Biliyorum hiç söylememeliydim seni sevdiğimi. Nerden bilebilirdim ki sevgiyi hak etmediğini. Ben zaten senin hak ettiğin için değil sevmek istediğim için sevmedim mi?Zaten hiç seni seviyorum demedim sevgili. Söylediğim sözleri ben söylüyormuşum gibi duymadın çünkü. Hep o vardı aklında. Ben seviyorum dedikçe gülümsüyordun ya hani. Meğer hep gözlerindeymiş onun hayali…Keşke sevgili, keşke bir kez de benden dinleseydin ağzımdan çıkan kelimeleri. Keşke bana baktığında sadece beni görseydin. Keşke başka hayalleri bedenime gömmeseydin…Onu çok sevmişsin belli. Tıpkı benim seni sevdiğim gibi. Yanlış yaptın sevgili. Ben başkalarında seni görmedim. Sen hep başkalarını aradın bende, beni sen yaratmışsın sanki. Olmadı sevgili, inan hiç olmadı. Senin sevdiğinin ruhu benim bedenime küçük geldi…Kalıp değilim ben sevgili. Her istediğin hamuru sığdıramasın içime. Ben sevmek için geldim seni, hep başkalarını hatırlama bendeyken, sanki hatıra defterinmişim gibi…Neyse işte sevgili… Sana sevgilim bile demiyorum, sadece sevgili, tıpkı bir yabancı gibi… Tıpkı, senin bendeyken, başkalarını yaşaman gibi… Tıpkı son vedasını yapıp yola çıkan kırgın bir aşk gibi…Şimdi hoş çakal diyeceğim sana. Bir daha da uğramam yanına. Sakın şaşırma beni göremeyince yanında. Sen uyurken çıkmış olacağım yola. Dün gece yaptım gidiş planımı, dün gece, bana Leyla dediğin gece…Bende bittin sen. Tükendin bedenimde başka ruhlar ararken. Oysa hoş geldin demiştin bana seni sevmeye yüz tutmuşken. Bana insanların iki yüzünden öpmek güzeldir dediğinde neyi kastettiğini şimdi daha iyi anlıyorum…(yaralı kalpleri sevenlere gelsin, yara bandı olarak kullanılmak yaralanmaktan daha beterdir.)