Bilirsin içmem, sevmem bile kokusunu…Ama hatırlar mısın senin ellerinin kokusunu ne kadar sevdiğimi, ellerini avuçlarımın arasına alıp alıp alıp kokladığımı…Gülerdin di mi bana içten içe, belki de anlamazdın ne yapıyor derdin bu deli kız. O deli kız sana çok aşıktı be!Bir gün paketi aldım elime bir yandan konuşup evirip çeviriyordum, aldın elimden paketi, eline bile yakışmıyor, sana zararı dokuanacak hiç bir şeyi istemem. Hiç düşünmedin mi senin bana nasıl da zararının dokunduğunu, nasıl da içimde bir yerleri kanattığını. O gün seni o hassas noktandan yakalamıştı o deli kız, kendine zarar vererek seni kendine bağlayacaktı…Aldım elime makası kestim saçlarımı yamuk yamuk, bir yandan telefonda ağlıyorum. Beni aldattın, beni aldattın diyorum. söylediklerimi duymuyorsun. Alıyorum bıçağı elime filmlerde gördüğüm bir sahne gibi dayıyorum boynuma, kendi boynumda usul usul gezdiriyorum, tehlikeli tehlikeli. Camın önündeyim aynı zamanda, anlatıyorum sana her sahneyi birer birer ve sen telefonun öteki ucunda ağlıyorsun, ben de ağlıyorum, senin ağlamandan gizli bir mutluluk duysam da… o kadar ki senin canın yanıyor ya benimki yanmış yanmamış artık önemli değil.Koluma çizikler çizemezdim belki, gıyabi intihar denemelerinde de bulunamazdım emindim , ama ah senin canını acıtacak en ufak bir şey… sigaraya başlayacağım dediğimde verdiğim tepkiyi hatırlıyorum da sigaraya başlamamamın tek nedeni seni daha çok kıvrandırabilmekti.Bir gün bana kalpli bir mum aldın, küçüktüm diye mi acaba? Kızlar böyle şeylerden mi hoşlanır diye düşündün? Saçlarımın çok kısa olduğunun, sürekli koyu renkli kıyafetler giydiğimin, takılarımın farkında mıydın? Kalpli, çiçekli, böcekli şeyler sevebileceğimi mi düşünmüştün, beni bu kadar mı tanıyordun? Yoksa beni değiştirmeye mi çalışıyordun…Bazen sorgulamamak gerekir, yaraları deşmemek için, ama bil ki sevgili ben senden ayrıldığım gün içtiğim paketlerce sigaradan sonra anladım elindeki kokunun sadece ve sadece içtiğin sigaranın kokusu olduğunu.