ha şöyle, senin saçma bir yaklaşımını bekliyordum bende! yahu kardeşim bu açılımlar-şarkılar-türküler… bunların tarihsel anlamda belle bir timing ile aynı haftalarda vuku bulması falan… ne ayak?salak mı sanıyorlar insanları?yapılmaya çalışılan şey ayan beyan ortada!ne bir çerkes, ne bir laz kalkıp da dilde özgürlük istirem-anayasaya beni de koyun- beni tanıyın- ayrı toprağımda yaşayacağım- beni şuracıkta ayırın falan demiyor.kimse de o coğrafyaya gidip açılım maçılım yapmıyorya da gidip şarkı türkü söyleyip zemin oluşturmuyor…bu insanlar resmin şunu dedi yaw;bu cumhuriyet kurulurken biz de vardık yardım ettik, yani biraz da bizim sayemizde kuruldu buraları. Yahu 🙂 evet bu cumhuriyet bir çok etnik oluşumdan meydana gelen anadolu coğrafyasının içinde bulunduğu bir oluşumla yani HALK ile elde edildi, kimse itiraz etmiyor ki!ama hiç biri de çıkıp: ben ayrı toprak istiyorum ya da anayasa da benden ayrı bir başlık altında bahsedilsn demiyor…hepsi de Türküm diyebiliyor…
ne bir çerkes, ne bir laz kalkıp da dilde özgürlük istirem-anayasaya beni de koyun- beni tanıyın- ayrı toprağımda yaşayacağım- beni şuracıkta ayırın falan demiyor.
Sayın bayan Makaleci hanım. Etrafta o kadar kadın görüyorum ki, “ben özgürlük istirem, anayasa benim haklarımı görsün” falan demiyor. Evden dışarı çıkmasına izin vermiyor kocası. Ama onlar: “erkek adamdır, izin verir yada vermez. Kadın itaat etmeli erkekine” diyor. Ee ben seni de az çok biliyorum burda söylediklerinden. feminist feminist asi laflar edersin. Bu nasıl bir asilik sayın bayan? O kadar kadın uslu akıllı oturuyor da sen neden maraza çıkarıyorsun şuracıkta. Biz erkeklerin sana bahşettiği haklara razı olsana be kuzum. Sizin gibi kadın hakları konusunda isyankar kadınlar biz erkeklerin huzurunu kaçırıyor. Yediğiniz önünüzde, yemediğiniz ardınızda. Ev temizleyip, çocuklarımıza bakıp var olan statüko dahilinde yaşasanıza! Onca kadın erkeklere hak verirken siz neden asilik edip kadın haklarını savunursunuz, isyan bayrağı açarsınız?Bilmem anlatabildim mi Makaleci’cim…
temel trt1 de bir yarışmaya katılır ve kazanır. kendisine bir kitaphediye edilir. kitabın adı da “düz mantık” tır. temel hediyeyi alırkensorar;-bu kitapta ne yaziyo?-okuyunca ogrenirsin…-ben onunla ugrasamam, anlat bakiim sen bana.-ok bak simdi; senin evinde akvaryum var mi mesela?-evet var…-o zaman icinde su da vardir?-evet var…-içinde su varsa balik da vardir….-evet var…-balik varsa hayvanlari da seviyosundur sen?-evet….-hayvanlari seviyosan insanlari da seversin heralde? >-evet…-o zaman senin sevgilin de vardir?-evet var.-yasli gorunuyorsun o zaman sen evlisindir?-evet.-e karin olduguna gore de, homoseksuel diilsindir?-evet.-bak gordun mu?…temel cok etkilenir. kitabi alir koltugunun altina eve dogru giderkendursun’u gorur…dursun sorar;-temel o ne?-duz mantik kitabi!-nasi bisey bu anlat bakiim…-bak simdi; sizin evde akvaryum var mi?-yook!-o zaman sen ibnesin….
böyle mantığa böyle iğrenç bir fıkra!!!tez elden köle olarak kullanılan kürtlere seçme ve seçilme hakları verilsin… mal ve mülk edinme hakları tanınsın… birden fazla çocuk yapamama yasağı kaldırılsın… otobüslerde arka koltuklarda oturma zorunluluğu kalksın… amin!!!
Sen şimdi yazdıklarımın mantıksal sistematiğini analiz ettin ve ondan hareketle de aklına bu iğrenç fıkra geldi, öyle mi Ayı?Ayı, senin iğrenç fıkraları paylaşmak için mantıksal analizlere ihtiyacın yok ki. Sen zaten gay oray-soner Oda’sı okurusun. Gay fıkraları paylaşmak için düz mantık saçmalaması yapmana gerek yoktu. Düz mantık kelimesini cümle içinde kullanınca mantıklı bir tez ileri sürmüş olmuyorsun.
o gay fıkrası değildi 🙂 bu en az senin mantıksızlığın kadar iğrenç fıkrayı bile anlayamadıysan konuşmak yararsız zati…haa bunun üzerine cinsel tercihlerin özgürlüğünden ve haklarından da dem vurup beni faşistlikle suçlamana da pek az kaldı bunun da farkındayım hadi bakalım!!!
Sana göre Kürtlerin bu ülkede bir sıkıntıları yok? Devletin onlar için çabalaması gereken hiçbir sorunları yok? Seçme ve seçilme hakları ellerinden alınmadığına göre, otobüslerde de arka koltukta oturtmadığımıza göre onların tuzu kuru, öyle mi? İşte maço-faşist insanlara göre kadınların da mızmızlanması gereken bir sorunları yok bu ülkede, Kürtlerin de, Alevilerin de, dindarların da. Onları sınır dışı etmiyoruz. Mülk edinmelerine izin veriyoruz. Oy bile kullanıyolar. Daha ne olsun! Bahşedilen demokrasinin bu kadarı neylerine yetmiyor.Bak, geçtiğimiz hafta senle ideoloji ortağı ulusalcı Çinli dostların da aynını söyledi. “Türkleri ses çıkarmadıkları sürece öldürmüyoruz bile. Kessinler seslerini ve sunduğumuz kadar demokrasi ile yetinsinler.” Olay budur.Yaşasın küresel ulusalcı faşizmler! Liboş, demokrat dünyaya karşı güç birliği yapın siz kafadarlarınızla.
Ben de o aynı sahnede bulunmaktan hazzetmem.Ama öte yandan 30 yıldır çözüm üretmemek üzerine ne için verildiği belli olmayan şehitler de pek hazzettiğim birşey değildir.Mehmet Barlas’ın aylar önce çok hoşuma giden ama bulamadığım bir yazısında diyordu. ABD 30 yıldır Vİetnama girdi, mağlup oldu ve o sorununu tarihte bıraktı, çıktı. Kübaya saldırdı, başarısız oldu uzaklaştı. Afganistana ve Yugoslavyaya girdi, başarılı oldu ayrıldı. Irak’a girdi, savaşı kazanamaz dediğimiz halde Saddamı devirdi ve alacağını alıp terkediyor. Biz ise hala 30 yıl önceki kıbrıs sorunumuzu ve Kürt sorunumuzu çözümsüzlükten kurtarabilmiş değiliz. Tam aksine statükoyu korumak isteyen insanlar çözümsüzlükten rant elde ediyor, bu savaşlardan ve askeri harcamalardan kazanç elde ediyorlar.Amerikalılar sorun çıkarıp çözüm bulup dinamizm üretmeye çalışıyor ve bu sayede gücünü zinde tutuyor, biz ise sorunlarımızı derin dondurucuda muhafaza etmeye çalışıp aynı yerde sekmeyi tercih ediyoruz. Ama olan yine bize oluyor, dünya bu dinamizmle mesafeler kaydederken biz aynı sorunların etrafında debelendiğimizden ne kalkınabiliyoruz, ne mutlu olabiliyoruz. Kürt sorununun bu halinden ve 30 yıldır olduğu gibi şiddetle çözümü ve karşılığında şehit elde etme yönteminde devam diyenler varsa varsın buyursunlar. Ama ben doğduğum dönemlerdeki Kıbrıs ve de Kürt sorunlarının çözümsüzlüğünden bıktım. Dibimizdeki işgalci aşağılıklar işgallerinii bu 5-6 sene içinde halletti de sorunlarından uzaklaşmaya başladı bile. Biz hala aynı yerdeyiz. Benim çocuğum da aynı sorunu yaşayacak, torunum da. Bırakın da onlar daha medeni sorunlarla boğuşsunlar. Küresel ısınma yada nükleer enerji veya fezaya füze fırlatmak için 50 milyar dolarlık yatırım yapmaya değer mi gibi sorunları tartışsınlar artık. Salak kürt ve kıbrıs sorununu değil.
bu sabah kalktığımdam sağ kolumda bir uyuşukluk vardı.. kendi kedime yine faşistliğin tuttu bakalım bugün hangi konuda faşist olacaksın dedim!kısmet bu ya kürtler ilgili beklerken hiç beklenmedik bir şekilde aleviler ve kadın hakları konusunda faşist oluverdim iyi mi?
osmanlı devleti ulusalcı laikçi kemalist embesillerin dedesi ittihatçıların paçavra gibi kullanılması sonucu bölündü
bu ebleh “oryantal” embesilleri iki dakka boş bırakmaya gelmiyor hemen yalanlarını ve geçmişten kalan kuyruk acılarını sıralıya veriyorlar ortalık yerde…osmanlı gelişmeyen sanayisi yozlaşmış tekkeleri ve birey olamamış yanlız bırakılmış halkı yüzünden yıkıldı, çağa ayak uyduramadı… dışa bağımlı burjuvasına kalsa halka buzdolabı ve zehirli kömür dağıtıp sırtlarını arkalarına dayayıp halkının ağzına sahte bir demokrasi balı çalıp geçinip giderlerdi.ama cumhuriyet sizin yalanlarınızın aksine bir anadolu hareketiydi… bağımsızlık ve onur üzerine kuruldu.bunun üzerine istediğiniz yalanı söyleyin istediğiniz bahaneyi üretin boşuna, dışa bağımlı osmanlı burjuvasının ve onların köpeklerinin anlayamadığı da bu işte.bahanelerle tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş bir hayalin yasını tutarken boş durmayıp hala sahiplerinizin rüyalarına ve çıkarlarına göre havlıyorsunuz.pkk’yı yaratanla dinci rantçı sermaye var eden aynı kaynak… buna karşın ülkenin parçalara ayrılmasını önerenlerin oryantalist embesillerce nasıl çankaya köşküne davet edildiğini de biliyoruz.aynı kişiler nasıl kendi ağızlarıyla “kürdistan” diyevarolmayan bir yeri var etmeye çalışıyorlar ve nasıl hiç olmayan bir ermeni soykırımı iddiasına su taşıyorlar görüyoruz.aynı kişiler kıbrıs’ı nasıl rumlara bırakıp kaçıyorlar bunu da görüyoruz.yani bütün amaç bu topraklardaki sorunları(!) bizim aleyhimize halledip(!) avrupa’nın enerji kanallarını sorunsuzca açmak ve anadolu’da küçücük bir toprak parçasında osmanlı burjuvasını yaratmaksa nafile…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
”her kuşu sickteak leyleğe gözü diktik” atasözü böyle durumlar için söylenmiştir
herşey bir bütün halinde ilerliyor zaten
ha şöyle, senin saçma bir yaklaşımını bekliyordum bende! yahu kardeşim bu açılımlar-şarkılar-türküler… bunların tarihsel anlamda belle bir timing ile aynı haftalarda vuku bulması falan… ne ayak?salak mı sanıyorlar insanları?yapılmaya çalışılan şey ayan beyan ortada!ne bir çerkes, ne bir laz kalkıp da dilde özgürlük istirem-anayasaya beni de koyun- beni tanıyın- ayrı toprağımda yaşayacağım- beni şuracıkta ayırın falan demiyor.kimse de o coğrafyaya gidip açılım maçılım yapmıyorya da gidip şarkı türkü söyleyip zemin oluşturmuyor…bu insanlar resmin şunu dedi yaw;bu cumhuriyet kurulurken biz de vardık yardım ettik, yani biraz da bizim sayemizde kuruldu buraları. Yahu 🙂 evet bu cumhuriyet bir çok etnik oluşumdan meydana gelen anadolu coğrafyasının içinde bulunduğu bir oluşumla yani HALK ile elde edildi, kimse itiraz etmiyor ki!ama hiç biri de çıkıp: ben ayrı toprak istiyorum ya da anayasa da benden ayrı bir başlık altında bahsedilsn demiyor…hepsi de Türküm diyebiliyor…
makaleci son cümle hariç söylediklerine katılıyorum.
çok teşekkürler mucizemsin.
Sayın bayan Makaleci hanım. Etrafta o kadar kadın görüyorum ki, “ben özgürlük istirem, anayasa benim haklarımı görsün” falan demiyor. Evden dışarı çıkmasına izin vermiyor kocası. Ama onlar: “erkek adamdır, izin verir yada vermez. Kadın itaat etmeli erkekine” diyor. Ee ben seni de az çok biliyorum burda söylediklerinden. feminist feminist asi laflar edersin. Bu nasıl bir asilik sayın bayan? O kadar kadın uslu akıllı oturuyor da sen neden maraza çıkarıyorsun şuracıkta. Biz erkeklerin sana bahşettiği haklara razı olsana be kuzum. Sizin gibi kadın hakları konusunda isyankar kadınlar biz erkeklerin huzurunu kaçırıyor. Yediğiniz önünüzde, yemediğiniz ardınızda. Ev temizleyip, çocuklarımıza bakıp var olan statüko dahilinde yaşasanıza! Onca kadın erkeklere hak verirken siz neden asilik edip kadın haklarını savunursunuz, isyan bayrağı açarsınız?Bilmem anlatabildim mi Makaleci’cim…
düz mantık diyorsun yani?
böyle mantığa böyle iğrenç bir fıkra!!!tez elden köle olarak kullanılan kürtlere seçme ve seçilme hakları verilsin… mal ve mülk edinme hakları tanınsın… birden fazla çocuk yapamama yasağı kaldırılsın… otobüslerde arka koltuklarda oturma zorunluluğu kalksın… amin!!!
Sen şimdi yazdıklarımın mantıksal sistematiğini analiz ettin ve ondan hareketle de aklına bu iğrenç fıkra geldi, öyle mi Ayı?Ayı, senin iğrenç fıkraları paylaşmak için mantıksal analizlere ihtiyacın yok ki. Sen zaten gay oray-soner Oda’sı okurusun. Gay fıkraları paylaşmak için düz mantık saçmalaması yapmana gerek yoktu. Düz mantık kelimesini cümle içinde kullanınca mantıklı bir tez ileri sürmüş olmuyorsun.
o gay fıkrası değildi 🙂 bu en az senin mantıksızlığın kadar iğrenç fıkrayı bile anlayamadıysan konuşmak yararsız zati…haa bunun üzerine cinsel tercihlerin özgürlüğünden ve haklarından da dem vurup beni faşistlikle suçlamana da pek az kaldı bunun da farkındayım hadi bakalım!!!
Sana göre Kürtlerin bu ülkede bir sıkıntıları yok? Devletin onlar için çabalaması gereken hiçbir sorunları yok? Seçme ve seçilme hakları ellerinden alınmadığına göre, otobüslerde de arka koltukta oturtmadığımıza göre onların tuzu kuru, öyle mi? İşte maço-faşist insanlara göre kadınların da mızmızlanması gereken bir sorunları yok bu ülkede, Kürtlerin de, Alevilerin de, dindarların da. Onları sınır dışı etmiyoruz. Mülk edinmelerine izin veriyoruz. Oy bile kullanıyolar. Daha ne olsun! Bahşedilen demokrasinin bu kadarı neylerine yetmiyor.Bak, geçtiğimiz hafta senle ideoloji ortağı ulusalcı Çinli dostların da aynını söyledi. “Türkleri ses çıkarmadıkları sürece öldürmüyoruz bile. Kessinler seslerini ve sunduğumuz kadar demokrasi ile yetinsinler.” Olay budur.Yaşasın küresel ulusalcı faşizmler! Liboş, demokrat dünyaya karşı güç birliği yapın siz kafadarlarınızla.
Güzel de, aynı sahnede
Ben de o aynı sahnede bulunmaktan hazzetmem.Ama öte yandan 30 yıldır çözüm üretmemek üzerine ne için verildiği belli olmayan şehitler de pek hazzettiğim birşey değildir.Mehmet Barlas’ın aylar önce çok hoşuma giden ama bulamadığım bir yazısında diyordu. ABD 30 yıldır Vİetnama girdi, mağlup oldu ve o sorununu tarihte bıraktı, çıktı. Kübaya saldırdı, başarısız oldu uzaklaştı. Afganistana ve Yugoslavyaya girdi, başarılı oldu ayrıldı. Irak’a girdi, savaşı kazanamaz dediğimiz halde Saddamı devirdi ve alacağını alıp terkediyor. Biz ise hala 30 yıl önceki kıbrıs sorunumuzu ve Kürt sorunumuzu çözümsüzlükten kurtarabilmiş değiliz. Tam aksine statükoyu korumak isteyen insanlar çözümsüzlükten rant elde ediyor, bu savaşlardan ve askeri harcamalardan kazanç elde ediyorlar.Amerikalılar sorun çıkarıp çözüm bulup dinamizm üretmeye çalışıyor ve bu sayede gücünü zinde tutuyor, biz ise sorunlarımızı derin dondurucuda muhafaza etmeye çalışıp aynı yerde sekmeyi tercih ediyoruz. Ama olan yine bize oluyor, dünya bu dinamizmle mesafeler kaydederken biz aynı sorunların etrafında debelendiğimizden ne kalkınabiliyoruz, ne mutlu olabiliyoruz. Kürt sorununun bu halinden ve 30 yıldır olduğu gibi şiddetle çözümü ve karşılığında şehit elde etme yönteminde devam diyenler varsa varsın buyursunlar. Ama ben doğduğum dönemlerdeki Kıbrıs ve de Kürt sorunlarının çözümsüzlüğünden bıktım. Dibimizdeki işgalci aşağılıklar işgallerinii bu 5-6 sene içinde halletti de sorunlarından uzaklaşmaya başladı bile. Biz hala aynı yerdeyiz. Benim çocuğum da aynı sorunu yaşayacak, torunum da. Bırakın da onlar daha medeni sorunlarla boğuşsunlar. Küresel ısınma yada nükleer enerji veya fezaya füze fırlatmak için 50 milyar dolarlık yatırım yapmaya değer mi gibi sorunları tartışsınlar artık. Salak kürt ve kıbrıs sorununu değil.
bu sabah kalktığımdam sağ kolumda bir uyuşukluk vardı.. kendi kedime yine faşistliğin tuttu bakalım bugün hangi konuda faşist olacaksın dedim!kısmet bu ya kürtler ilgili beklerken hiç beklenmedik bir şekilde aleviler ve kadın hakları konusunda faşist oluverdim iyi mi?
bu ebleh “oryantal” embesilleri iki dakka boş bırakmaya gelmiyor hemen yalanlarını ve geçmişten kalan kuyruk acılarını sıralıya veriyorlar ortalık yerde…osmanlı gelişmeyen sanayisi yozlaşmış tekkeleri ve birey olamamış yanlız bırakılmış halkı yüzünden yıkıldı, çağa ayak uyduramadı… dışa bağımlı burjuvasına kalsa halka buzdolabı ve zehirli kömür dağıtıp sırtlarını arkalarına dayayıp halkının ağzına sahte bir demokrasi balı çalıp geçinip giderlerdi.ama cumhuriyet sizin yalanlarınızın aksine bir anadolu hareketiydi… bağımsızlık ve onur üzerine kuruldu.bunun üzerine istediğiniz yalanı söyleyin istediğiniz bahaneyi üretin boşuna, dışa bağımlı osmanlı burjuvasının ve onların köpeklerinin anlayamadığı da bu işte.bahanelerle tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş bir hayalin yasını tutarken boş durmayıp hala sahiplerinizin rüyalarına ve çıkarlarına göre havlıyorsunuz.pkk’yı yaratanla dinci rantçı sermaye var eden aynı kaynak… buna karşın ülkenin parçalara ayrılmasını önerenlerin oryantalist embesillerce nasıl çankaya köşküne davet edildiğini de biliyoruz.aynı kişiler nasıl kendi ağızlarıyla “kürdistan” diyevarolmayan bir yeri var etmeye çalışıyorlar ve nasıl hiç olmayan bir ermeni soykırımı iddiasına su taşıyorlar görüyoruz.aynı kişiler kıbrıs’ı nasıl rumlara bırakıp kaçıyorlar bunu da görüyoruz.yani bütün amaç bu topraklardaki sorunları(!) bizim aleyhimize halledip(!) avrupa’nın enerji kanallarını sorunsuzca açmak ve anadolu’da küçücük bir toprak parçasında osmanlı burjuvasını yaratmaksa nafile…
bu kadını bütün konser 2-3 saat izleyebilenlere, yada cd sini baştan sona dinleyebilenlere şaşırıyorum.