-Çok içtik, değil mi..-Evet çok içtik..Ben sana birşeyler vereyim giyecek, arka odalardan birinde yat bu gece..-Yok giderim ben.-Bu halde gidemezsin.-Sen aslında bu kadar iyi değilsin, değil mi..Ama benden hoşlandığını biliyorum..-Nasıl yani ?-Yani bana davrandığın gibi iyi, yürekli, sevecen ve hoş görülü bir kadın değilsin, sen..-Bilmem, değilimdir belki..-Neden gerçek halini göstermiyorsun bana, belki onu daha çok severim.-Sarhoşsun farkında mısın, hem biz sevgili değil arkadaşız..-Belki sevgili oluruz bu gece, kalbini verirsin bana..Sen sarhoş değil misin, ben çok hem de çok sarhoşum.Zaten ben de sana davrandığım kadar iyi biri değilim. Kötüyüm ben hem de çok kötü..-Neden bunu şimdi söyleme gereği duydun, hem kötü olmak için kötü birşey yapmış olman gerekir..Anlat o zaman, zaten çok sarhoş olduğumuz için yarın hiçbirşey hatırlamayacağız..-Anlatmalıyım evet..En başta başarılı bir Cerrah değilim ben..Bütün okulları iyi derece ile bitirdiğim halde..-EEE..-Bundan 3 yıl önce, 9 mart..Başarılı geçen bir kalp ameliyatının sonunda, elimden düşen neşter hastanın kalbine saplandı..-Kaza..-Kaza, bu mu tepkin..Ailesine bile söyleyemedik, hastanın yurtdışında okuyan bir kızı varmış, babasının kalp kapakçık ameliyanın başarısız olduğunu biliyordu sadece, e-mail ile bildirmiştik..Kızın daha sonraki sorularına cevap bile veremedim..-Aslında ben de kötü bir evlat ım.-Niye ki-3 yıl önce, 9 mart ta ölen babamın cenazesine bana para gönderemediği için gelememiştim, o da kalp kapakçığı ameliyatından çıkamamış ve doktor u e-mail ile bildirmişti, sonraki sorularım ise cevaplanmamıştı..-Kader e bak..-Şimdi git buradan..-Bak çok sarhoşum, kaza yapabilirim..-Kalbim ben de kalsın, ”kaza” der geçeriz..Ne kadar çok bilinmeyenle yaşarız bu hayatı, ne kadar çok şeye inanmak isteriz değil mi, ya gerçek çok farklıysa ?
yorumlar
ha ha ha :-)) e-mail !
imaj çok cici.
Tesekkurler, Harlem mukemmel degilim iste, elestirin beni..
şok şok şok!!!ya ne zevk alıyon sen bizi şok etmekten:)bayıldım…küt!!!
çok güzel bir kurgu,çok hoş ama i-mail olmamış bence… ya e-mail olarak ingilizce yazılmalı ya da e-posta olarak Türkçe…
sincop, başka şey söle! onu yazduk aynu şei temcit pilavu gibü!
yine güzel yazmışsın pbk
görsel sizin zevklerinizi yansıtıyor mu pbk hanım ?
görsel gerçekten çok zevklice bir seçim.
Başlangıçta, sende her zaman görmeye alıştığım zengin anlatım dili yerine basit diyalogları görünce biraz hayal kırıklığıma uğradım PBK. Ama vurucu bir finalle yine imzanı atmışsın. Çok güzel olmuş.
aralarında birbirlerinin evinde geceleyecek kadar samimiyet var, ancak arkadaş kişisi kızın babasının nasıl öldüğünü bilmiyo..arkadaş kişisi cerrah olmasına rağmen, kız babasının ölüm şeklinden ona hiç bahsetmemiş yani ???
iyi hikayeler böylesine gerçekleşmesi zor ihtimaller zincirinin vurulmasıyla oluşur. beğendim.bu haliyle bir hikayeden çok blog diye değerlendirdim.ancak yazar biraz çevre ve kişi tasviri eklemeleriyle bu blogu ustaca bir hikayeye dönüştürmeli diye ısrar ediyorum. bu blogu taslak olarak al ve üzerine çalışrica ederim.duy beni yazar.eleştirin deyince bokunu çıkar dememişsindir umarımkelebek, mantıklı eleştiri için soru üslubundan uzak durmalısın ve mantık gözlüğünü sehpadan alıp takmalısın gözüne
Sincap, aslında e-mail i Türkçe okunduğu gibi yazacaktım, sonra orjinalini bozmayayım dedim..Bir tereddütüm oldu..E-posta deseydim bu yazıda bence anlamsız kalırdı, uymazdı..Sabah sersemliği ile çok ta önemli bir işim varken bu yazıyı niye gönderdiğimi bilmiyorum..Marconi, Çok mersi..Onnupro, sırt dekoltelerimle ünlüyümdür, dermişim.Lavinya, ayılabildin mi..Kelebek, kız kim olursa olsun, karşısındakinin sırlarını almadan, tüm hayat gerçeklerini anlatacak kadar açık yürekli biri değil..Süper Hero, bu kadar yazıdan sonra hala şaşırtabiliyorsam, ne mutlu bana 🙂
ayıldım. arkadaşlar kolonya yetiştirdi sağolsunlar. bi de dedikiler alış pbk ya. yazısını okumadan evvel bayılabileceğin yumuşak bir zemin olsun. harbiden çok etkilendim ya. bence bu bir roman bilem olabilir ya da çok daha uzun bir hikaye
ya lavinya sen de ne çok seviyorsun mübalağayı.ya da kafa mı buluyorsun ne ciciş
Aerc, güzel bir eleştiri geldi sizden, teşekkür ederim öncelikle..Aslında üzerinde çalışacaktım, akşam verdiğim bu kararı sabah unuttum, bir de buradaki yazılara artık gereken önem verilmiyor diye, hevesim kırıldı biraz..Söyledikleriniz aynen aklımda kalacak, emin olun..
çok sevindim inan ki.
bahar geldi, herkes sevgi kelebeği. ne güzel.
pardon ???
bahar geldi.sevgi kelebeklerimetamorfozaşk böcekleritarla bağ bahçeher-şeyher-kes sıcakkenbe hey dağlarkarınız neden erimiyor.
hani ben de kısmen eleştirdim ya sana atıfta bulunayım dikkati senin üstüne çekeyim yırtayım dedim kelebekgözlüğünü takmayınca en ince noktaları bile görebiliyorsun ya o sebebple
aerc, mübalağa yapmadım kine hissettiysem onu söyledim birazcık espirili bir dillepbk anlıyor beni hemdemi pbk?
peki…
tamam lavinya ama herkesin anlayacağı dilde yazsan daha iyi olmaz mıya da herkes anlıyordur ben hariçbilmiyorumkolonya istiyorum lavinya sen de vardı herhalde az öncebayılıyorum galiba ben
:)) bana da arkadaşlar verdiydi aerc. sen de alışırsın zamanlaama bak şimdi kutlama zamanı parti var:pbk nın yüzüncü yazısymış bunice yüz yazılara pbk
Aslında son yazım olacaktı ama yazma aşkı yüzünden gidemiyorum buradan..:))
ya herkes küsüyor gidiyorbu sitede sadece üyeler mi okuyor yazıları zannediyorsunuz.hiç üye olmayan hiç ahkam yazmayan ayrıca hiç yazı yazmadan da yazıları takip edenler var.herkes yazsın.
Küsmüş falan değilim yaw..100. yazım vay canına..
peki sen hazır şablona yazı yazabiliyor musun pbkörneğin”bir erkekbir kadınerkek kadını seviyorkadın sadece çıkarı için birlikteve gün geliyorerkek bunu yaşanan bir olayla idrak ediyorsevgisi ve mantığı arasında kalıyor”soru sebebimyazı yazarkenşablonda mı zorlanırsın içerikte misadece merak ettim(:
alkolle beraber, tüm kirli çamasirlar dokülmüş ortaya, işte bu yüzden de sevmem alkolü
Ben herşeye yazı yazabilirim Aerc, şablonlu şablonsuz farketmez..Zorlansam 100 ayrı hikaye çıkar mıydı, daha çok konum var üstelik..Suiza, kendine güvenen içsin, aklı şişedekiyle yer değiştirmeyecek olan..
içki tüm kötülüklerin anasıdır…:))
baba kim ?
müslüm?
jiletci müslümmü?
o jiletçi değil ama yaa, dinleyicileri ölee.
he yaff pardın mi! O cococolacu.
yazıya mana katan kadın görselinin sırt hadesesi şeysi fena güzel olmuş.hatta yazının da önüne geçmiş diyebiliriz sevgili alice harikalar kasabasında.
Görselimin yazımın üzerine geçmesini istemem asla..
yazının sonunda midemi dişlerimin arasında buldum..ve ağlıyorum: pibek nerede? ne yaptın ona?söyle..
Pibek, kendi derinliğinden sıkıldı, yüzeyde, güneşleniyor..:))
Güzel olmuş güzel. Sarhoşken kurdukları cümlelerin klişe film cümlelerinden alıntı gibi durmasını sevmedim bir, ama final güzel olmuş.Açıkçası ben kendim, İngilizce’ye çevrildiğinde bir Amerikalı yazarın yazmış olabileceğini düşündüren öykülere hep bir mesafeli yaklaşırım. Bir holivud filmi sahnesinden ziyade birkaç değinim beklerim kültürümüze de gururum okşansın. i-mail bu işlevi görür gibiymiş her ne kadar tek başına yetersiz olsa da.Eldeki neşter dart oku gibi bir şey herhalde? Nasıl bir aerodinamiği varsa tam düşmemesi gereken şekilde düşmüş.
Neşterin ne kadar keskin olduğunu tahmin etmek çok zor değil..Böyle bir sahne ile filmin başladığını düşünürsek, hiç fena olmaz senaryo bence..
Hapşursa doktor 🙂
Elinden birşey düşmez mi hiç ?Kaymaz mı ?Düşmez ya da kaymaz dersen, seni gerçekçi olmamakla suçlarım 🙂
sevgili pbk, tabi ki düşer ve kayar, ama bir saplanış belli bir açı ve hız gerektirir. ben zaten oradaki saplanma kelimesine takıldım 🙂
Burada gerçekdışı birşey yok..
Bence de yok. Sevmediğim herhangi bir şeyi eleştirdiğim görülmemiş.