandırıverseydim..Bu ne bencillikti, hep bana hep bana, kurallar işte.Sonra Venedik kıyısında makarna yemeğe gittim, biraz fransız dükkanlarını dolaştım, ayakkabı aldım yine, eskileri oracıkta bırakıverdim, aldığını uzun zaman bekletme özelliği, annemden miras kalmamış, ne güzel..Sonra canım gül lokumu istedi, Mısır Çarşısı na gittim, araya çifte kavrulmuş ta sıkıştırdım..Oradan Büyükada ya, Balık yemeğe gittim..Amma da çok sevdiğim şey varmış bu hayatta..Sonra akordiyonumu elime alıp eve döndüm, herkesin yüzü bir tuhaftı ama ben gülümsüyordum onun gözlerine, anneme ne olduğunu sordum.Bana, beni gösterip, bunu bize nasıl yaparsın, dedi.Annem çıldırmış olmalıydı.Ölmek bu kadar kolay mıydı, sonra yarım bıraktığım şarabımı açtım, şarap bile beni sallamıyordu, oysa ki deliler gibi sevişirdik bazı geceler..Şişeyi fırlattım elimden, tangoya başladım, ne sıkıcı, ölüm Tango bilmiyordu..
yorumlar
aşksız birgün.
absürt yemek yazılarından sonra bu yazı iyi geldi
ve beklenen yazı yayınlanır.
evet ya, hafif ve akan bir yazı..
çok elit bir yazı,tatlı bir hayat (dolce vita) , beyaz mercedes, tango, şarap, öpüşler, dokunuşlar, romantizmden yıkılışlar…
Ah ne olacak bizim bu hayal dünyasında yaşayan evlatlarımızın hali..
monella seviyor sevmiyoru patatya ile yapmazdı, yaparken canı acırdı ama olsun
Bütün tintoculara benden selam olsun..
Beğenmenize sevindim arkadaşlar, biraz da ölümle dalga geçeyim, dedim, müziği dinleyemeyen var mı, başka şansım yoktu, you Tube dan seçtim bu kez..
dinleyemedik maalesef, yasak burda,hükümetten yutup açılımı bekliyoruz
Ben giriyorum sizde girin der sonra sayın başbakanımız..
ben girmem, V20 kızar
Evet, bir formul bulun işte diyecektim, biraz çabalayın sizde, ama bence dinlemeye değer, hikayeyle uyumlu olduğunu düşünüyorum..
çabaladık ama ulaşamadık, bi ipucu verseniz başka yerden arasak,
Buraya gelin, yasaklar ülkesi kaderiniz olmasın..
Orası neresi ?
orası, buraya ülkesi, şirin naturel yaşanılası bi iklim
zeytinyağları 0 asit mi ?
yoğurtları kaymaklı
Cennet, hayal dünyası Onnu..
Çok güzel olmuş, Pillibebekkuyuda. Tebrik ederim. Yazın aldı götürdü beni…
Teşekkür ederim, beğenmene sevindim..
@pbk, inan sabah sabah yazın ilaç gibi geldi.. Kim kopartmamıştır ki papatyanın yapraklarını seviyor, sevmiyor mu diye?
monella
doğru.
seviyor sevmiyor da demezdi hemti penso, ti non penso derdi
arkası çok güçlü bir kadındı..
of diyem
alışveriş kapasitesi muazzamdı..
çevresi çok genişti
gönlü kocamandı..
içi insan sevgisiyle doluydu
Akonicim, beğeneceğini biliyordum, 🙂
Dini bütün, ahlaklı bi insandı..
kollarını açardı herkese böyle
…
Bisiklete binmeyi herkesten iyi bilirdi.Bindi mi inmek bilmezdi..
thıng gelmeden yazı yollayacağını bende tahmin etmiştim
yazma aşkı diyelim işte..
şarkı yazıya uymuş hakkatten
resim de çok güzel uymuş yakışmış.
kızın çizmeleri gucci
elbisesi de yargıcı
komple gucci,
Önemli olan sıradan bir gün gibi başlayıp, aslında ölümün yemek içmek gibi, gözünde büyütmemen gereken bir durum olduğunu vurgulamaktı..Bazılarının hayatı film gibidir..” Ölüm dediğin nedir ki gülümm”
yazını beğendim pbk..sağ gösterip sol vurmuşsun…
Kelebek, ne güzel beğenmen, mutlu oldum..
Fon Müziği..
O zaman, üzgünüm, bu çılgın akordiyoncu kızı dinlemenizi çok istemiştim..:((
yazıyı ben de begendim. fakat kışı değil, direk baharı ve yazı çağrıştırıyor. kışa sebep sadece ölüm teması mı?
ona süphe yok. yaz ve baharı çağrıştırıyor söylemim de bana öyle gelmesinden sebep. soru zaten ‘yazı yazı çağrıştırıyor, kış da nereden çıktı şimdi’ değil, ‘bana yazı çağrıştırdı. size kışı çağrıştırmasının sebebi ölüm teması mı?’ idi.onun dışında size kışı çağrıştırmasına sebep sizin ‘artık’ kışı sevmeniz değildir herhalde. kış özgürlüğü ve gücü çağrıştırıyor peki. ölüm de mi bunları çağrıştırdı size de yazı kışı çağrıştırdı? (bir süre çağrıştırmak fiilini kullanmayacağım. bu ne yahu)
peki, öyle olsun.
Arrogante, Zorkedi yazım yorumlarınızla kendini buluyor, teşekkürler..
harika vurmuş son paragraf! harika. fakat beyaz Mercedes’in uzun zaman kullanılmadığını tozlandığını başta belirterek tuhaf bir durum olduğunu da sezdirmişsin. bir gariplik var yahu deyiveriyor insan. ayrıca şehirden şehire gün içi yapılan seyahatler, bu kadar vakit, böylesine hız… müthiş etkilendim.youtube açamayanlara not: açılım açılım diyenlerden bişey beklemeyin. açılımı kendiniz yapın kardeşim. opendns kullanın. dns ayarlarınızı kurcalayın. na bu da akordeoncu kız
ayrıca fotoğraftaki kız da kelebek kanadını takmış. şimdi anlaşıldı. güzel bir seçim. 🙂
Teşekkürler Pati, artık tarzım belli oldu, vurucu cümleleri ortalarda kullanmalıyım, anladım..:)
sonunda ölmüş mü yani yazı kahramanı?
PBK son paragrafta bişeyler olacağını ve sol taraftan bir drbe geleceğini biliyordum.ölümü ise en çok çocukluk aşkına sımsıkı sarıldığında hissetmiştim;) çok hoştu
çanta Tods.
yok, yazı kahramanı başından beri ölmüşmüş. fakat biz yazının sonunda farkına varıyoruz bu detayın. yahut şu an farkına varmış oluyoruz hatta @wong usta.
Allahhh korusun, daha Kanlıca nın yoğurdunu yiyecek..
Mucizemsin, darbelerim anlaşılır oldu, bu hiç hoş bir durum değil, taktik değiştireceğim..Wong hoca, uyuyarak okuyor yazılarımı sanırım.Impulse, tarzını yazmakta çok zorlanıyorum artık, bu aralar pek düşünmeyi sevmiyorum sanırım, ama her an geri gelebilir..Pati Pillisi, duygularıma tercuman oluyorsun, çok memnunum bu durumdan..Zorkedi, impulse la aynı dili konuşuyorsunuz aslında..
yoğurt olayını açsanız?
ama şimdi Pillibebek kulede, yazılarını okurken uyuyorsak bu sana hakaret olur be yavrum. o kadar uyku getiren yazılar mı yazıyorsun evladım benim. bence gayet güzel yazmışın, uyuttuğu yok.ayrıca, hodja is in the mosque evladım.Wong hoca değil, Wong Usta.Master Wong da diyebilirsin veya.
Yok şimdi senin gözler kısık ya biraz, açılması için daha çarpıcı yazmam gerekir diye düşünüyorum..Devir hoca devri, zamana ayak uydurduk işte..
kısıkmı çekikmi
ben ecnebiyim. bizde hacı hoca yok. sensei var, master var, grand master var.sen bana sadece üstad diyebilirsin ama evladım.
pillibebekkuyuda DİYOR Kİ, (13 Ağustos 2009 09:18)açık birşeyi çekince kısılır..
bu yazıyı meet joe black izleyip mi yazdın peki kızım?
bu sörsi hangi sörsi?
Bizim Sörsi, arada bir herkes konuşur onunla, Manson..Şeytan tüylü..Wong, severim öyle filmleri, ”Melekler Şehri” falan, ama aklıma gelmedi yazarken..
artık, o gün, sıradan değil..
Morfik sıradan derken, demek istediğim, sindirilmesi hikaye olarak bile zor aslında..Zema, çok naziksin teşekkürler..
bi ara @wong usta’dan bi hayalet gölge tekmesi gelecek sandım.
Wong usta, sözle atar tekmeyi..Aklıma ”Sıçrayıver Çekirge” şarkısı geldi..
nasılmış ki o şarkı?
…
Olumu guzel anlatmissiniz, ruyalar alemini yani, ikisininde ayni sey oldugunu bilmeniz ne kadar enteresan…
ulen gene bir rumuz eski yazıları hortlatıyor.bu ne büyük bir pillibebekkuyuda hayranlıgıdr kardeşim.nasıl keşfedişyorsunuz bu eski yazıları.ancak yazı şekli virgüllemesi felan aynı pillibebekkuyuda ya benziyor.ikizlermidir nedir.
hı suiza?
evet evet nick yarattım kendime prim veriyorum yazılarıma, bu kadar basit mi yaw, ben bu kadar basit olmayı beceremedim hiç..Bak şimdi yine başlayacağım kırıcı sözlerime Taha kopyalayacak.. başkalarının yazıları hortlarken, niye hiç tepki yok, ne gıcık oluyorsunuz bana, siz de yazın, beğenilsin..Çok teşekkürler Suiza kardeş..
Sacre, guldurdun beni:)) demek ki pillibebek’le ayni frekanstayiz, olamaz mi? kiz guzel yazmis, marifet iltifata tabidir…
bu site aliskanlik yapmaya basladi, ne zaman internete baglansam buralara geliyorum, Pillibebek; sizede bir cift sozum olacak; bilirsiniz; tasavvufta, “soylenen soz vucut bulur” derler, ben size “pillibebekKUYUDA” gibi negatif anlam iceren bir nick’i yakistiramadim, daha dogrusu kuyular, cukurlar size gore degil. Bence sizin nick’iniz; “pillibebekkalplerde” olsun, en azindan benim icin oyle olsun, ok:)
Sacre, simdide sen yoksun ortalarda, dun sanki “pillibebekkuyuda” kendi yazilarina prim veriyor gibi bir hava yaratmissin, yani suiza’nin aslinda pillibebekkuyuda oldugunu ima etmissin, yazilarimi okuma zahmetine girersen benim pilli mi, pilsiz mi, yoksa manyetolu mu oldugumu anlarsin
çok güzel bir yazı olmus.elinize sağlık
Suiza, ne kuyudayım ne de pilliyim, ait olduğum yerdeyim, merak etme, beğenin için teşekkürler..Education, severek yazdığım bir yazıydı, güzellikler bizler için..:)
aman tanrım ne yazılar güme gitmiş..
Önemli değil..
herkes okunmalı
Zorlama fazla, bu konuda..