Kapitalist ekonomik sistemde en önemli unsur sermayedir. Sermaye, kapital olarak da bilinen üretim faktörüdür. Kapitalist ülkelerin tanımını bana göre en iyi yapan üretim girdisidir. Kapital, Türkçe sözlükte sermaye, anamal veya başmal olarak ifade edilmektedir. Sermaye sözcüğü de Türkçe olmamakla beraber dilimize yerleşmiştir ve iktisat kitaplarında yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. Türk diline uygun olan anamal, başmal sözcükleriyse sık kullanılmamaktadır. Çözümlemeye Türkçe sözcüklerden başlayalım. Türk diline uygun olan anamal sözcüğü ‘’malların anası’’ çağrışımını yapmakta, malların doğduğu kaynak ya da temel mal olarak algılanabilir. Yani bir maldan ya da mal kümesinden farklı olarak ayrı bir temel mal var şeklinde düşünebiliriz. İşte o temel mal dediğimiz anamal olmadan mal kümesi olmuyor. Bu durumda anamalı mal üretmenin, mal yapmanın kaynağı olarak düşünebiliriz. Anamal, malların ilk çıktığı maldır. Keza başmal sözcüğü de malların başı çağrışımını yapmaktadır ve anamal gibi malların ilk oluştuğu temel mal şeklinde düşünebiliriz. Böylece mal üretmenin temelinde yer alan maldır şeklinde algılayabiliriz. Anamalın yani sermayenin önemi nedir? sorusunu yanıtlayalım. Anamal olmadan günümüzün zenginliği olmazdı. Nüfusu aşan mallar üretilmezdi. Dış piyasa için üretim söz konusu olmazdı. İnsanlar daha az mal birikimine ve daha az çeşit mala sahip olurdu. Anamal veya başmal mal üretmek için gerekli olan temel unsurdur. Fabrikanız yoksa fabrikanız olup makineniz yoksa mal üretemezsiniz. Daha fazla mal üretememek gelir ve üretim yönünden azalmalara yol açacaktır. Maddi mal birikiminin az olduğuna ve azalacağına dair işarettir. Yani varsıllaşma süreciniz eksilir yani varsıllaşamazsınız. Varsıllaşmak kapitalizmde daha fazla mal biriktirmektir. Varsıllaşan sınıf burjuva sınıfıysa daha fazla anamal varlığına sahip olmak ister. Anamalla ürettiği malların satılmasıyla gelir elde eder. Yaygın bir terimle kar gelirini elde eder. Varsıllaşma emekçi açısından daha fazla tüketim malı kullanma şeklinde tezahür eder. Emekçi anamal biriktirecek konumda değildir. İstisna örnekler verilse de hayatına sadece emeğiyle başlayacak olan genelde emeğiyle devam eder. Demek ki varsıllaşmak için anamal(sermaye-kapital) anamaldan da mal üretilecek. Her türlü üretim aracı olmalı ki mal üretebilesiniz. Kapital sözcüğünü ya da yaygın kullanımla sermaye terimini mal ve hizmet üretiminde kullanılan araç, gereç, makine, alet, fabrika ve benzeri her türlü fiziksel özelliği olan ara mal olarak anlamak ve mal üretiminde kullanılan her türlü fiziki varlık şeklinde algılamak doğru olacaktır. Sermaye merkantilist dönemde altın ve gümüş gibi kaynaklardır. Sanayi devrimi ve klasik ekol fiziki sermayeyi ön plana çıkarıyor. Sermaye faktörü 18. ve 19.yüzyıllarda gelişim gösteren öğedir. Bu sermayenin de birikerek belli kişilerde veya ailelerde toplandığını görmekteyiz. Sermaye zenginlik birikimidir yani biriktirilmiş anamal varsıllığıdır. Başka bir ifadeyle varsıllaşmak için daha fazla anamal ve anamaldan mal üretmek gerekir. Sermaye servet birikimi şeklinde de ifade edilebilir. Gelişmiş ülkenin ölçütlerinden biri de sermaye birikimidir. Sanayileşmiş ülkeler üretim ve büyümelerini bu birikimle sağlamışlardır. Hatta azgelişmiş ülkelerdeki sermaye ve müteşebbis(girişim) faktörünün yetersizliği literatüre dinamik piyasa başarısızlığına yol açan etkenlerden biri olarak girmiştir. Yani demek istedikleri zaman içinde değişime uğrayan ekonomi için eksikliği hissedilen iki faktör sermaye ve girişim faktörüdür. Bir ülkenin ekonomisi büyümek istiyorsa muhakkak sermaye temin etmeli ve bunu kullanacak girişim faktörü bulmalıdır. Büyüme derslerinde kullanılan bir önerme şudur; İşçi başına düşen sermaye miktarı arttıkça üretim artar ve dolayısıyla da fert başı gelir de artar. Sermaye büyütülmeli ki gelir artsın şeklinde de söylenebilir. Buradan anlaşılacağı gibi büyümenin ve toplumun kalkınmasının en önemli unsuru sermayedir.Peki, sermaye birikimi nasıl sağlanır? Sermaye birikimi tasarrufların neticesidir. Tasarruflar yatırımın finansmanını sağlar. Yatırımlar sermaye malının finansmanını sağlar. Kısaca tasarruflar sermaye malının finansmanını sağlar. Sermaye malları üretim için gerekli ara mallardır. Bu ara mallar araç ve gereç her türlü fiziki üretim malıdır. Bu mallar üretim sürecinde yıpranacaktır. Bunun için daha iyi araç ve gerece ihtiyaç olacaktır. Daha iyi araç, gereç ve makine üretimi arttırır. Üretim arttıkça daha çok gelir elde edilir. Bu durumda tasarruf artışı da olacaktır. Tasarruf-yatırım-üretim ve gelir süreci sermaye birikim sürecidir. Bu arada gelişmiş ülkelerin sermayesi yoğun olan ülkeler olduğunu söylemekte sakınca yoktur.Basit bir örnekle sermayenin birikim sürecini anlatayım. Tarzan ormanda yaşıyor. Ormanda yaşaması için varsayalım ki günlük 5 tane küçük hayvanların etiyle besleniyor. Ama yine varsayalım ki biraz daha az yiyerek yaşamını devam ettirebilir.4 taneyle de pekâlâ idare edebilir. Tarzan, daha çok hayvan yakalamak için bir kümes ve ağıl yapmak istiyor. Bunun da onbeş günde biteceğini düşünelim. Onbeş günde yaşaması için gerekli olan hayvan sayısı 60 tanedir. Demek ki 60 tane hayvan tasarrufunda bulunmalıdır. Bunun içinde 60 gün boyunca yakaladığı 5 küçük hayvandan bir tanesini yemiyor ve tuzlayarak biriktiriyor.60 gün sonunda kendisine onbeş gün gerekli olan 60 hayvanı biriktirmiş oluyor. Sonraki onbeş günde ağılını ve kümesini yaparken tasarruf ettiği hayvanları yiyor. Böylece ağıl ve kümes sermaye olmaktadır. Bu örnekten anlaşıldığı gibi sermaye için iki iş yapmak gerekir. İlk iş mevcut üretimin hepsini tüketmeyerek tasarruf yapmaktır. Sonra bu tasarrufları tüketerek sermaye malı meydana getirmektir veya başka bir ifadeyle yatırım yapmaktır. Sermaye biriktirmek için tasarruf ve yatırım gerekir. Tasarruf ve yatırım sermaye birikimi için çok önemlidir.Ayrıca tasarruflar sermaye biriktirmez. Sermaye biriktirmek için kesinlikle yatırıma dönüşmesi gerekmektedir. Örnekte tasarruf edilmiş bulunan hayvanları zevk için yerse, ağıl ve kümes yapmazsa tasarrufları sermayeye dönüşmemiş olur. Örnekteki kişi olan Tarzan günde üç tane hayvan yerse ağıl ve kümes yapmaya 30 gün sonunda kendisine gerekli olan 60 hayvanı biriktirir. Böylece büyümesi hızlanır.Toplumsal olarak düşünürsek sermaye nasıl birikir: Toplumdaki bireyler gelirinin bir kısmını tasarruf ederlerse ve bu tasarruflarını mali piyasalara yatırırlarsa mali tasarruflar artacaktır. Tasarruf sahiplerinin mali piyasalarda oluşan birikimi yatırımcılara borç olarak verilecektir. Yatırımcılar bunu ülkedeki sermayeye(anamala) yatırırsa daha çok anamal yani sermaye birikir. Bu yüzden ülkedeki insanlar ne kadar çok tasarruf ederlerse ve tasarruflar da yatırıma dönüştürülürse anamal birikimi hızlanır. Sermaye biriktiren insanlar burjuva sınıfı olduğundan kapitalizmin gelişmesinde en önemli unsur burjuva sınıfı olmaktadır.Tasarruf-yatırım-üretim-gelir süreci sermaye birikimini sağlar. Hangi aşamadan başlarsanız başlayın yani üretimden de başlasanız, yatırımdan da başlasanız sermaye birikiminin sürecine ulaşırsınız.Bir ekonomide en çok dikkate alınması gereken tasarruflar, oluşan maddi sermaye birikimi ve onu yatırımlara dönüşünü sağlayan mali sermaye olgularıdır. Bunları dikkate almayan ekonomiler ve bunları israf eden ekonomiler için zenginleşme ya da varsıllaşma süreci yani maddi mal birikimini arttırma hayal olacaktır.Tasarruflar ne kadar artarsa üretimde kullanılan araç, gereç, fabrika ve benzeri fiziki sermaye malları oluşturulabilinir. Sermaye malı nihai mal değildir. Sermaye üretim için gerekli ara maldır. Sermaye ne kadar çok birikirse üretim süreci o kadar artar. Sermaye malına yatırım yapıldığında üretim süreci başlamıştır. Yatırım için de tasarrufların mali piyasalarda girişimciye faiz karşılığında kullandırılması gerekmektedir. Tasarruflar da tüketimden vazgeçerek oluşturulur.Sanayi devrimi büyüme olgusunu gündeme getirmiştir. Büyümeyle birlikte gelir artışı yaşanmıştır. Bu gelirden elde edilen tasarruflar daha çok yatırım finansmanını sağlamıştır. Yatırımlar, üretime yönelerek daha fazla insana istihdam yaratarak gelişmiştir. Sermaye birikimi sanayinin itici gücü olmuştur.Sermaye, işçinin verimliliğini arttıran bir unsurdur. Sermaye sayesinde işçiler seri bir şekilde mal üretimi gerçekleştirmişlerdir. Bu durum da daha önceki dönemlerde hayal bile edilmemiş bir üretimi sağlamıştır.Sermayenin yoğun olduğu ülkelerde işgörenlerin yani emekçilerin gelirindeki artış ve elde ettikleri tüketim süreci hiçbir çağda görülmemiştir. Nüfus artış hızından daha hızlı artan sermaye birikimi, daha fazla ürün ve daha ucuz ürün sürecinin başlangıcıdır. Aynı zamanda üretim verimliliği artan işçinin geliri de artacaktır.