Geçmiş uygarlıkların izlerinde dolaşırken, aynı anda çağdaş yaşamın olanaklarından yararlanabileceğiniz; yüksek tepelere konmuş yüzlerce yıllık kalelerden Akdeniz ufkunun şaşırtıcı renklerini seyredip, birkaç dakika sonra sevimli bir kıyı lokantasında deniz ürünlerinin tadına varabileceğiniz; en popüler ve en heyecanlı sporları deneyip yorulduktan sonra, bir diskotekte dans edip eğlenirken kendinizi nasıl bu kadar dinç hissettiğinize şaşacağınız; binlerce yıllık arkeoloji yapıtlarını, eşsiz ikon ve freskleri yakından görüp, hemen ardından zengin çarşılarda zevkli alışverişler yapabileceğiniz; tek bir yer var…Kuzey Kıbrıs!O zaman daha ne duruyorsunuz? Hazırlayın bavulunuzu, doğru tatile… Belki de buna yakın cümleler tatil rehberlerinde var ama ben bunları yaşayarak anlatıyorum size. Ne diyorsam, ne söylediysem hepsi var. Zaten sadece otelleri başlı başına bir cennet. Hele Altın Kum dediğimiz bir sahili var. Dünya’da neredeyse eşi yok. Zafer Burnumuzu bir görseniz hayrete düşersiniz. Burundan ilerledikçe iki tarafınızda da deniz beliriyor. Hangi tarafa gideceğinizi şaşırıyorsunuz. “Kuzey tarafında yüzeceğim biraz. Of sıkıldım, biraz da güney tarafında yüzeyim.” Ne lüks ama!Ulaşımı çok kolay… Neden biliyor musunuz? Zaten adanın bir ucundan diğer ucuna en çok iki saatte gidiliyor. Her çeşit tatil severe göre seçenek var. Ben yüzmeyi güneşlenmeyi severim derseniz kumsaldan ve plajdan bol ne var. Ben doğa ile ilgileneceğim diyenler için çeşitli bitki örtüsü (örneğin sadece orkidelerin bile tam 30 çeşidi var, hatta yeni bir türü de keşfedildi.), çiçekler, deniz kaplumbağaları (caretta-caretta) ve kuşlar (dip not düşmek gerekirse göçmen kuşların uğrak yeri. O yüzden avcılık da had safhada),ve daha ilginizi çekebilecek bir yığın şey…Tarihinden haber ver derseniz, bu yazılarla anlatılacak kadar kısa değil. Şu kadarını söyleyeyim, burası tarihi bir liman kenti. Bir sürü uygarlık burada bir mola vermiş. Tarihi açıdan gezebileceğiniz kaleleri ve kalelerin içinde bulacağınız binlerce eseri tavsiye ederim. (örneğin Girne Kalesindeki Batık Gemi.) Hem de hemen hemen hepsi bir arada. Ulaşım çok kolay anlayacağınız.Adada 5 adet büyük yerleşim bölgesi var. Girne, Lefkoşa, Gazi Magosa, Güzelyurt, Karpaz. Bunları bizim şehirlerle karşılaştırmak gerekirse; Gazi Magosa öğrenci çokluğu ve oradadaki yaşantıyla paralel giden etnik yapıdan dolayı Ankara’ya benziyor. Girne, tam bir tatil şehri olduğundan dolayı Antalya veya İzmir’e benziyor. Lefkoşa ise tam İstanbul. İstanbul’da olduğu gibi burada da her kesimden insan var. Güzelyurt narenciyesiyle ünlü ve adanın en yeşil bölgesi. Bunu da siz bir şehrimize benzetirsiniz artık. Son olarak Karpaz da kıyı şeridinden dolayı Karadeniz kıyılarına benziyor.Bu kadar bilgiden sonra bu tatil kaçmaz. Burada hayat tatil için ucuz ama yaşamak için pahalı. Bu ipucu da benden bütün tatil sevenlere.Ayrıca kumarhanelerin bol olduğu bir yer burası. Türkiye’de bizim sanatçılardan olup da buraya kumar oynamaya gelmeyen yoktur herhalde. Havaalanında her zaman bir ünlü ile karşılaşmak mümkün. Daha bugün okuduğum bir gazetede Kuzey Kıbrıs’ın Las Vegas olacağını yazan dış kaynaklı bir gazetenin haberi bunu kanıtlıyor olsa gerek.O zaman haydi şimdi hazırlanmaya. Tatil sizi bekliyor. Yorgun gelin, çünkü burada eğlenirken dinleneceksiniz…