ben sessiz adam.
bu durumdan artık bende şikayetçi olmaya başladım. çünkü insanlar konuşarak anlaşıyorlar. ben konuşmadığım için kimse beni anlamıyor. bu nasıl bi durumdur bilemezsiniz.
kainatta sizi anlayan biri olmadığını…
bugün icq’dan eski bir arkadaşla buluştuk.. çok az konuştuk.. çok sıkıldı..
onunla beraber otururken genelde konuşmadık.. etrafa bakındık.. çok sıkıldı. ben sıkılmadım.. kendimi konuşmak zorunda hissetmiyorum. onunla aynı ortamda olmak da beni iyi hissettiriyordu.. uzun zamandır görüştüğümüz için ilginç bir deneyimdi benim için. mutlu oldum. icq’dan tanıdığım ve yüzyüze görüştüğüm ilk kişiydi.
daha doğrusu sanal ortamda tanıdığım ve görüştüğüm ilk kişiydi.
o pek memnun olmadı sanırım. çok sıkıldı..
neden konuşamadığımı düşünmeye başladım..
harbi ben neden konuşamıyorum.
yani elbette konuşuyorum da muhabbet etmek denen şeyi yapamıyorum pek..
ama eğer konuşmak istediğim konu açılırsa konuşurum.. ama havadan sudan konuşamıyorum…
ben genelde düşünürüm.. hayal kurarım.. aklımda kelimelerden çok imgeler vardır.. çoğu zaman söylemek istediğimi de söyleyemem çünkü aklımdakini kelimelere çeviremiyorum..
kahretsin yaaa.
ben bu durumdan şikayetçi değilim ama.. değişmem gerekiyor.
ama nasıl ?
yorumlar
Üstelik sanal alemde tanışıp gerçek alemde görüştüğüm hiç kimse olmadı. Özellikle de hatunlara çok sıkıcı (iyiki Türkçe klavyem var!) geliyoruz.
Ben normalde çok gevezeyimdir. (Tipik ikizler) Sanalda daha da geveze olurum. Hatta bazen çekilmez olduğumu da kabul ediyorum. Fakat biriyle ilk kez ya da uzun bir aradan sonra konuşuyorsam son derece sessizleşirim. Put gibi derler ya, öyle işte. Şimdiye kadar bir kaç sanal alemden arkadaşımla tanışma fırsatı buldum. Mükemmeldi. Hiç sorun yaşamadım.
Sanırım benimki ruh halimle ilgili havamdaysam çenem de havasındadır. 🙂
önemli olan karşındakini ilk görüşmede belki de tanımaya çalışmaktir, havadan sudan konuşmak değil zaten..yani doğru soruları bulabilmek ve sorularin doğru cevaplarını.sadece havadan sudan konuşabilen insanlar kayıp değil bence,sadece zaman kaybı..
cidden rahatsız oluyorsan, karşıdakini konuştur. Söylediği ilgili şeylerle ilgili olarak da soru sor paso. Arada bir -evet,hı hı falan de. Bir iki tane de konuyla alakalı parlak bi kaç laf sokuştur(hafiften alıntıla mesela :); olur.
Ama zorlama olacağı bi süre sonra bayarsın.
Boşver ya, susmaya devam en iyisi…
bende öyleydim. ama artık değil. çenem düştü. problem, kendini rahat hissedip hissetmemenle alakadar. rahat olmaya çalış.
SUSUYORUM CUNKU ONAYLAMIYORUM!
bir keresinde neden biri konuşmuyorsun dediğin de boyle caps lock yardimiyla dile gelmiştim.
bir de bi şarkı;
Dream Theater-Silent Man
aslında en güzeli konuşmamak.susmak.ben yazmayı konuşmaya tercih ederim.illa bir ses olucaksa musiki olsun. bazen konuşmak gerekli olmuyor değil, o zamanda düşündüklerimi söyledim sanıyorum yada karşımdaki de benim gibi düşünür deyip kestirmeden gidiyorum. ortalık karışıyor açıklamalar falan.
Kötü bir durum. Sanırım böyle bir durumda, yani konuşacak hiçbir şey yoksa ama bundan şikayetçiysek, etraftaki tanımadığın insanların giyimi veya hareketleriyle vs. dalga geçmek bir süre sonra insanları bir konuya yönlediriyor. En azından dalga geçtiğin şeyin senin zevkin olmadığını karşı taraf anlıyor, veya tam tersi sen onunkini anlıyorsun, falan. Bi nevi karşıdakini tanıma / kendini tanıtma + ortamdaki sessizliğe ilaç olma yöntemi.
schizophrenia13 o zamanda düşündüklerimi söyledim sanıyorum yada karşımdaki de benim gibi düşünür deyip kestirmeden gidiyorum. ortalık karışıyor açıklamalar falan.
demişsin ya, aynen ben de senin gibiyim.
yani bişeyi anlatırken benim gibi düşündüğü, benim bildiklerimi bildiğini varsayarak anlatıyorum.. söylediğin gibi karışıyor bazen.
normalde pek konuşmayan, düşünceli bir tipim, bugünlerde kafam tamamen karışık. 2 kat daha sessizim.
bu halde beni anlayacak birini bulmak çok zor görünüyor…
kendimi ifade etmem gerekiyor… ama nasıl onu çözemedim.. resim yapamıyorum.. denedim.. arada hala karalarım.. düşüncelerimi resmetmeye çalışırım.. ama yeteneğim yok.. yazamıyorum da..
bir çıkış noktası bulmam gerekiyor.
düşüktür.. yıllardır ailem arkadaşlarım hocalar.. hepsi aynısını sölerler ama nedense bende de ilk ya da uzun süreden sora gelen buluşmalarda bi tutukluk oluyor.. hele böle nette ya da telefonda bi şekilde konuştuğum ama ilk kez buluştuklarım.. bu sefer de kendi kendime neden konuşamıyorum ben aslında böle tutuk değilim diyip iyicene kasılıyorum.. ama;
*bazen konuşmamak ve anı yaşamak daha güzel sanırım!
ağzımdan çıkana sahip olamıyorum. bazen sadece benim anladığım şekilde konuşuyorum, bunu da insanların anlamsız bakışlarından anlayabiliyorum tabii. he bi de ben en çok kendi kendime konuşuyorum, ne diyosun beee, sus artık dediğim çok oluyor kendime. ama demediğim de oluyor.. konuşmayan insanlar tanıyorum ve harbiden sıkılıyorum.
Birde böyle birşey vardı. Konuşmasına gerek olmadığını düşünen bir adamın birkaç gününü anlatıyor.
rublev vardı. kimseyle konuşmama yemini ediyodu.
buraya ‘aha işte’ falan yazmayı çok seviyorum.
tarkovski nin şöyle bişeyini hatırlıyorum:
-ya birileri bana ihanet ediyor, ya da edecek.
konuyla pek alakalı olmadı ama aklıma gelmişken niye yazmıyayım ki..
bu da( hehe) konuşmama yemini eden rus insan işte. çan yapıyolardı filmde bi de o da ilginçti.
demişler atalarımız. bi bildikleri vardır mutlaka. sıkma canını.
konusma ..hic kasma kendini..
ama istiyorsan da konus…ama o zaman kendini kasman dediklerine dikkat etmen gerekecek…karsindakinin kalbini kirabilirsin canini sikabilirsin ama hicu nutmayacagi seni sevmesini saglayacak bir laf ta edebilirsin … secim senin.
p.s: hatun olayi varsa kesinlikle konusman ve ‘cok guselsin cok tatlisin ‘ manasina gelen laflar sarfetmen gerekiyor.Obur turlu onlar boyle seyleri sana soylediginde ve sen de tepki vermediginde ‘kardesim sen de bisiler soylesene odun musun ?’ stili bir tepkiyle karsi karsiya kalabilirsin.
bence sen suskun değilsin sadece bisüre bu durum hoşuna gidio bzaen susmak konuşmaktan daha çok işe yarar ama .. sen daha ilk kez buluştuğun kişinin yanında sus pus durduysan bu işte bi iş var demektir.. 🙂
benden hoşlanmadın mı yoksa… gibilerden tepki bunlar. şu var sen sanal ortamda hiç susmayıp sürekli konuşan biriysen ve yüz yüze de konuşmuyorsan problem olmasa bile problem var demektir.:)
yine de susmak en iyisi. keşke bende yapabilsem.
…ben de konuşmam pek aslında… internette tanışıp buluştuğum iki kişi vardı. biriyle sinemaya gittik.. yarım saat kadar konuştuk, sonra bir daha görüşmedik.. diğeri ile buluşup müzik yaptık, o kadar…
ancak şu sıralarda, daha konuşkan biriyim.. buna daha çok okul zorluyor… eğitim sistemimiz, paso konuşmayı, tartışmayı gerektiriyor… şu an o kadar karışığım ki aslında… anlatamam…
son söz olarak söylemek istediğim, senin gibi düşündüğüm ve düşüneceğim zamanlarda, tek kabul edebileceğim şey, hangisinde daha mutlu olacaksam, onu tercih etmem… konuşmamaksa konuşmamak.. kalkıp gitmekse kalkıp gitmek…
susman gerektiğin zaman susmasını biliyorsan ya da susabiliyorsan problem yok, ama kilit noktası bu; kendini kontrol edebilmen!!
yine de sanal ortamda insanların normal hallerinden çok daha farklı kimliklere büründüğünü düşünüyorum.. peki bu yanlış mı? belki de diil!
çünkü kişi belki kendisinden sıkılmıştır da elindeki imkanlar kendini değiştirmak için yeterli değildir. e napacak o zaman; sanal ortamda farklı bi kimliğe bürünecek, bu şekilde normal zamanda yapamayacaklarını gerçekleştirmiş olacak, egosu tatmin edilmiş olacak, belki eğlenecek hatta belki de yeni kimliğini çok sevecek ve sanal ortamda pratiğini yaptığı kimliğe normal yaşantısında da yaşamaya başlayacak… vs. vs. vs…
ben gorebileceginiz en geveze kiz.ama zaman gectikce dusunuyorumda bazen en iyisi sessizlik, kendini herkeze anlaticam diye ceneni yormaktansa, oldugun yerde kal birak anlamasinlar, birak anlamaya calissinlar. bos bos kendini yorup insanlara anlatmak icin caba harcamaktansa sus gitsin..
ben buyudukce suskunlugun huzur oldugunu anlamaya basladim..belkide yanlis ama kime ne? ve bana ne?